Hebe de Bonafini, şu anda Madres de La Plazanın yöneticisi. Kızı Alejandra da cunta döneminde kaybedilen 30 bin insan arasındaydı. Hakkında Başka Bir Kadın adlı bir kitap da yazılan 68 yaşındaki Hebe, hasta yatağında karşılıyor bizi Onlar artık tek başlarına değil
Arjantindeki insan hakları koşulları nasıl, Las Madres neleri önceliğine alıyor?
İnsan hakları kavramı çok geniş anlamlar içeriyor, birçok şey için insan hakları kavramını kullanabilirsiniz. İnsan hakları kavramı yalnızca kötü olarak tarif ettiğini şeylere karşı bir mücadele aracı değil, hayata bakış açınızı da belirler.
Biz 1976dan beri insani koşullar için, kayıp yakınlarını bulmak, sorumluların cezalandırılması için mücadele ediyoruz. Şu an, polis hatta asker bile kendine çeki düzen verdiyse, diktatörlük yıllarındaki sorumlular adalet önüne çıkmaya başladıysa, bu bizim mücadelemiz sonucunda olmuştur.
Adalet Bakanlığı, cunta döneminde işkence yapmaktan sorumlu tutulan 16 kişinin yeniden yargılanmasına karar verdi, çoğu general 16 kişi, 1986da kısa bir süreliğine kötü muameleden dolayı cezaevine girdi.
Bugün cezaevlerinde şiddet devam ediyor. Geçenlerde, Başkan Nestor Kirchnere bir mektupla hapishanelerdeki koşulları aktardım. Yalnız hapishaneler değil, toplumun bütün alanında şiddetin ortadan kaldırılmasının, insanlara yakışır bir hayatın mücadelesini veriyoruz.
Tamam, yola kayıplarımızı bulmak için çıktık, tam 30 bin kayıp bugün hala bulunamadı. Biz ne kadavra istiyoruz, ne de çocuklarımızı putlaştırıyoruz. Onlar bizim kalbimizde ve düşlerimizde zaten yaşıyor.
Önemli olan, insana yakışır koşulların her alanda yaratılması. Bugün çocuklar bizim başlattığımız mücadeleye sahip çıkıyorsa, az çok bir şeyler başarmışız demektir. e
Aktüel gelişmeleri nasıl takip ediyorsunuz? Çünkü, Piqueteros eylemlerinden geri alınmış fabrikalara desteğe kadar birçok yerde Las Madresin ismi geçiyor?
Her Salı günü, bir-iki saat politika konuşup tartışıyoruz. Bu tartışmalar sonucunda neye destek vereceğimizi kararlaştırıyoruz. Bunun yanında, mesela biliyorsun, bugün Che Gueveranın mücadelede düşüşünün yıldönümü Onu anmak ve aktüel gelişmeleri tartışmak için forum düzenledik.
Türkiyedeki birçok insan Las Madresi yalnızca Perşembe günleri Casa Rosadanın önünde kayıp yakınlarını bulmak için eylem yapan insanlar olarak biliyor. Oysa, içinde birçok aktivitenin gerçekleştirildiği bir üniversite var. Bu projeden bahseder misiniz?
Biz yalnızca Perşembe günleri eylem yapan insanlar olarak kalmak istemedik. Zaten üniversite fikri de buradan gelişti. Dört yıl önce yalnızca anneleri değil, onların mücadelesine sahip çıkan çocukları da görmemiz bu üniversite fikrinin temelini oluşturdu.
Legal bir üniversiteden, insanların eğitim alıp mezun olduğu bir yerden bahsetmiyoruz. Politika yapmanın; toplumun geleceğinin yalnızca politikacılara bırakılamayacağını düşündüğümüz için üniversite fikrini geliştirdik.
Bugün dünyanın bütün ülkelerinden Nicaragua, El-Salvador, Türkiye (Hebe, Hüseyin Karabeyin F tipi cezaevlerini konu alan belgeselinin burada da gösterildiğini hatırlatıyor) insanlar, deneyimlerini paylaşıyorlar.
Hugo Chavez, Venezueladaki gelişmeleri gelip burada anlatıyor, Fidel (Castro) üniversiteyi ziyaret ediyor. Daha birçok örnek verilebilir ama, 27 yıldır mücadelemizin birikimlerinin nereye geldiğinin göstergelerinden birisi de üniversite
Üniversitede sürekli projeler üretiyoruz. Şu an tiyatrodan Marksizme, Latin Amerika tarihinden tarımı kadar birçok olanda çalışmalar yürütülüyor. Ama ekonomik sorunlarımız var. Bunu aşarsak, üniversite fikrini daha da geliştirip farklı bir forma sokabiliriz.
Şu anda, toplumsal sorunlarla ilgilenen dünyanın her yerinden insanlar üniversiteyi biliyor ama, devlet görmezden geliyor. Kim bilir, bir gün onlar da gerçek üniversitenin burada olduğunu anlarlar
Bana öyle geliyor ki, 2001deki finansal kriz yalnızca ekonomik değil sosyal, kültürel, ahlaki alanlarda da sorunlar yarattı. Fakat bununla birlikte Arjantinde insanların çoğu bütün sorunun ekonomide olduğunu söylüyor.
Arjantin orta sınıfı yalnızca cebini düşünür. Onların kafaları ceplerindedir. Diyorlar ki, Piqeteroslar ve diğer protestocular boş yere mücadele ediyor. Ortada mücadeleyi gerektirecek bir şey yok. Bu koca bir yalan. Biz düşman mıyız? Sanırım onların düşmanlıkları mücadelemize.
Asıl problem bence ideoloji ve niyet. Orta sınıfın ideolojisi de niyeti de belli. Öte yandan, mesela Troçkistlere göre, her şey kötü, bütün dünya toptan değişmeli. Şunu bilmek lazım; bizim dışımızdaki dünya bizimle aynı şeyleri düşünmüyor olabilir. Biz ideolojimizle, niyetlerimizle o düşünceleri değiştirebiliriz.
Onların varlığını görmezden gelerek yola devam edemeyiz. Biz ideolojimizle, niyetlerimizle Simon Bolivarın, Jose Martinin açtığı yoldan devam ediyoruz. Bugün Chavez burayı ziyaret edip bize destek veriyorsa, bu güçlü bir ideolojik çizgi oluşturduğumuzu gösterir.
Biz da Latin Amerika üzerine konuşmanın zamanı sanırım. Latin Amerika tıpkı 60lı yıllardaki gibi bir model olabilir mi?
Ben model ya da kopyaya inanmıyorum. Fidel, Lula, Chavez, Topraksız Köylü Hareketi (MST - Movimiento Sin Tierra) Madres, hatta bugün bizim çocuklar (H.I.J.O.S) herkes kendi tarzlarını geliştiriyor.
Latin Amerika bir ağaç gibidir. Her dalında, her yaprağında başka şeyleri görürsünüz. Bugün Lula desteğini kaybediyor. Seçimde ona destek veren MST toprak reformu bekliyor ama, Lula başka yere bakıyor. Biliyorsun, Boliviada sıcak gelişmeler oluyor. Venezüelladaki gelişmelerden ben çok memnunum. Bir keresinde babam bana şimdi niyetlerini gösterme zamanı demişti. Ben, niyetlere bakarım önce.
Bence, bütün dünya iletişim içinde olmalı. Bizim CNN gibi araçlara değil, niyetleri ortak olan insanların iletişimine ihtiyacımız var. El Salvadordan, Nikaraguadan insanlar buraya gelip mücadelelerini anlatıyor, üniversitede sağlık alanında çalışanlar Kübaya gidiyor. Fidel buraya gelip dünya hakkındaki düşüncelerini paylaşıyor. Mücadele eden insanların birbirleriyle iletişimi önem kazandı bugün. (BB)
* Las Madres de Plazo Mayo için iletisim adresi: www. Madres.org