Grup adına bir açıklama yapan Av. Can Atalay, hükümet ve kolluk güçleri tarafından "NATO zirvesine katılacakların güvenliğinin sağlanması amacıyla alınan önlemlerin bir bölümünün, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı nitelikte olduğunu" söylüyor.
Valiliğe eleştiri
NATO'nun kuruluşundan beri başta devletler hukuku olmak üzere, birinci ve ikinci kuşak (siyasal ve sosyal) hakları da ihlal ettiğini söyleyen Atalay, "hak ve özgürlüklerin aşındırılması sürecinin yayılmasında bir dönüm noktası olacak İstanbul zirvesinin meşru olmadığını" belirtiyor.
Atalay, "11 Eylül olayları sonrasında yeniden tanımlanan 'güvenlik ihtiyacı', insanlığın yüzyıllar içinden damıttığı tüm hukuki değerleri, hak ve özgürlükleri aşındırıyor. Meşru olan bu zirvenin engellenmesi için mücadele edilmesidir" diyor.
İstanbul Valiliği'nin zirve sırasında yapılacak toplantı ve gösteriler için merkezden uzak 19 alan belirlemesini de eleştiren Atalay, "Yıllardır her türlü barışçı gösteriyi orantısız güç kullanarak engelleyen Valilik, geniş katılımlı eylemler beklendiği için kendince basıncı alabileceği bir formül uyguluyor" görüşünü ifade ediyor.
Atalay, "NATO vadisi denilen alanda 'olağanüstü hal' ilan ediliyor; yüzbinlerce kişi fişleniyor sorgulanıyor" diyor.
Hakları anlatan broşür dağıtılacak
"NATO'ya Karşı Avukatlar", ittifakın kuruluşundan bugüne kadar geçen süreci analiz ve teşhir edecek ve olası müdahale ve gözaltı süreçlerine etkin hukuki yardım sunmalarına olanak sağlayacak çalışmalar yapacak.
Farklı dillerde hazırlanmış ve kişisel hakları anlatan broşürler zirveyi protesto gösterilerine katılanlara dağıtılacak. Atalay, henüz bir eylem planı kararlaştırmadıklarını ama çeşitli etkinliklere katılacaklarını söylüyor. (EÜ/YS)
* Daha fazla bilgi ve irtibat için tel: 0212 245 63 41, e-posta: [email protected], [email protected]