Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin düzenlediği I. Uluslararası Medya Okuryazarlığı Konferansı'nın ikinci günü "Medya Eğitimi ve Okuryazarlığı" paneliyle başladı.
"Eleştirel bakabilen öğrenciler karamsarlaşıyor"
Gazi Üniversitesi'nden Doç. Dr. Mutlu Binark, iletişim öğrencilerinin medya metinlerini okuma edimlerini üzerine gerçekleştirdiği çalışmayı sundu.
Öğrencilere özel olarak bu alanda eğitim verilmediğini, iletişim eğitimine içsel olarak medya okuryazarlığı donanımının sağlandığını vurgulayan Binark, buradan yola çıkarak donanımı sağlayan temel kavramların bulunabileceğini ve sıradan medya okuyucusuna yönelik bir eğitimin oluşturulabileceğini belirtti.
Benzer bir deneyimi 2001'den bu yana Gazetecilik Bölümü 1. sınıf öğrencilerine verilen "Haberi Okumak" dersiyle edindiğini aktaran Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Doç. Dr. Mine Gencel Bek de öğrencilerin derse bakışını anlattı.
"Beş yıllık deneyime göre, dersin öğrencilerin daha eleştirel bakmasını sağlayan, eleştirelliği dönüştüren, güçlendiren bir etkisi oluyor" diyen Gencel Bak, "Öte yandan bu eleştirellik ve genel anlamda ders öğrencilerde medya eğitimi ve pratiği arasındaki uçurumun derinleşmesine ve medyada çalışmaya dair kötümserliğin artmasına da yol açıyor" dedi.
Çocuklara medya eğitimi-medyayla çocuk eğitimi
Doğu Akdeniz Üniversitesi'nden Dr. Ülfet Kutoğlu ve Lefke Avrupa Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Özlem Salman Günalp ise medya okuryazarlığı eğitiminin çocuklar açısından önemi üzerinde durdu.
"Medya Okuryazarlığı ve Çocuk Eğitimi" başlıklı sunumunda Kutoğlu, bilinçli bir okuyucu-izleyici olmanın "gerçek dünya ve medya tarafından yaratılan dünya arasındaki sınırın farkedilmesini kolaylaştıracağını vurguladı.
Özellikle ilköğretim öğrencilerine yönelik medya okuryazarlığı eğitimi üzerinde duran Kutoğlu, "Medyadan bilgi alırken zararlı etkilerinden kendimizi korumalıyız ve bu durum çocuklar için daha da geçerli" dedi.
Kutoğlu, çocuklara yönelik medya okuryazarlığı eğitimiyle ilgili yöntemler de önerdi.
Özlem Salman Günalp ise Kuzey Kıbrıs'taki resmi yayın kuruluşu olan Bayrak Radyo-Televizyonda (BRT) yayınlanan çocuk programlarından yola çıkarak, "eğitim-medya ilişkisi" üzerine bir sunum yaptı.
"BRT özellikle son 10 yılda ilköğretim öğrencilerinin eğitimine yönelik birçok program yayınlıyor. Doğrudan öğretmeden çok çocukların da içine girebileceği, becerilerini geliştirmeye zorlayan programlar televizyonun bilgi kaynağı olarak büyük bir yer kapladığı toplumda daha da önem kazanıyor".
Yetişkinler de öğrenmeye devam ediyor
"Medya Okuryazarlığı ve Yetişkin Eğitimi" başlıklı bir sunum yapan Doğu Akdeniz Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Bahire Efe Özad, geride bıraktığımız yüzyılla birlikte yetişkinlerin formel eğitimin sonrasında da öğrenmeye devam etmelerinin kolaylaştığını söyledi.
"Bilginin çoğalmasıyla birlikte, bilgiye ulaşım sorun olmaktan çıkarken bilginin eleştirel biçimde ele alınması ve kişinin pratik hayatına geçirilmesinin önemi arttı" diyen Özad, medyanın eğlendirme işlevinin yanı sıra bilgilendirme görevini de üstlendiğini vurguladı.
Özad, yetişkinlerin eğitilmesi ve bilgilendirilmesi bakımından medyanın çok önemli işlevler üstlenebileceğini belirtti.(EÜ)