"Mahkeme uzman çavuşu cezalandırdı ama onun arkasında yer alan JİTEM'e dokunmadı. Diyarbakır'da güpegündüz bir insanın kaçırılıp öldürülmesinin birkaç korucu ve bir uzman çavuşun işi olduğunu düşünmek safdillik olur."
22 Nisan 1994’te Diyarbakır, Hazro'da öldürülen Şerif Avşar cinayetiyle ilgili mahkemenin gerekçeli kararını değerlendiren avukat Tahir Elçi, "Daha önce JİTEM'den bahseden mahkeme şimdi bireysel bir cinayet diyor. Bu aslında örgütlü bir suç ve ilgili görevlilerin de yargılanması gerekir" dedi.
Elçi, mahkemenin gerekçeli kararına göre Avşar'ın önce Jandarma karakoluna götürüldüğünü, daha sonra da kırsal bir alanda öldürüldüğü vurguladı.
14 yıl sonra gelen karar
Jandarma İstihbarat Terörle Mücadele (JİTEM) üyesi olduğu iddia edilen eski uzman çavuş Gültekin Sütçü, geçen günlerde cinayetin emrini verdiği gerekçesiyle 30 yıl hapse mahkum oldu.
12 yıl yakalanamayan Sütçü, daha sonra sivil ve askeri mahkeme arasında gidip gelen dava boyunca tutuksuz olarak yargılandı. Halen serbest olan Sütçü, karar Yargıtay'da onanırsa cezaevine girecek.
Cinayeti işleyen korucular, ifadelerinde emri Sütçü'nün verdiğini açıklamıştı.
Avrupa İnsan hakları Mahkemesi (AİHM), Avşar davasında Türkiye’yi tazminat ödemeye mahkum etmişti. Avşar cinayeti eski Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun Susurluk raporunda da yer almıştı.
Mahkemenin gerekçeleri
Mahkeme, karara ilişkin gerekçede Avşar'ın İlçe Jandarma Komutanlığı'na ait bir araçla kaçırılarak infaz edildiğini söyledi.
Kararda korucular Fevzi Gökçen, Yaşar Günbatı, Ömer Güngör, Aziz Elbey ve Zeyat Akçin’in Diyarbakır’da jandarma misafirhanesinde kaldıkları belirtildi.
Koruculardan Güngör’ün ağabeyi ile amcasının PKK’li militanlarca öldürülmesi nedeniyle Avşar’ın kardeşinin de PKK’li olduğunu bildiği, bu nedenle Avşar’ı kaçırıp öldürülen akrabaları hakkında bilgi sahibi olabilmek için diğer korucularla anlaşma yaptığı vurgulandı.
Kararda, korucuların Avşar’ı işyerinde gözaltına almak istedikleri, ancak, Avşar ve yakınlarının polis gelmeden gitmediği söylendi.
PKK itirafçısı Mesut Mehmetoğlu’nun yanındaki ve “Müdürüm” diye hitap ettiği Sütçü’nün, Avşar’ın yakınlarına uzman çavuş kimliğini gösterip, “Bir şey olmayacak, ifadesini alıp bırakacağız” diyerek aileyi ikna ettiği belirtildi.
Kararda, Avşar’ın kaçırıldığı Jandarma aracı plakasının polise bildirildiği, ancak Hazro İlçe Jandarma Komutanlığı’nda plakanın saklandığı kaydedildi. (EÜ/GG)