Mahkeme, 20 sayfalık gerekçeli kararında, "Türklere yapılan isnadın tarihsel bir gerçek olarak kabul edilmesi halinde sanıkların eylemi hukuka uygun sayılacağından bu konuyla ilgili tarihi belgelere başvurma zorunluluğu duyulmuştur" diyerek tarih kitaplarına referans yaparak kendi tezini oluşturdu.
"Müttefiklerin Almanya'ya saldırısı soykırım mı?"
Soykırım iddialarını araştıran mahkeme, "Osmanlı'da ilk matbaa 1547'de Sivaslı Ermeni Aşkar tarafından getirilmiş böylece Ermeniler pozitivizmi erken yakalamış bir toplum olarak çeşitli sanat sallarında başarılı bulunmuşlar (...) Ermenilerin eğitim ve öğretim olanakları artırılmıştır" tahlilini Türk Tarih Kurumu başkanı Yusuf Halacoğlu'nun "Sürgünden Soykırıma-2007" kitabından aktarıyor.
Ermenilerin Osmanlı'ya karşı silahlı isyan başlatma hazırlıklarına da yer verilen mahkeme kararında, 1895 yılından 1915'e kadar yaşanan saldırılara örnekler sıralanıyor, Ermenilerin Suriye ve Musul'a sevk edildiklerine işaret ediliyor.
Mahkeme, "Birinci dünya harbi sırasında müttefik hava saldırılarının Almanya kentlerini hedef alması soykırım sayılacak mı? Okyanus derinliklerinde gerçekleştirilen nükleer denemeleri ve.......(okunmuyor) sonucu oluşan depremler, toplu ölümler bilimsel soykırım sayılacak mı? Ortada bir savaş olmamasına rağmen neticesi önceden öngörülebilen yüksek sayıda maddi ölüm olayları gerçekleşebilmektedir."
"Soykırım tartışmasını kısıtlama hakkımız var"
İfade özgürlüğünün "ulusal güvenlik, toprak bütünlüğü veya kamu emniyetin korunması, nizamın sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi" gibi koşullarda sınırlanabileceğine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasada belirtildiğini anımsatan mahkeme, şu tespite de yer verdi:
"Fransa'da Yahudilerin imhasıyla ilgili ifade özgürlüğü kısıtlamalarının yersiz olduğuna ilişkin AİHM'in içtihadı dosyaya sunulmuşa da Avrupa'daki Yahudiler hiçbir zaman kendi devletlerine karşı silahlı ordu oluşturmamışlardır, başka devletin ordularıyla birleşerek dağlarda, derin vadilerdeki köylerde, il ve ilçe merkezlerinde kıyımlar yapmamışlardır."
Bu şartlarda soykırımın isnadının bir haksızlık olduğunu savunan mahkeme, "Eylem Türk kamu düzenini bozmaya yöneliktir" diye bildirdi.
Diğer basın da yer verdi; Agos'a dava açıldı
Hrant Dink'in Reuters Haber Ajansı'na verdiği bir röportaj nedeniyle demecin sağcı-milliyetçi avukatların kurduğu Büyük Hukukçular Birliği'nden Recep Akkuş'un Şişli Savcılığına yaptığı şikayet üzerine açılmıştı.
Hrant Dink'in "4 bin yıldır bu topraklarda yaşayan halkın bu olanlarla birlikte artık ortadan yok olduğunu görüyoruz" dediği röportajına soruşturma açılması ve Hrant Dink'e "Ermeni Kimliği" yazı dizisinden verilen ertelemeli 6 aylık hapsin onanmasına Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün gösterdiği tepkiyi ele alan 21 Temmuz 2006 tarihli "301'e Karşı Bir Oy" başlıklı haber de cezalandırılmış oldu. Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesi üzerine gazeteci hakkında açılan dava düşürülmüştü.
Oysa Agos gazetesinden 6 gün önce haber Yeni Çağ gazetesi'nde "Yargıtay kararı Dink'i Akıllandırmadı"; ondan iki gün önce de Cumhuriyet gazetesinde "Dink'e yeni soruşturma" ve Halka ve Olaylara Tercüman gazetesinde "Hrant Dink'e Yeni soruşturma" başlıklarıyla verilmişti. (EÖ)