Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davaları aralarında Türkiye PEN Hapisteki Yazarlar Komitesi Başkanı Halil İbrahim Özcan, Heinrich Böll Vakfı yetkilisi Zeynep Taşlkın ve insan hakları aktivisti Füsun Çeliköz'ün de aralarında bulunduğu az sayısı kişi izledi.
Hakim Metin Aydın'ın "güvenlik" gerekçesiyle aldığı kararla yargılamaların izleyici ve basına kapalı görülmesi tepkiyle karşılandı.
Reuters röportajına ceza istendi; Engin'e yeni dava
Reuters Haber Ajansı'na geçen yıl verdiği demeçte "Ermeni soykırımı"na inandığını ifade ettiği için Hrant Dink hakkında açılan ve onun açısından düşen davada, savcı Mücahit Ercan, Agos imtiyaz sahibi Serkis Seropyan ve sorumlu yazı işleri müdürü Arat Dink'ın cezalandırılmasını istedi.
"Ermeni Kimliği" dizi yazısından ertelemeli altı ay hapse mahkum olduğunda beraat eden yazı işleri müdürü Karin Karakaşlı, Yargıtay'ın bozma kararından sonra yapılan ikinci yargılamada da aklandı.
Mahkeme, "Yargıya Dokunmak Gerek" yazısından yargılanan yazar Aydın Engin ve yetkililer Arat Dink ve Serkis Seropyan'ın beraatlerine karar verirken Aydın Engin hakkında aynı yazıda "mahkeme heyetine hakaret ettiği" iddiasıyla Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Dink: Daha önce de açıkladım, dava neden şimdi?
21 Temmuz 2006'da çıkan "301'e Karşı 1 İmza" haberi ve "Ermeni Soykırımı"na inandığını söylemesi nedeniyle Eylül 2006'da Hrant Dink, Seropyan ve Arat Dink'e "Türklüğü aşağılamak" iddiasıyla dava açmıştı.
Dink, 14 Temmuz 2006'da Reuters'e verdiği demeçte "Elbette bu bir soykırımdır diyorum. Çünkü sonuç kendini zaten tanımlıyor ve adını koyuyor. 4 bin yıldır bu topraklarda yaşayan bir halkın bu olaylarla birlikte artık ortadan yok olduğunu görüyorsunuz. Bu zaten kendini anlatıyor" demişti.
Sanık Arat Dink, ifadesinde, "Eğer, 'öyle kaçmak yok, söyle, bir soykırım mı, sen nasıl tanımlıyorsun' diye inadına sorarlarsa o zaman da kendimi inkar etmem. Kendi tarihimi ve kimliğimi inkar etmem. Aynı sözüm Türkiye'de başka gazetelerde kaç kere birinci sayfada verilmişti ama dava açılmamıştı. Çünkü o zaman bana haddimi bildirme operasyonu yoktu..." dedi.
Seropyan: 301'e karşı şimdi de imza atarım
Görüşünü açıklayan Seropyan da, "Gazetenin sahibi gözüküyorum. 301'e karşı imza toplamak gerekirse bugün de aynı şeyi yaparım" diye konuştu.
Sanık avukatları Fethiye Çetin, "Haber değeri olduğu için müvekillerim gazeteci olmalarının gereği olarak buna yer verdi. Suçun unsurları oluşmadı. Beraat kararı verilmesini istiyorum" dedi; mahkemeye tarihçi Taner Akçam ile ilgili Şişli Başsavcılığı'nın daha önce verdiği takipsizlik kararını sundu.
Av. Erdal Doğan da, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları ışığında "Agos" çalışanlarına açılan davaların kabul edilmemesi gerektiğini savundu.
Savcı Mücahit Ercan, "Sanıkların tarihi gerçeklerle bağdaşmayan, ispatlanmamış bir soykırım meselesiyle birlikte Türklerce bir halkın yok edildiğini ima ederek, Türklüğü aşağıladıkları kanaatindeyiz" şeklinde görüş bildirdi; Ceza Yasası'nın 301. ve 53. maddesi uyarınca ceza istedi.
Mütalaaya katılmadıkları ifade eden sanık avukatlarının savunma için süre istemeleri üzerine mahkeme, yargılamaya 18 Temmuz, saat 9.30'da devam edileceğini açıkladı.(EÖ/EÜ)