"Okullardaki zorunlu din dersleri temel hak ve özgürlüklerle çelişiyor. Sadece başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasıyla demokratişme ve özgürleşme sağlanamaz. Zorunlu din dersi kaldırılmalı ya da en azından seçmeli olmalı."
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Sekreteri Emirali Şimşek, bianet'e yaptığı değerlendirmede Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) başörtüsünü serbest bırakma tasarısının "demokratik açılım değil politik yönlendirme" olduğunu vurguladı, "Özgürlük ve demokrasinin simgesi türban değil" dedi.
"İnsan hakları ihlali yapıp, din dersleri konusunda katı bir tutum takınacaksınız, sonra özgürlüğü türbanla sağlayacaksınız... Bu olamaz. Türban sadece Türkiye'deki gerilimi artırır, kadını özgürleştirmez. Kadın örgütlerinin yaklaşımı da bu; kadın özgürlüğü ve eşitlik için talepleri başka."
"Zorunlu din dersi kaldırılsın"
Din dersinin muhakkak zorunlu olmaktan çıkarılması gerektiğinin altını çizen Şimşek, Türkiye'de laikliğin hiçbir zaman sisteme oturmadığını ifade etti:
"Laiklik bilimsel anlamıyla yorumlanmalı. Devlet ve dinin birbirinden ayrılması gerek ama Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanlığı var, Diyanet'e devlet bütçe ayırıyor. Bu kurum bu dinden olmayanlardan da vergi alınarak finanse ediliyor. Yani Aleviler Sünni mezhebi yaygınlaşsın diye vergi ödüyor."
Eğitim-Sen'den 2007'de eğitim sorunları raporu
Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer 2007-2008 eğitim-öğretim yılının ilk dönemini değerlendirdiği basın toplantısında AKP döneminde ayrımcı uygulama ve politikaların artığını kaydetti, şu noktalara değindi:
- Okullarda peş peşe mescitlerin ortaya çıkması, özellikle Alevi öğrencilere yönelik ayrımcı ve baskıcı uygulamalar, cami imamlarının okullarda din kültürü ve ahlak bilgisi dersine sokulması, öğrencilere ve öğretmenlere yönelik şiddet olayları gibi skandal uygulamaların sadece bir bölümü basına yansıdı. Oysa yaşayanlar basına yansıyanlardan çok daha fazla.
- Okullarda mescitlerin ortaya çıkması, cuma günleri öğrencilerin toplu olarak namaza yönlendirilmesi, Alevi öğrencilere yönelik yoğunlaşan baskı ve şiddet olayları, buz dağının görünen yüzü.
- Eğitim sistemine egemen kılınmak istenen ideoloji, ders kitaplarından başlayarak tüm eğitim politikalarında egemen hale getiriliyor, bu tür girişim ve uygulamalara tepki gösteren eğitim emekçileri soruşturma ve sürgünlerle baskı altına alınıyor. (GG/TK)