"Farklı kökenlerden gelen insanların yaşadığı, çok kültürlü bir toplumu tek olmaya zorlamak bölünmeye yol açar. Yaşar Büyükanıt'ın beyanatında dile gelen zihniyet, Yugoslavya'nın bölünmesine yol açan Slobodan Miloseviç'in söylemine çok benzer."
Türkiye Barış Meclisi'nin çağrıcılarından Prof. Dr. Doğu Ergil, ordunun PKK'ye yönelik yürtüttüğü harekatlar ve hükümetin Kürt sorununun çözümü için siyasi bir açılım getirmemesinin "Türkiye'yi bölünmeye götürdüğünü" söyledi.
İktidar için tek çözüm "askeri"
Ekim 2007'de Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kuzey Irak'a yönelik harekata izin veren tezkereyi çıkardı.
Yıl sonuna doğru başlayan hava harekatlarının ardından ordunun geçen hafta düzenlediği kara harekatında 300'e yakın insan öldü.
Dün harekatla ilgili gazetecilere bilgi veren Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, operasyonların devam edeceğini söyledi.
Büyükanıt, anadilde eğitim, genel af, Anayasa'da Kürt kimliğine güvence gibi talepleri "PKK'nin talepleri" olarak damgaladı.
Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek de, dünkü açıklamasında Kürt sorunun çözümü için bir açılım yapmayacaklarını belirtti.
Harekat neden yapıldı, neye yol açtı?
"Askeri kaynaklı bu zihniyete siviller de –isteyerek ya da istemeyerek- destek verdiği sürece Türkiye'nin bütünlüğünün korunmasını tehlikede görüyorum" diyen Ergil, kara harekatının sebebi ve sonucunun doğru değerlendirilmediğini vurguladı.
"Niye girildi Kuzey Irak'a ve ne elde edildi?" diye soran Ergil'in tespitleri şöyle:
- Bu harekatın askeri bir kazanım değil. 300 kişilik PKK grubunun 150 bin kişilik ordunun 10 bin kişilik elit gücünü durdurduğu, geri çekilmeye zorladığı şeklinde imalar var. Bu yöntemle sonuç almak mümkün değil zaten. Örneğin Irak ordusunu birkaç haftada çökerten ABD kara harekatında yıllardır başarı sağlayamadı.
- Kuzey Irak Kürtleriyle PKK birbirine daha da yakınlaştı. Türkiye'yi ortak hasım olarak görüyorlar.
- Türkiye bir daha müdahale ederse uluslararası alanda işgalci güç olarak görülecek. Dünyayı karşıya almak da harekatın bedellerinden biri.
"Çözüm belli, çözmemeyi seçenlerden hesap sorulmalı"
Hükümetin ve Büyükanıt'ın reddettiği siyasi açılımla ilgili talepler, yıllardır farklı kesimlerce dillendiriliyor. Aralarında akademisyenlerin, yazarların, sanatçıların, siyasetçilerin de olduğu birçok kişinin katıldığı Türkiye Barışını Arıyor Konferansı'nın Eylül 2007'deki sonuç bildirgesinde bu talepler kapsamlı bir biçimde yer almıştı.
Harekatın başlamasından birkaç gün önce aydınlar bu talepleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de iletmişti.
Ergil, kara harekatıyla birlikte iktidarın bu açılımı yapmayacağının kesinleşmesiyle birlikte çözüm ihtimalinin de geride kaldığını düşünüyor.
1995'teki "Doğu Sorunu: Teşhisler ve Tespitler" başlıklı rapora atıfta bulunan Ergil, ekliyor:
"O zaman bu sorunun toprak üzerinde kavgayla değil, insanların kalbini kazanarak çözülecileceğini yazmıştım. Bizim muhatabımız PKK değil, o bölgede yaşayan Kürt halkı. Onlar da kalplerinin nasıl kazanılabileceğini söylüyor zaten. Bu ülke bu çözümün önünü tıkayanlardan hesap sormak zorunda." (EÜ/GG)