Dolayısıyla, sosyal hizmet uzmanları gerekli incelemeleri yaptıktan ve öz ailesince çocuğun gelişimine zarar vermeyecek bir ortamın sağlandığı konusunda olumlu rapor verdikten sonra, Alaş'ın koruyucu aileliğini üstlendiği dokuz yaşındaki çocuk annesinin yanına dönecek.
Anne yedi sene sonra çocuğunu geri istedi
Şarkıcı Sibel Alaş, yedi yıl önce eşi Zeki Aköz'le birlikte 2.5 yaşında olan ve sosyal hizmetlerin koruması altında bulunan bir kız çocuğunun koruyucu ailesi oldu.
Alaş, Hürriyet gazetesine verdiği röportajda, çocuğu evlat edinmek için dava açtıklarını fakat annesinin davaya müdahil olarak katıldığını ve reddedilmesini istediğini anlattı.
Çocuğun annesi Gülcan G., Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na da (SHÇEK) dilekçeyle başvurarak çocuğunun kendisine geri verilmesini talep etti.
Magazin ekinde korunacak çocuk
Hürriyet gazetesinde geçen Cuma günü çıkan röportajdan sonra okur tepkileri internet sitesinden yayınlanmaya başlandı.
Gelen tepkilerin çoğu çocuğun Sibel Alaş'ta kalmasını isterken gazete, uzman görüşleri ve yasal zorunluluklar hakkında bilgi vermeksizin magazin eki Kelebek'te konuyu haber yapmaya devam etti.
Sema Denker imzalı haberlerde, Alaş'ın, çocuğun annesinin "fuhuş yaptığı", "hayatında bir kere bile annelik yapmadığı" iddiaları yer aldı.
Koruyucu aile hizmeti yaygın değil
SHÇEK, koruyucu aile hizmetini "Çeşitli nedenlerle öz ailesi yanında bakımları bir süre için sağlanamayan çocukların kısa veya uzun süreli olarak, anne-baba özelliklerini taşıyan ücretli veya gönüllü statüdeki uygun aile ya da kişilerin yanında devlet denetiminde bakımlarının sağlanmasıdır" diye tanımlıyor.
Hizmetin uygulanması, 1993 yılında çıkartılmış 21728 sayılı Koruyucu Aile Yönetmeliği'yle düzenleniyor.
Kurum, hizmetin, "öz ailesinin koşulları iyileşene kadar" çocuğun bakımının başka bir aile tarafından sağlanmasını amaçladığını söylüyor.
SHÇEK verilerine göre, Türkiye'de halen 536 koruyucu aile yanında 575 çocuk bulunuyor. Bu çocukların 459 için ailelere bakım ücreti ödeniyor; diğer aileler gönüllü olarak çocukların bakımını üstleniyor.
Bir aile en fazla üç çocuğun bakımını üstlenebiliyor.
SHU incelemesi belirleyici
Eroğlu, korunmaya muhtaç çocukların yurtlarda kalmasındansa koruyucu ailelerin yanına yerleştirilmesinin tercih edildiğini fakat Türkiye'de bu oranın çok düşük kaldığını söyledi.
En önemli noktanın, çocuğun sosyal, fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı gelişebileceği bir ortamda bulunması olduğunu söyleyen Eroğlu, bu değerlendirmenin sosyal hizmet uzmanları (SHU) tarafından yapıldığını; mahkemelerin de bu raporlar doğrultusunda karar verdiğini söyledi.
"Bir çocuğun en iyi gelişebileceği yer ailesinin yanıdır. Sosyal hizmet uzmanları ailesinin gerekli koşulları sağladığını tespit ederse Alaş'ın bakımını üstlendiği çocuk ailesine geri döner.
Çocuğun onurunu zedeleyici açıklamaların gazete sayfalarında yer alması ise en hafifi deyişle hoş değil. Bu tür yayınlar zaten yetersiz oranda olan hizmetin iyice zayıflamasına yol açabilir".(EÜ)