Prof. Dr. Aziz Konukman kayıt dışı istihdam azaltılmadan hükümetin sosyal güvenlik reformu dediğini uygulamaya koymanın, kayıt içi çalışan emekçilere yeni bedeller ödetmekten başka bir anlama gelmediğini söyledi.
bianet'in görüşünü aldığı Konukman kayıt dışındaki istihdamı yani herhangi bir sosyal güvenlik sistemi içinde olmadan çalıştırılanları toplumun yararını gözetecek şekilde kayıt içine çekmenin mümkün olduğuna işaret etti. "Ancak Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti bunu istiyor mu, istemiyor mu; önemli olan bu" dedi.
Konukman: Sosyal güvenlik reformundan önce kayıt dışını çözmek gerek
Konukman, hükümetin hızla yasalaştırmak istediği Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) tasarısını eleştirirken kayıt dışı istihdamla bağlantısını şöyle kuruyor:
"Bu tür yeni modelleri getirdiğinizde kayıt dışılık sorununu çözmüş olmanız gerek. Ana amaç, aktüeryal denge denen prim gelirleri ve giderleri dengesini kurmaktır. Yani emekliniz fazla çalışanınız azsa, bu denge bozuluyor demektir. Ama kayıt dışını çözmeden bunu yapmaya girişirseniz, sadece sistemin içindekilerle uğraşıyorsunuz demektir.
"Böylece ya sistemdekilerin prim yükünü artırıyor ya da onlar için yapılacak sosyal harcamaları kısıyorsunuz demektir. Bu tasarı ikisini birden yapıyor. Emzirme ödeneğinden cenazeye kadar her şeyiyle oynuyor. Emekliliği güçleştiriyor.
"Halbuki kayıt dışını belli ölçülerde halledip bunu tartışıyor olsaydı, sosyal tarafların içine sinen bir uygulama olabilirdi. Çünkü sistem içi aktörlerin sayısı artmış olacaktı. Sosyal güvenlik primlerinin değeri artacak, ek yükler getirmeden kendi dengelerini kuracaktı."
"Aşamalı olarak kayıt içine alınabilir"
Konukman kayıt dışındakileri sistem içine almanın mümkün olduğunu söylüyor.
Aşamalı uygulama: "İstihdamdaki vergi yükünün düşmesine emekçiler de itiraz etmez. Ama bunu, sonuçlarını görerek, aşama aşama indirirsiniz. Gelir vergisindeki, primlerdeki oranları indirirken vergi hasılatı artıyorsa, sisteme yeni insan geliyorsa devam edersiniz. Yoksa mevcut işletmelerin kâr marjını artırmakla kalırsınız. Bu şart olmazsa emekçiler buna destek vermez."
Mutlaka sendikalarla işbirliği: "Bu uygulamanın sonuç verip vermediğini, ancak bir işyerinde sendika olursa takip edebilirsiniz. Sendikalı işçi demek, kayıtlı çalışan işçi demektir. Hükümetler samimiyse bu iş sendikalarla işbirliği içinde yapılır. Örneğin işyerlerine sendika zorunluluğu getirilebilir. Sendikayı teşvik edenlere indirimler yapılabilir."
Yarıya yakını kayıt dışı
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre 2007'nin toplam istihdamı 21 milyon 219 bin kişi. Bunun yüzde 46,7'sini oluşturan 9 milyon 929'unun sosyal güvencesi yok, yani kayıt dışı çalışıyorlar. Bunların yüzde 51'i tarım dışında. Kayıt dışı istihdamın yüzde 36'sı ücretli. Yüzde 89'u tarım dışında ya da kentlerde.
Konukman bu nüfusun kayıt içine girmesiyle önemli bir vergi ve prim geliri potansiyeli taşıdığını söylüyor. (TK)