* Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan “Bir müjdemiz var” diyerek duyurduğu haberini 21 Ağustos Cuma günü “Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğalgaz bulduk” sözleriyle açıkladı.
Seçimler öncesinde doğalgaz, petrol ve kömür gibi enerji rezervlerinin sıkça bulunması nedeniyle Türkiye’nin gündemine çok da taze olmayan bu haber, doğa ve yaşam savunucularının eleştirilerine neden oldu.
Doğalgaz rezervinin ekolojik ve çevresel boyutunu bianet’e değerlendiren Greenpeace Akdeniz Enerji ve İklim Proje Sorumlusu Onur Akgül, yenilenebilir kaynaklar yerine gaz kullanmanın Türkiye için çevre felaketlerinden kuraklığa, sıcak hava dalgalarından tarımda verimsizliğe bir dizi etkiyi derinleştirebileceğini söyledi.
Yenilenebilir kaynaklardan yüzde 90 enerji sağlayabilir
Türkiye’nin enerjide kendine yetebilirlik ve sürdürülebilirlik hedeflerine, sahip olduğu temiz ve yenilenebilir kaynaklarla ulaşabileceğini ifade eden Akgül, Greenpeace'in 2015 tarihli Enerji (D)evrimi raporundaki senaryoyu hatırlattı.
Buna göre, devreye alınacak bir dizi politika ile Türkiye, 2050’ye kadar, ihtiyaç duyduğu enerjinin yüzde 90’ını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayabilir. Aynı senaryoya göre 2023’e kadar yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi payının yüzde 47'yi ve 2030’a kadar da yüzde 65’i bulması mümkün.
Buna ek olarak teknolojik gelişmelerin yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimi maliyetlerini de her geçen gün düştüğünü belirten Akgül şöyle devam etti:
“Biz de bir fosil yakıt olan ve iklim krizini derinleştiren gaza muhtaç olmaktan öte, teknolojik gelişmelere adapte olup Türkiye'nin temiz enerji kaynağı potansiyelini değerlendirerek daha temiz, sağlıklı ve güvenli bir enerji geleceği yaratabiliriz.”
“Temiz bir enerji kaynağı değil”
“Adında ‘doğal’ geçmesine rağmen gaz, bir fosil yakıt ve tıpkı kömür gibi önemli bir sera gazı kaynağıdır. Temel bileşeni olan metan, karbondioksite kıyasla 20 kat daha kuvvetli bir sera gazıdır. Metan, ısıyı 20 kat daha fazla atmosferde hapsediyor, iklimi 20 kat daha çok tehdit ediyor.
“Özetle gaz, temiz bir enerji kaynağı değil. Çıkarımı, depolanması ve dağıtımı gibi süreçlerde çok büyük ölçüde metan gazı atmosfere salınıyor. Giderek daha fazla kullanıldığı için de iklim krizini ciddi derecede derinleştiren bir etkiye sahip.
“Çevre felaketlerini derinleştirir”
“Gaz kullanımı, Türkiye'nin de imzası bulunan Paris Anlaşması'nın 1,5 derece hedefleriyle de uyumlu değil. Türkiye'nin içinde bulunduğu Akdeniz Havzası, iklim krizinin en kuvvetli vuracağı bölgeler arasında.
“Dolayısıyla yenilenebilir kaynaklar yerine gaz kullanmak, Türkiye için çevre felaketlerinden kuraklığa, sıcak hava dalgalarından tarımda verimsizliğe bir dizi etkiyi derinleştirebilir, can kaybı yaratacak sorunları tırmandırabilir.
“Mecbur olmadığımız halde bağımlı olacağız”
“Enerji kaynaklarını, iklim krizi etkileri üzerinden tartışmamız gerekiyor. Bulunan gaz rezervinin Türkiye açısından anlamı, daha çok uzun bir süre, temiz olmayan, aksine kirli bir fosil yakıt olan gaza bağımlı kalacağımız anlamına gelebilir. Hem de mecbur olmadığımız halde.
“Bu durum ayrıca, iklim krizine çözüm olan yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımların önünü tıkayabilir, onları zayıflatabilir. Dünyadaki diğer öncü ülkeler gibi Türkiye'nin de bir an önce kömürden çıkış stratejisini hazırlaması gerekiyor.
“Bulunan gaz rezervi ile vakit kaybetmek yerine, fosil yakıtlardan çıkışın ve güvenilir, temiz enerji kaynaklarının üretiminin planlanması bir zorunluluk." (TP)