Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Karadeniz'de 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunduğunu şeklindeki açıklamalarını değerlendiren Petrol Mühendisleri Odası Başkanı Yüksel Kurt, Türkiye'nin ihtiyacının yıllık 50 milyar metreküp olduğunu, tespit edilen rezervin Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltacağını söyledi.
Açıklanan rezerv miktarının Türkiye'nin 6-7 yıllık ihtiyacını karşılayacağını ama tüm rezervi aynı anda çıkarmanın mümkün olmayacağını dile getiren Kurt, üretime geçmenin 2025’i bulabileceğini aktardı.
Türkiye’nin rezerv bulduğu noktaya yakın bir yerde Romanya’nın da 2018’de doğalgaz bulduğunu aktaran Kurt, gaz kalitesiyle ilgili olarak “Rusya’dan ya da Azerbaycan’dan aldığımız gazdan kötü değildir” dedi.
TIKLAYIN - Erdoğan'ın müjdesi: Karadeniz'de doğalgaz bulduk
"Aramalar meyvelerini vermeye başladı"
Enerji Bakanlığı’nın son yıllarda çok doğru hamleler yaptığını söyleyen Kurt şöyle konuştu:
“Daha önce yaptığımız aramalarda yabancıların eline, keyfine kalıyorduk. Çünkü bu teknoloji bizde yoktu. Bakanlık doğru bir hamleyle bir sismik gemisi, bir de sondaj gemisi aldı. Böylece kimseye eyvallahları kalmadı. Kendi gücüyle, parasını harcayarak, riskini alarak rezerv aramaları yapmaya başladı. Bu aramalar da artık bir yerde meyvelerini vermeye başladı. Bu haber Karadeniz’deki aramacılığı geliştirir. Bir ümittir.”
“Karadeniz bir potansiyeldi. Buralarda hep bir umut vardı” diyen Kurt, “Romanya şu an çıkarma aşamasında. Üretime geçecekler. 80 milyar metreküpe yakın bir rezervleri var. Herhalde üretimleri de günde 16-17 milyon metreküp civarında olacaktır. Çok büyük bir rakam değil ama Romanya için iyi rakam” dedikten sonra Türkiye'nin rezervinin büyüklüğünü şöyle yorumladı:
“Karadeniz meşhur doğalgaz ve petrol zengini Hazar Denizi’nin bir parçası aslında. Zamanında ikisi tek bir denizdi, Hazar zamanla ayrıldı. Hazar sığdır ve oranın şartları daha iyidir. Karadeniz derin bir denizdir ve sıkıntılıdır. Araması da yeraltı kaynaklarının çıkarımı da kolay değildir.
“Tuna 1’de gaz bulunması enerji ithal eden bir ülke için iyi bir haber. Geleceğe yönelik umut verici. Bu demektir ki Karadeniz’de aramalar çoğalacak çünkü daha başka yeni rezervler olabilir.
“Şimdilik 320 milyar metreküp gibi bir rakamdan bahsetti Cumhurbaşkanı Erdoğan. Mühendislik olarak gazın miktarının kanıtlanmış olması için yapılması gereken daha bir çok işlem var öncelikle. Söylenen rakam sadece bir tahmin. Nasıl bir tahmin? Siz yıllardır aynı alanda çalışıyorsunuz. Yerin altını sismiklerle, daha önce yaptığınız sondajlarla bayağı bir bilgiye sahipsiniz. Sismik size aşağıda bir şeyler var diye söylüyor. Söylenen haritanın eni, boyu, derinliği var. Oradan da kaba bir hacim hesaplıyorsunuz ve bir öngörüde bulunuyorsunuz. 320 milyar metreküp çıkabilir dersiniz ama daha fazla da çıkabilir daha az da çıkabilir. Hepsi ihtimal dahilinde.”
"Yapılan sadece görsel tahmin"
Kesin rezerv büyüklüğü içinse Kurt şu aşamaların geçilmesi gerektiğini belirtti:
“İlk kuyu sondajını bitirirsiniz. Gaz gelen yerin bütün özelliklerini -ki buna kuyu raporu diyoruz- verilerini netleştirirsiniz. Daha sonra bir de doğalgaz akış testi yaparsınız.
“Yani gazı atmosfere açarsınız, ucunu yakarsınız, alevi görürsünüz. O sırada gaz geçerkenki yoğunluğa bakarsınız. Bu size rezerv hakkında ilk bilgiyi verir, aşağıda nelerin olup bittiği hakkında bilgi verir.
“Ama sismikte gördüğünüz sahanın her yeri kesin olarak gazla dolu mudur, tespit edilen gaz üretebilir bir sahada mıdır orasını henüz bilmiyoruz. Çünkü sismikten sadece bir görsel görürsünüz ama gözenekler, boşluklar birbiriyle bağlantılı değilse geçirgenlik yoksa gaz akmaz. Kayanın içinde sıkışıp kalır. Yerin altında milyarlarca metreküp gaz olur ama eğer geçirgenlik yoksa o gazı çıkartamazsınız.
“Ya da tam tersi kayanın içindeki boşluk hacmiyle, çok boşluyla ve içi dolu dolu gazsa çok rezervin büyüklüğü artar. Bunlar önemli bir parametreler ve durum sondajlarla belli olacak.
“İlk sondaj yapıldı. İki numaralı geliştirme sondajı, üç numaralı geliştirme sondajı ve fazlası artık bize her kuyudan elde edilecek gaz hakkında bilgi verecek.
“Sahanın sınırlarını belirleyecek, gazın özelliği belli olacak, basınç belli olacak, geçirgenlik belli olacak. Tüm bunlar yapıldıktan sonra artık rezerv hesabı yapıp 1 kuyudan ne kadar verim alacağız o da bu aşamadan sonra belli olacak.
“Ama bu biraz uzun bir süreç. Çünkü elimizde çok fazla sondaj kulemiz yok. Her bir kulenin üretilmesi zaman alıyor. Sahadaki bütün kuyuları kazdıktan ve hazır hale getirdikten sonra mühendislik çalışması başlıyor ve denizin ortasına bir üretim platformu kurmamız gerekiyor. Onu da Türkiye’de yapan yok. Gelişmiş ülkelerden almak durumundasınız.
“Çıkacak olan gazınız da temiz, saf gaz olmayacaktır, suyla beraber gelecektir. Karada rafineriye benzer bir üretim tesisinin kurulması da gerek. Burada kuyudan gelen gaz sudan arındırılacak. Bunların hepsi zaman isteyen şeyler.”
"Gaz ithalatını azaltacak"
Türkiye’nin yılda 50 milyar metreküp doğalgaz tükettiğini söyleyen Kurt “Yıllık tüketimi 50 milyar metreküp olan Türkiye’nin 320 milyar metreküplük bir doğalgaz sahası varsa bu hiç de fena bir büyüklük değildir. İsrail’in Mısır’ın bulduğu trilyon metreküplük sahalarla kıyaslanamaz belki ama bu rezerv bizim tüketimimize göre iyi bir konumda. Bu kadar büyük bir alanda üretime geçmeniz en az 4-5 yılı alacaktır, hatta daha da uzun olabilir. Karadeniz çünkü, zor deniz” diye devam etti.
Kaç kuyudan ne kadar üretim yapılacağı ve ne kadar verimin olduğu bilinmeden rezervin Türkiye’ye katkısının ne olacağının bilinemeyeceğini söyleyen Kurt, “Bir örnekle tüm kuyulardan günde 40 milyon metreküp gaz akıyor diyelim. Türkiye’nin kışın tükettiği günlük gaz miktarı 140 milyon metreküp. Yani yine tüketimimizi karşılamıyor ama günde ne kadar üretim yapacaksak o kadarlık gaz ithalatının önü kesilecek” dedi. (HA)