Referandum sürecine girilmesiyle birlikte hızlanan çalışmalar hakkında uzun yıllardır kadın hareketinin içinde yer alan Kıbrıslı kadınlarla konuştuk.
Kadınlar Sınırları Aşıyor
Kıbrıslı Türk ve Rum kadınların kurduğu "Sınır Aşan Eller" hareketinde yer alan gazeteci Neriman Cahit, sorunun 30 yıldır çözülememesini "kadın emeğinin işin içine girmemesine" bağlıyor.
Üç yıl önce kurulan "Sınır Aşan Eller" Kıbrıs'ın iki toplumlu, uluslar arası alanda tanınan tek kadın örgütü. Kurulduğundan beri Kıbrıs'ta barışçıl bir çözümün yaratılması için çaba harcayan örgüt yaklaşık 100 Türk ve Rum kadını bir araya getiriyor. "Birbirimiz tanıdık, karşılıklı çekilen acıları paylaştık ve varolan durumu sorguladık. Kadınların seslerini duyurması, karar mekanizmalarında yer alması lazım" diyor Cahit.
"1993'te kurulan Kadın Platformu'ndan beri Kıbrıs'ta güçlü bir kadın hareketi var aslında. Kadın olma asgari paydasında buluşarak kurulan Platform daha sonra dağılsa da birçok yasal düzenleme yapılmasında etkili oldu" diyen Cahit, 2001'de kurulan "Sınır Aşan Eller"in de toplantı ve ulaşım kısıtlamaları yüzünden oldukça zor günler geçirdiğini fakat ayakta kaldığını belirtiyor.
Cahit'e göre, önümüzdeki günlerde yaşanacak referandum süreci ise, çok daha zorlu geçecek. "Bu plan son fırsatımız, dolayısıyla iki kat fazla çaba harcıyoruz" diyen Cahit taleplerini ve bakışlarını yansıtan bir metni bütün taraflara yolladıklarını anlatıyor.
"BM Güvenlik Konseyinin 1325 sayılı kararı kadınların ve toplumsal cinsiyet perspektifinin müzakere sürecine katılmasını öngörüyor. Bu uygulanmıyor. Ama biz taleplerimizin takipçisi olacağız" diyor Cahit.
Barış otobüsü yollarda
Referandum sürecinin zor geçeceğini belirten Cahit bir dizi kampanya ile seslerini duyuracaklarını söylüyor. Son seçim döneminde kullanılan "Barış Otobüsü" kampanyası önümüzdeki hafta tekrar başlıyor.
Rum ve Türk köylerini dolaşacak olan "Barış Otobüsü" sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve uzmanlarla insanları buluşturmayı amaçlıyor. "İnsanların tercihini etkilemeye çalışmayacağız" diyor Cahit, "belgelerle doğruları söyleyeceğiz, o kadar."
Farklı bir bakış açısı
Lefkoşa'da kitapçılık yapan Nahide Merlem 24 Nisan'daki referandumdan "evet" çıkacağını düşünüyor. Son yıllarda canlanan ilişkilerin geldiği durumun barış içinde yaşayabilmek için bir fırsat yarattığını düşünen Merlem'in hayali hukukun hakim olduğu, insanca yaşanabilecek, birleşik bir Kıbrıs.
Nahide Merlem'in bütün hayatı göçlerle geçmiş. Erenköy'de doğmuş; ailesi halen Karpaz'da yaşıyor. "Geçmişte büyük acılar yaşandı her iki tarafta da; ama artık bunları aşmak gerekiyor" diyen Merlem yapılan anlaşmanın mükemmel olmadığını ama adil olarak uygulanırsa insanların da fedakarlık yapacağını belirtiyor. Ona göre birçok insan şu an varolan durumdan çıkar sağlıyor, varolan yasalar uygulanamıyor, paraların nereye harcandığı anlaşılamıyor. Dolayısıyla insanlar bu durumu değiştirebilmek için fedakarlık yapmaya hazır.
"İki tane savaş yaşadım; silah sesi duyunca hala korkuyorum" diyen Merlem ekliyor: "Çocuklarımın korkmasını istemiyorum."
Çözüm sürecinin bir diğer getirisi de Kıbrıslı kadınların seslerini duyurabilmeleri olmuş. Nahide Merlem'in anlattığına göre ilk defa konuşmaya başlayan kadınlar farklı bir bakış açısı katarak bir güç haline gelmiş.
Önümüzdeki günlerin çok zorlu geçeceğini söyleyen Merlem, Rumların planı kabul etmemesi durumunda yeniden çözümsüzlük durumuna dönüleceğini söylüyor. Söylediğine göre, "bir de kişisel çıkarı var" Merlem'in:
"Şu an herkes medyanın pompaladığı kitapları okuyor. Çözüm olursa belki kendilerini geliştirecek kitaplar da alırlar".
Psikolog Canan Öztoprak'ın sözleri her şeyi özetliyor: "Çok mutlu ve umutluyum. Bunca yıldır devam eden çözümsüzlük hali boyunca hiçbir zaman bizim fikrimiz sorulmamıştı. Bu referandumda biz karar vereceğiz." (EÜ/BB)