*Fotoğraflar: Evrim Kepenek/bianet.
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Kadınlar, İstanbul 8 Mart Kadın Platformu'nun çağrısıyla yoğun yağışa rağmen Kadıköy'deki İskele Meydanı'nda 15:30'dan itibaren toplanmaya başladı.
16: 38: Platform, 8 Mart açıklamasını Türkçe, Kürtçe ve Arapça okudu. Türkçe açıklamayı okuyan Nazlı Andan, "Yıllardır kayyımların kadın kazanımlarına karşı erkek-devlet şiddeti icraatlerini yürütmesine karşı kentlerimizi savunan kadınlarız!" dedi ve ekledi:
"Özgürlüğümüz için bir aradayız, özgürlüğümüzü kazanacağız. Yaşamımızı, kampüsümüzü, kentlerimizi bizler yöneteceğiz."
- NOT: Açıklamanın tam metnini haberin altında bulabilirsiniz.
LGBTİ+ korteji uzun süre alınmadı
16:28: LGBTİ+ korteji alana alınmaya başlandı. Kadınlar, korteji coşkuyla karşıladı.
16:17: Polis, alana girerek buluşmaya katılmak isteyen LGBTİ+ kortejine müdahalede bulundu. Kadınlar, korteji destekleyen sloganlara devam ediyor.
Mor Dayanışma korteji de, "Gökkuşağı bayrağımız olduğu için bizi alana almıyorlar. Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz!" açıklaması yaptı.
16: 05: LGBTİ+ sembolleri ve hatta gökkuşağı desenli şemsiyeler alana alınmıyor. Alanda toplanan kadınlar "aç, aç, aç" sloganları atıyor. Kalabalık bir yandan da halay çekmeye başladı.
15: 55 - Polisin meydanda yoğun güvenlik önlemleri aldığı görülüyor. Kadınlar, üstleri aranarak meydana alınıyor.
İstanbul Valiliği'nin kararıyla LGBTİ+ bayrakları ve gökkuşağı sembollerinin alana alınmayacağı söylenmişti. Şu an alana girişler sürüyor.
"Yaşamımızı, kampüsümüzü bizler yöneteceğiz"
8 Mart Kadın Platformu adına yapılan ortak açıklama Kürtçe, Türkçe ve Arapça olarak okundu. Kürtçe açıklamayı Şenay Kumuz, Türkçe açıklamayı Nazlı Andan, Arapçayı ise Cemile Baklacı okudu.
Pandemi sürecinde kadınların dayanışmayı bir kenara bırakmadığı söyleyen Nazlı Andan, "Latin Amerika'dan Avrupa'ya, Güney Asya'dan Ortadoğu'ya dünyanın dört bir yanında kadınlar olarak isyanımız pandemiye rağmen devam ediyor" dedi ve ekledi:
Bugün Boğaziçi'nde "atanmış değil seçilmiş" diyerek kayyımlara karşı üniversitelerimizi savunan kadınlarız! Yıllardır kayyımların kadın kazanımlarına karşı erkek-devlet şiddeti icraatlerini yürütmesine karşı kentlerimizi savunan kadınlarız!
Özgürlüğümüz için bir aradayız, özgürlüğümüzü kazanacağız. Yaşamımızı, kampüsümüzü, kentlerimizi bizler yöneteceğiz.
"Hakları için mücadele eden kadınlarız"
Gebze'de Migros'un emek sömürüsü ve tacizlerine karşı 'emeğimiz bizimdir' diyen, Avcılar'da SML direnişinden kadınlarız!
Sinbo direnişimizle sendikalaşma hakkımızı savunuyoruz, Kod-29'a, ahlak safsatasıyla işten atılmalara, ücretsiz izine karşı direnen kadınlarız! İnsanca yaşayacak ücret talep ettiği için düşmanlaştırılan, grev hakkı gaspedilen belediye işçisi kadınlarız!
Evden çalışma adı altında sınırsız ve ücretsiz mesaiye karşı "hayatımız bizimdir" diyen kadınlarız, pandemide çalıştığımız evlere hapsedilen, bazımız aylarca işsiz bırakılan ev işçisi kadınlarız.
İstanbul'un her yerinde emeği, iş güvencesi ve hakları için mücadele eden kadınlarız" ifadeleri kullanıldı.
"İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceğiz"
İstanbul Sözleşmesi'ni, 6284 Sayılı Kanun'u, önleme ve koruma kararlarını uygulamayan erkek-devlete "Suçlu sensin!" diyen kadınlarız!
Şiddet faili erkeklerin cezasız bırakıldığını, devlet eliyle kadınların kaybedildiğini gören ve birbirinden asla vazgeçmeyen kadınlarız! Erkek şiddetine karşı hayatını savunduğu için tutsak edilen kadın arkadaşlarımızın sesini sesimize katıyoruz.
Özgür, eşit ve şiddetsiz bir yaşam için mücadele eden, prangalarla evlere, ilçelere hapsedilen bütün kadınlar için bir aradayız, özgürlüğümüzü kazanacağız.
Çünkü biz sözümüzü, örgütlenmemizi, mücadelemizi ve hayatlarımıza sahip çıkma özgürlüğümüzü de kazanacağız.
"LGBTİ+'lara şiddete birlikte direniyoruz".
"Devlet eliyle yok sayılmaya, hedef gösterilmeye çalışılan ama "Alışın, burdayız, her yerdeyiz!" demekten bir an olsun vazgeçmeyen LGBTİ+'larız! Atanmış kimliklere karşı seçilmiş aşklarımızla heteropatriyarkaya karşı mücadele eden LGBTİ+larız, bir aradayız.
Translar başta olmak üzere tüm LGBTİ+'lara yönelen devlet şiddetine ve devlet eliyle yerinden etmeye karşı birlikte direniyoruz. Erkek-devletin LGBTİ+fobiyi ve kadın düşmanlığını büyüttüğünü görüyoruz.
"Çıplak arama işkenceleriyle korkmuyoruz"
Tutsak edilmeyle, çıplak arama işkenceleriyle korkmuyoruz. Ne IŞİD'in ne devletin aynı yöntemlerle yaptığı infaz ve katliamlarıyla; erkek-devlet şiddetiyle sinmedik.
Hayatın her alanında, her biçimiyle mücadele eden biz kadınlar, bizlere dayatılan kuşatmalara boyun eğmedik. Gökçe Kurban'a yapılan işkencenin insanlık suçu olduğunu biliyoruz. Hayatına savaş, tecrit, sömürü, işkence dayatılan kadınlarız ve birlikteyiz.
100. Gününde Açlık grevlerine ses olmak, dayanışmayı büyütmek için, çocuklarıyla tutsak edilen kadınlar için, hala tahliye edilmeyen hasta tutsaklar için mücadelemizi büyütüyoruz.
"İsyanımızı her yerde büyütüyoruz"
Yıllardır 8 Martlarda emek sömürüsüne, işsizliğe, güvencesizliğe, erkek-devlet şiddetine, LGBTİ+fobiye, ırkçılığa, irade gaspına, adaletsizliğe karşı sokakları dolduruyoruz.
Bu sene de hayatlarımızı kuşatan faşizme, patriyarkaya, erkek-devlet şiddetine, ekolojik yıkıma, kapitalizme, emek sömürüsüne ve saray rejimine karşı; isyanımızı, öfkemizi, mücadelemizi her yerde büyütüyoruz.
Özgürlüğümüzü kazanmak ve hayatlarımızı savunmak için 8 Mart'ta ve her günde bir aradayız, alanları, sokakları doldurmaya devam edeceğiz.
(EMK/PT)