Tahliye edilen Astrolog Saraç: Daha gür bir sesle kendimi ifade etmeye devam edeceğim

“Dimdik girdim, dimdik çıktım. Suçsuzdum. Onursuzluk yapmadım. Başım eğilmedi.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sağlık durumuna ilişkin sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek tutuklanan astrolog Hilal Saraç, 60 gün süren cezaevi sürecinin ardından 10 Nisan’da özgürlüğüne kavuştu.
Tahliye haberini “Umuda kelepçe vurulmaz” sözleriyle duyuran Saraç, cezaevinden sadece özgür bir kadın olarak değil, aynı zamanda düşünce özgürlüğüne inancını daha da pekiştirmiş bir kadın olarak çıktı.
Saraç, içeride kendini bir “mahkûm” gibi değil, umudu taşıyan ve yayan biri olarak gördüğünü söylüyor. “Işık oldum, yol gösterdim” derken yalnızca cezaevinde yanındaki kadınları kastetmiyor, aynı zamanda ifade özgürlüğü, kadın dayanışması ve hak mücadelesi için yazılmış bir direniş günlüğünün ilk satırlarını da paylaşıyor.
Saraç, anlatıyor.
Tutuklanma süreciyle başlayalım… Bahçeli’nin sağlık durumu hakkında yaptığınız bir paylaşımın ardından gözaltına alındınız ve 60 gün cezaevinde kaldınız. Böyle bir paylaşımın bu kadar ağır bir sonuç doğuracağı hiç aklınıza gelir miydi?
Bu kadar ağır bir sonuç elbette beklemiyordum. Yani suç unsuru sayılabilecek herhangi bir durum yokken alınmama herkes gibi şaşırdım. Yani illa ki alınacaktım ama alındığım paylaşıma yorum bile yapmayacağım şu an.
Gözaltına alınma anınızı hatırlıyor musunuz? O ilk günlerde neler yaşadınız? Psikolojik olarak ne hissettiniz, fiziksel koşullar nasıldı?
Dimdik girdim. Aynı şekilde çıktım. Suçsuzdum. Onursuzluk yapmadım, başım eğilmedi. Tüm süreçleri içerden takip ettim ve hala aslan gibi yüreklerin olması umudumu korudu. Onlara umudumla sarıldım.
Bu süreç sizde nasıl izler bıraktı? 60 günlük tutukluluk sizin için nasıl bir deneyimdi? Cezaevindeyken en çok ne zorladı sizi?
Astrologların tamamının kimliği, özgür paylaşımları hedef alındı. Camiamızın tamamı şirket hesapları üzerinden soruşturma geçirmeye başladı. Ancak ben siyaset bilimleri öğrencisiyim, yani diğer Astrologların takip etmesi ama örnek almaması gereken bir isimim. Onlar için süreç riskli olabilir. Çoğunluk zaten bu konulara artık girmiyor. Yani amaca ulaşıldı, ben yine aynı.
“Ben de çok kişi için ses yükselttim”
“Umuda kelepçe vurulmaz” dediniz tahliye sonrası. İçerideyken umudunuzu nasıl korudunuz? Size moral veren, güç veren şey neydi?
Ben zaten tüm süreçlerimi görmüştüm. Ailevi hazırlıklarım maddi manevi yapılmıştı bile. İçerde ve dışarda benimle aynı bakış açısında o kadar çok insan var ki… Bunları görmemek, hissetmemek, anlamamak mümkün değil. Ben de çok kişi için ses yükselttim. Sıra bana geldiğinde de birlik bilincini gördüm.
Cezaevi anıları bitmez. Herkesin hikâyesi aşırı etkileyici idi. Ancak bir psikolog olarak içerde yanımda olan birçok mahkûma ışık oldum, yollarını değiştirdim. Tatsız durumlarda vardı ama geçti.
Tahliye sonrası yaptığınız kısa paylaşımda “dua eden kalpleri” kucakladığınızı söylediniz. Bu süreç, maneviyata veya inançlarınıza dair bakış açınızı değiştirdi mi?
Hayır değiştirmedi. Namaz kılmadım, genelde kılarlar. Ancak inançlı bir insanım ve dualarıma devam ettim. Astroloji kadere inanır. Mutlak ve muallak kader vardır. Bu mutlak olandı, değiştiremezdim. Yaşadık.
Şimdi daha gür bir sesle korkmadan kendimi ifade etmeye devam edeceğim. Ben duruşu olan, ilkeli ve Milliyetçi tabanlı bir Türk kadınıyım. Milletim için bu ses kısılamaz. Belki bedenim kısıtlanır yine ama düşüncelerim asla.
(EMK)
Savcılık, Saraçhane’deki polis şiddetine ön inceleme başlattı

SARAÇHANE DAVASI- 2
Gazeteciler ve avukatların dosyaları ayrıldı: Sonraki duruşma 3 Ekim'de

Sosyolog Aktükün: Suça sürüklenen çocuklar, sistemin aynalarıdır

AHMET MATTİA MİNGUZZİ CİNAYETİ
Çocuk hakları savunucusu Ezgi Koman: Onarıcı adalete ihtiyaç var

Dr. Eylem Ümit Atılgan yanıtladı: Çocukları yetişkinler gibi yargılamak çözüm mü?
