İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Zirvesi dönem başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla İstanbul’da bugün toplandı ve zirveden "Doğu Kudüs Filistin'in Başkentidir" kararı çıktı.
Zirve ülkeleri uluslararası kamuoyunu bu çağrıya uymaya çağırdı.
TIKLAYIN - İİT: Doğu Kudüs Filistin'in Başkentidir
Uluslararası kamuoyunun tepkisini yakında görürüz. Ancak İİT Filistin için daha önce de olağanüstü toplanmış ve çeşitli çağrılar yapmıştı.
Bu kez olağanüstü durum ABD Başkanı Donald Trump’ın 6 Aralık günü yaptığı Kudüs açıklamasıydı. Trump, ABD’nin İsrail’in başkenti olarak Kudüs’ü tanıdıklarını, ABD Büyükelçiliği’ni Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyacaklarını açıklamıştı.
ABD Kongresi Kudüs Büyükelçilik Yasası'nı 1995'te kabul etmişti. Yasaya göre ABD İsrail’deki büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs'e taşıyacaktı. Ancak söz konusu yasa 22 senedir Bill Clinton, George W. Bush ve Barack Obama'nın başkanlık dönemlerinde her 6 ayda bir "ulusal güvenlik" gerekçesiyle erteleniyordu.
Bu yasayı onaylamak Trump’ın seçim vaatlerinden biriydi.
Türkiye’nin Kudüs için siyasi ve resmi tavrı
Türkiye büyükelçiliğini Tel Aviv’de bulunduruyor. Türkiye, Trump’ın yasayı onaylaması sonrası siyasi olarak sert açıklamalar yaptı ancak Dışişleri Bakanlığı Kudüs – Tel Aviv çelişkisi konusunda “sert bir tavır” göstermiyor.
İsrail'in başkent kutucuğunda bir * var
İsrail’in Dışişleri Bakanlığı’nın sitesindeki ülke künyesinde başkent bölümü boş. Boş satırda bir asteriks yani * bulunuyor.
* için açıklama şöyle: “*İsrail, 1980 yılında başkentini Kudüs olarak ilan etmiş ve devlet kurumlarını bu şehre taşımıştır. Ancak tek taraflı bu adım, uluslararası camianın tepkisini çekmiş ve kabul görmemiştir. İsrail’in Kudüs’ün başkenti olduğu yönündeki tutumu uluslararası camia tarafından tanınmamaktadır. Bu çerçevede ülkemiz ve diğer ülkeler Büyükelçiliklerini Tel Aviv’de bulundurmaktadır.”
Üstelik Türkiye, Kudüs'te diplomatik temsilcilik bulunduran az sayıda ülkeden birisi. Türkiye’nin resmi açıklamalarında bunun nedeni “Filistin yönetimi ile ilişkilerini sürdürmek” olarak gösteriliyor. Türkiye’nin Kudüs'te başkonsolosluğu bulunmasına rağmen, konsoloslukta Türkiye büyükelçi düzeyinde temsilci bulunduruyor.
Eski genel sekreter İhsanoğlu ne dedi?
İİT'nin Eski Genel Sekreteri olan MHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu zirveden umutsuz olduğunu şöyle dile getirdi:
"Ben genel sekreterken bu meselelerle ilgili büyük bir plan hazırladık. Bu plan zirvelerde kabul edildi fakat ülkeler uygulamadı. Temennim burada Kudüslülerin de problemleriyle ilgilenilsin".
İslam İşbirliği Teşkilatı ne yapacak?
ABD’nin Kudüs kararı sonrası nüfuslarının çoğunluğu Müslümanlardan oluşan ülkelerden sert açıklamalar geldi. Bu ülkelerin üst çatı örgütü konumunda olan İslam İşbirliği Teşkilatı, bugün Kudüs ve Filistin gündemiyle toplandı.
Dönem başkanı sıfatıyla açılış konuşmasını yapan Erdoğan “tüm dünyayı Doğu Kudüs’ü Filistin’in işgal altındaki başkenti olarak tanımaya çağırma” önerisi yaptı. Anadolu Ajansı zirve sürerken bu önerinin sonuç bildirisine yansıyacağını duyurmuştu ki öyle oldu.
İslam İşbirliği teşkilatı daha önce ne yaptı?
İİT’nin Kudüs ve Filistin için olağanüstü olarak ilk toplanışı değil bu. Daha önce 1 Ağustos 2017’de teşkilat, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerine ilişkin yine İstanbul’da Dışişleri Bakanları düzeyinde olağanüstü toplanmıştı. Konu İsrail’in Mescid-i Aksa'nın kapatılması, kutsal yerlerde ibadet etme özgürlüklerinin zorlaştırılması, giriş çıkışlarda güvenlik taraması yapılmasıydı. İİT’nin sert kınaması şöyleydi: “Toplu ceza uygulamaları ve barışçıl şekilde ibadet eden Filistinlilere karşı ölümcül ve aşırı güç kullanma yoluyla yasaklanması dahil olmak üzere İsrail'in son zamanlardaki provokatif eylemlerini güçlü bir şekilde kınıyoruz."
İsrail boykot kararı çıkmıştı? Ne oldu?
11 Mart 2016’da Endonezya’nın başkenti Cakarta’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 5. Olağanüstü Zirvesi yine Filistin için toplanmıştı. Sonuç bildirgesinde “uluslararası arenada İsrail ürünlerinin boykot edilmesi” çağrısı yapılmıştı.
Çoğunluğu Müslümanlardan oluşan ülkelerin bu çağrıya uyduğu söylenemez. Türkiye’nin İsrail ile ticaret hacmi çağrıya uymadığını gösteriyor zaten. Türkiye İsrail arasındaki ticaret hacmi 2016 yılında 4 milyon 342 bin dolar; 2015’te ise 4 milyon 370 bin dolar. Zaten İsrail 2000’li yıllar boyunca Türkiye’nin en çok ticaret yaptığı ülkeler listesinde sürekli ilk 10 sırada yer alıyor.
TIKLAYIN - Türkiye, İsrail'le Ticari İlişkisine "One Minute!" Demedi
Erdoğan uluslararası kamuoyuna çağrı yapmıştı
Türkiye’nin dönem başkanlığını aldığı 13. İslam Zirvesi’nde de Filistin konusunda bir karar alınmıştı.
15 Nisan 2016’da Zirve’nin son günü kararı Erdoğan açıklamıştı. Şöyle diyordu:
“Filistin kararı, Filistinli kardeşlerimizin göstermekte olduğu onurlu direnişe İslam dünyası olarak verdiğimiz desteğin bir kez daha en üst düzeyde ispatıdır, en üst düzeyde ifadesidir. Filistinli kardeşlerimizi bugüne kadar asla yalnız bırakmadık. İnşallah hiçbir zaman da yalnız bırakmayacağız. Zirve sırasında sergilediğimiz kardeşlik tablosuyla tüm Müslümanlara ve insanlara önemli mesajlar verdiğimizi düşünüyorum. Burada aldığımız kararlar milyarlarca insana umut vermiştir. Şunu asla unutmamalıyız. Yeryüzünde bir kişi bile haksız yere acı çekiyorsa, zulüm görüyorsa bu sayı çok fazladır. Hazreti İbrahim'in aleyhissalatü vesselam ateşine su taşıyan karınca misali zulmün engellenmesi, adaletin hakim olması için attığımız her adım kıymetlidir, önemlidir. Gayret bizden tevfik Allah'tandır.”
Erdoğan yaklaşık 20 ay sonra İİT’yi liderler seviyesinde olağanüstü toplantıya çağırdı. Ancak İİT’nin iki önemli ülkesi Suudi Arabistan ve Mısır'dan devlet başkanlığı düzeyinde katılım olmadı. İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'ndaki 57 üye ülkeden zirvede 20 ülke üst düzeyde katılım sağladı. 57 ülkeden Suriye’nin üyeliği savaş nedeniyle askıya alınmış durumda. İİT’nin gözlemci ülke olarak kabul ettiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı düzeyinde temsilci gönderdi. Teşkilata üye olmayan Venezuela’nın Devlet Başkanı Nicolas Maduro da misafir olarak katıldı.
Zirve'ye hangi liderler katıldı?
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Yemen Cumhurbaşkanı Abdrabuh Mansour Hadi, Kuveyt Emiri Şeyh Sabah, Umman Kralı’nın özel temsilcisi Seyit Assad bin Tarıq Al Said, Katar Emiri Şeyh Tamim, Flistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Brunei Kralı Hasan El-Bolkiah, Cibuti Başbakanı Abdulkader Kamil Mohamed, Kazakistan Meclis Başkanı Kassım Jomart Tokayev, Pakistan Başbakanı Şahid Hakan Abbasi, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Faiez Serrag, Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo, Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani, Ürdün Kralı Abdullah, Özbekistan Senato Başkanı Nigmatulla Yuldaşev, Malezya Başbakanı Najib Razzak, Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir, Gine Cumhurbaşkanı Alpha Conde, Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun, Komorlar Devlet Başkanı Azali Assoumani.
Kudüs'ün statüsü nedir?İsrail, 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı'nda o zamana kadar Ürdün'ün kontrolü altında bulunan Doğu Kudüs'ü işgal etti. Doğu Kudüs o tarihten itibaren İsrail işgali altında. İsrail, Kudüs'ü 1980’de çıkarttığı kanunla "bölünmez başkenti" ilan etti. Ayrıca aynı kanunla kentte yaşayan Araplara vatandaşlık verdi.. Bölgedeki Arap ülkeleri Doğu Kudüs'ü kurulmasını talep ettikleri Filistin devletinin başkenti olarak kabul ediyor. 1993 yılında imzalanan Oslo Barış Anlaşmaları'nda Kudüs'ün nihai statüsünün barış görüşmelerinin ileri aşamalarında ele alınması öngörülüyor. İsrail devletine ait meclis, cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve bakanlıklar gibi resmi kurumlar Kudüs'te yer alıyor. Ancak İsrail’in Kudüs’ü başkent ilanı uluslararası kabul görmedi; kentte hiçbir büyükelçilik bulunmuyor. ABD, Trump’ın kanunu onaylamasıyla ilk ülke olacak. Türkiye'nin de İsrail Büyükelçiliği Tel Aviv'de bulunuyor. |
(HK)