"Recuperación aslında, işçilerin kendi kaderlerine sahip çıkması, eli kolu bağlı oturup beklemek yerine, çalışmaya devam etmesi."
Matilde Adorno 69 yaşında. Onunla 2003 yılında, Brukman'ın işgal edilişinin yıldönümünde karşılaşmıştık. O zaman emekliliğe ayrılan Matilde, Compañero'larını (yoldaş, iş arkadaşı) yalnız bırakmamak için işgale katılmıştı. Şimdi Asamblea'nın sözcüsü; dahası bugün işgal edilen 169 fabrikanın işçileri tarafından kurulan Ulusal Meclis'in de (Movimiento Nacional de Fábricas Recuperadas) aktif katılımcısı.
Eski adıyla Brukman, yeni adıyla 18 Aralık Kooperatifi'nde ara sıra ceket almaya gelen müşteriler nedeniyle kesintiye uğrayan konuşmamızın özü, aslında işgal fabrikalarının bugün Arjantin için olağan, dünyanın başka coğrafyaları için ise anlaşılması zor bir kavram olduğuydu.
Matilde, tanıdığı birkaç yabancının da (biri Naomi Klein diğeri Kanada'da yaşayan ve Recuperación konusunda belgesel film çeken İshak adında bir Türk) anlayamadığını, ama 2001 krizinden sonra zaten Arjantin'de olanları anlamanın kolay olmadığını söyleyerek beni rahatlatıyor.
Her şeye kavga ederek karar veriyoruz
"Su anda çoğu kadın 70 kişi çalışıyor. Bazı zamanlar işler yoğunlaşınca eski çalışanları da işe davet ediyoruz. Bizde ütü yapmak, tela açmak gibi işler olduğundan, kadınların sayısı fazla ama aslında bütün işgal fabrikalarında kadınlar öne çıktı; kadınlar daha cesaretli.
Hatırlıyorum, evine ekmek götüremeyeceği için günlerce fabrikanın önündeki kampta yatanlar vardı. Onlar Asamblea'nın asıl kurucuları oldu. Bütün işgal fabrikalarında olduğu gibi burada da her şeye ortaklaşa Asamblea'da karar veriyoruz."
18 Aralık işçileri Asamblea'da sürekli kavga ediyorlar. Hatta Matilde'ye göre kavga etmekten özel bir zevk alanlar da var, ama ona göre patronla kavga etmekten daha eğlenceli geçen Asamblea toplantılarında, kendileri için bir şeyler yaptıklarını görebiliyorlarmış.
"Önce alınacak malzemeleri belirliyoruz. Su anda eski borçlarımızı kapattık. Malzeme alıyoruz, siparişleri topluyoruz, sonra da çalışıyoruz."
Hotel Bauen'de (işgal edilen otel) olduğu gibi Matilde'ye kazanılan parayı nasıl bölüştüklerini soruyorum.
"Tamamen eşit. Tek fark, daha tecrübeli ve daimi işçilerin biraz daha fazla alması. Aldığımız para tabii ki siparişlere, yaptığımız işlere göre değişiyor."
Matilde ne kadar ücret aldıklarını açıklamıyor ama, durumlarının eskiye göre iyi olduğunu belirtiyor.
18 Aralık işçileri bugün yorgunlar. Uzun zamandır kameralara, fotoğraf çekimlerine alışkınlar, ama ne bana ne de ABD'li iki üniversite öğrencisine katlanmak istiyorlar.
Matilde, "işi erken bitirip evlerine dönmek istiyorlar" diyerek durumu açıklıyor. 18 Aralık işçilerinin yasal pozisyonları olmamasına rağmen, bütün sosyal hakları devam ettiği gibi, fabrikanın işgal edilmesinden sonra aldıkları desteklerle sosyal hayatları daha da kolaylaşmış.
Matilde. "Yoldaşlar şimdi daha fazla hastalanır oldu ama yine de işlerini bitirdikten sonra hastalanmaya özel gayret gösteriyorlar"diyor.
Onlar için hiçbir şey kolay olmamış. Ara sıra sağcı politikacıların işgal fabrikalarının kötü örnek olduğuna dair hatırlatmaları, patronların hak talep ederek açtıkları davalar, bazı Asamblea toplantılarına polisin verdiği gözdağı devam etse de, 18 Aralık çalışanları artık kendileri için üretim yaptıklarının farkındalar.
"Artık hiçbir iplik parçası dahi boşa harcanmıyor. Herkes işini tam zamanında bitirip çıkıyor; daha ne olsun diyor " Matilde. Daha ne olsun? Ama yine, Hotel Bauen'de de, Gheco'da da (kentin güneyinde işgal edilen süt ürünleri fabrikası) cevabını anlayamadığım bir soru var: Recuperación ne demek?
Yalnızca bir kelime. Sözlüğe bakarsanız "geri alınan - yeniden onarılan" anlamına geliyor.
Onarılan, yüzlerce yıldır sendikacısından, sıradan işçisine solcusundan politikaya tövbe etmişine kadar herkesin bilinçaltına yerleşen, düzenin değişmeyeceğine dair inanç olsa gerek.
Öyleyse recuperación, Matilde'nin mütevazı bir şekilde söylediği gibi "işçilerin patronlar tarafından terk edilen fabrikaların işçiler tarafından yönetilmesinden" daha fazla bir şey.
Zaten Matilde'ye SEKA'yı. Erdemir'i anlattığımda, o da Türkiye'de olanları anlamamıştı. Öyleyse Arjantin 1, Türkiye 1. Arjantin işçi sınıfı için hal ve gidişat pekiyi... (NK/TK)
* http://www.fabricasrecuperadas.org.ar adresi, işgal fabrikaları hakkındaki son gelişmeleri, fabrikaların tam listesini, işgal fabrikalarının tarihi hakkındaki çalışmalara yer veriyor.
* Ayrıca işgal fabrikaları hakkında daha detaylı bilgi için www.lavaca.org adresine de bakabilirsiniz.