Dimitri Mununi, İtalya'dan bir su hakkı aktivisti. Güney yarıküredeki, özellikle Güney Amerika'daki su mücadelelerine destek veriyor. Mart 2009'da İstanbul'da düzenlenecek, suyun özelleştirilmesinden yana Dünya Su Forumu'na karşı su haklarını savunan Türkiyeli aktivistlerle de dayanışma içinde.
Mununi'yle su hakkını ve su özelleştirmelerine karşı yapılabilecekleri konuştuk.
"Suyun özelleştirmesine karşı hükümetler var"
Mununi, suyun özelleştirmesine karşı olan hükümetlerle işbirliğinin önemli olduğunu söylüyor. "Bolivya, Venezüella, Uruguay, Ekvador ve Arjantin gibi Güney Amerika hükümetleri su yönetiminin kamuda veya toplumda olması gerektiği kanısında."
İnsanların birçok su hakkı mücadelesinden sonra, özelleştirmenin doğru olmadığını bildiğini söyleyen Mununi, şirketlerin ve hükümetlerin artık dil değiştiriyor olduğuna dikkat çekiyor.
"Kavramlarımızı çalıyorlar"
"Dil değiştirdiler. Artık açık olmayacaklar. Bizim kavramlarımızla konuşmaya başladılar. 'Su insan hakkıdır' deyip özelleştirmeyi savunuyorlar. Burada fark 'hakkın' tanımında. Biz herkesin Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği ölçütlere göre minimum su miktarına erişiminin bir hak olduğunu savunuyoruz. Bu yüzden su yönetimi kamuda veya topluluklarda olmalı.
"Şirketler ve hükümetlerse 'su kamunundur ama işletmeyi özel sektöre vereceğiz' diyor. Bu saçmalık. İşletmeyi özele verdiğiniz zaman ticaretten söz ediyorsunuz demektir."
"Alternatifleri göstermeliyiz"
Mununi, buna karşı suyun özelleştirmesine karşı hükümetlerle işbirliğiyle politik zemin yaratmayı, su işletmesinde "kamu-kamu ortaklığı" gibi alternatifler yaratmayı, insanların su hakkıyla ilgili bilincini yükseltmeyi öneriyor.
"Medya hakkı anlatmalı"
Burada gazetecilerin su hakkının ne olduğunu halklara doğru anlatmasının önemli olduğunu söylüyor Mununi. "Gazeteciler su özelleştirmelerinin sonuçlarını göstermeli. Yoksa bunlar meşrulaşıyor. Alternatifler olduğunu vurgulamak, halk hareketlerini, onların su hakkı kampanyalarını görünür kılmak çok önemli." (TK)