Anonim bir ihbar ve polis zoruyla alınan ifadelerle "örgüt üyeliği" suçlamasıyla yargılanan beş İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesiyle ilgili davada mahkeme savunma avukatlarının soruşturmayı derinleştirme taleplerini reddetti.
Cezaevlerindeki hak ihlalleriyle ilgili çalışmalarıyle öne çıkan sanıklardan, İHD yöneticisi Filiz Kalaycı, bianet'e, "Sadece iddia makamının delilleriyle yargılama yapılır ve hüküm verilirse adil yargılanma hakkı ihlal edilmiş olur" dedi.
İhbarcıyı bulmak "yenilik getirmez"miş
Beş sanık hakkındaki soruşturma isimsiz bir e-posta ihbarıyla başladı. İhbarda sanıkların diğer avukatları PKK üyeliğiyle suçlanan insanların davalarını almamaları için tehdit ettiği gibi iddialar vardı.
Mesajın bir internet kafeden gönderildiği belirlendi ama polis gönderen kişiyi bulmak için bilgisayarda ve kamera kayıtlarında derinlemesine bir inceleme yapmadı. Kalaycı, Danıştay saldırısı davasında TÜBİTAK'ın uzun süre sonra verileri kurtarmasını örnek vererek bunun hala teknik olarak mümkün olduğunu vurguladı.
Hasan Şatır, Kadir Kayan ve Halit Dönmez'den oluşan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi heyetiyse, "dosyaya yenilik getirmeyeceğini" söyleyerek inceleme talebini reddetti. Kalaycı'ysa ihbarcının güvenirliği tespit edilmeden bu delilin değerlendirilemeyeceğini belirtti.
Tanık polisi suçladı, mahkeme suç duyurusunu reddetti
Suçlamanın bir diğer dayanağı da dört ayrı hırsızlık suçlamasıyla cezaevinde bulunan Aytaç Ayhan'ın tanıklığı. Savcının delil gösterdiği ifadeye göre, Ayhan sanıkların "örgütle ilişkisi olduğu, kırsala insan gönderdiği" ve benzeri suçlamalarda bulundu.
Mahkemede dinlenen Ayhan'sa ifadenin polis tarafından işkence altında ve zorla imzalatıldığını belirtti.
Sanıkları tanımadığını belirten Ayhan gözaltındayken polisin ifade tutanağını imzalatmaya çalıştığını, İHD'den geldiğini söyleyen bir avukatın onun onayıyla tutanağı imzaladığını söyledi. Sonraysa avukatın İHD'den gönderilmediğini öğrendiğini anlattı.
Bunun üzerine sanıklardan Halil İbrahim Vargün Ayhan'ı sorgulayan Anakara Terörle Mücadele Şubesi yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Mahkeme bu talebi de "tanık yeniden ifade değiştirebilir" diyerek reddetti.
Mahkeme heyeti, Kalaycı hakkındaki adli denetim ve yurtdışına çıkış yasağını kaldırmayı da reddetti.
Taş hâlâ tutuklu
Kalaycı, uluslararası barolar birliği ve hak örgütlerinin davayı izlediğini, İHD'de yaptıkları çalışmaların delil olmasını "endişe verici bulduklarını" aktardı. Polisin bir dizi delil ürettiğini, mahkemenin de bu delilleri sorgulamalarına izin vermediğini ekledi.
Vargün ve Kalaycı'nın yanı sıra Hasan Anlar, Murat Vargün ve Nedim Taş üyesi 12 Mayıs'ta gözaltına alınmış, mahkeme savcının tutuklama isteğini reddederek hepsini 14 Mayıs'ta serbest bırakmıştı. Savcının itirazı üzerine aynı ay içinde önce Taş, daha sonra Kalaycı tutuklanmıştı.
Kalaycı 28 Ocak'ta yapılan ikinci duruşmada serbest bırakıldı fakat Taş'ın tutukluluğu bir yıldan uzun zamandır devam ediyor. (EÜ)