Yerel seçimlere bir buçuk ay kala, belediye başkanı adayları sokak sokak gezip, vatandaşla konuşarak seçim programlarına son şeklini vermeye başladı.
Beyoğlu, İstanbul’un en önemli merkezlerinden biri. Hem iş hem yaşam hem de aktivizm alanı olarak varolmaya devam ediyor. 45 mahalleden oluşan bu bölgenin nüfusu 250 bin civarında.
Beyoğlu Belediyesi 2004’den beri Adalet ve Kalkınma Partisi’nin belediyecilik anlayışıyla yönetiliyor. Ahmet Misbah Demircan’dan önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, ondan önce de 23. dönem AKP milletvekilliği yapmış Nusret Bayraktar Beyoğlu Belediye Başkanı’ydı.
2014 yerel seçimlerinin öne çıkan adayları ise Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) eşbaşkan adayları Seyhan Alma Ürek ve Korhan Gümüş ile Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) Aylin Kotil.
Seyhan Alma Ürek, 26 yaşında Roboskili bir kadın. En genç belediye başkan adaylarından biri. Yedi sene önce İstanbul’a yerleşti. Kürt kadın hareketi içerisinde yer alıyor.
Korhan Gümüş’ü Gezi direnişinden hatırlayacaksınız. Taksim Platformu kurucularından. Mimarlık yapan Gümüş aynı zamanda Mimar Sinan Üniversitesi’nde ders veriyor.
Aylin Kotil ise siyasetçi bir aileden geliyor. 43 yaşında, eğitimini de iktisat ve kamu yönetimi alanında yaptı. Onu, yüzde 10’luk seçim barajının düşmesi için İstanbul’dan Ankara’ya yaptığı yürüyüşten hatırlayacaksınız.
Gezi direnişiyle, sadece İstanbul ya da Türkiye’nin değil, tüm dünyanın gündemine oturan Beyoğlu’yla ilgili sorularımızı CHP ve HDP’nin belediye başkan adayları yanıtladı:
Diyelim ki yarın belediye başkanı oldunuz, ilk icraatınız ne olacak?
CHP: İlki, Beyoğlu Belediyesi’nin kamuya bağlı ve bağımsız kurumlar tarafından denetlenmesini sağlamak olacak. Uzun yıllardır aynı kişiler tarafından yönetilen Beyoğlu Belediyesi’nin her anlamda fizibilitesini çıkartarak bu raporların kamu ile paylaşılmasını sağlayacağız. Nasıl bir Beyoğlu devraldık? Bunu hem biz göreceğiz hem de kamuoyu öğrenmiş olacak. Her yıl denetlemeler yaptırarak şeffaf bir yönetim sergilemek gibi bir planımız var.
HDP: İlk iş Mahalle Meclisleri’ni toplantıya çağırmak olacak. Ancak sembolik bir çalışma istiyorsanız, Büyükşehir’in yetkisinde de olsa (umarım orada da seçim kazanılır), Gezi’yi bölen dikenli telleri kaldırıp, geçici olarak yaya köprüsünü hemen yerine koymayı planlıyoruz. Burada bisiklet, yaya yolları yaparak Beyoğlu ile Şişli arasındaki devasa yeşil alanı şehre yeniden kazandırabiliriz.
Betorname Taksim ne olacak?
Şu anda bir yanı "beton" bir yanında polis merkezine dönen AKM binası ile Taksim Meydanı'nı nasıl düzenleyeceksiniz?
CHP: AKM, Kültür Bakanlığı sorumluluğunda, Taksim Meydanı ise Büyükşehir Belediyesinin yetki alanında. Şehrin önemli bu iki unsuru Beyoğlu Belediyesi sınırları içinde kalıyor, biz de ilgili kurumlara muhatap olarak çeşitli projeler ve fikirler sunacağız.
Büyükşehir belediyesi adayımız kazanırsa Taksim Meydanı konusunda uyum sağlamak noktasında sorun yaşayacağımızı sanmıyorum. Mevcut belediye başkanının görevde kalması durumunda ise gerekli tüm şartları zorlayacağız.
Başta İstiklal Caddesi olmak üzere tüm Beyoğlu’nda kamu ya da özel sinema ve tiyatro binalarının çoğalması konusunda bir çaba içerisinde olacağız. Uluslararası festivaller ve etkinlikler ile yeniden ilgiyi Beyoğlu’na çekeceğiz. Şu an Taksim’in kalbinde duran ayıbın sahiplerini de AKM binasını yeniden faaliyete geçirmek konusunda zorlayacağız. Yani kendi kapımızı öyle bir temizleyeceğiz ki onlar da temizlemek zorunda kalacaklar.
HDP: AKM ve meydan belediyenin yetkisinde değil. Ama yönetime gelince Büyükşehir ile birlikte AKM’nin restorasyonu işini üstlenmeyi teklif etmeyi düşünebiliriz. Merkezi yönetim zaten AKM’yi yönetmeyi beceremiyor. Yalnızca AKM değil, mahallelerdeki toplum merkezleri sivil toplum katımına açılacak. Semt Merkezleri, AKM, Tarık Zafer Tunaya, Muammer Karaca, Sütlüce Kongre Merkezi gibi kültür tesisleri iyileştirilerek, yönetimleri yeniden yapılandırılarak, şehir hayatına yeniden kazandırılacak.
Taksim Meydanı ise gösteriler, konserler, anmalar için daha kullanışlı hale getirilecek. Hatta Taksim’deki metro istasyonunu insan hakları temalı bir kamusal alan haline getirmeyi planlıyoruz. Neden İstanbul'un diğer istasyonları da semtlerin tarihini, barış ve kardeşlik duygularını geliştiren sanatsal alanlar olmasın?
Taksim’in en önemli nefes alma yeri olan Gezi Parkı’na direniş sonucunda Topçu Kışlasının inşası engellendi. Peki sadece bu park ilçenin nefes alması için yeterli mi?
CHP: Gezi Parkı yalnızca Beyoğlu’nun değil İstanbul’da yaşayan tüm insanların nefes alabilecekleri ender ve tarihi alanlardan biri. Beyoğlu, özellikle gündüzleri çok misafir ağırlayan bir ilçe. Zaten bu durum Gezi sürecinde insanların öncelikli olarak ideolojik bir düzlemde buluşmalarına ihtiyaç duymadan yan yana durmalarını ve ortak bir ses çıkarmalarını sağladı.
Gezi Parkı konusunda büyükşehir belediyesine Tepebaşı’ndan başlayıp Ömer Hayyam, Tarlabaşı güzergahını takip ederek Gezi Parkı ve Taksim Meydanı ile birleşen o bölgeyi ağaçlandırarak bir yeşil vadi oluşturmak konusunda somut bir önerim olacak. Ağaçlarla dolu bir yoldan geçerek Taksim’e ulaşmak, İstanbul gibi bir şehrin merkezinde yaşanabilecek büyük bir lüks ve biz bunu hak ediyoruz.
HDP: Bizim için Gezi yalnızca girişindeki parktan ibaret değil. Büyükşehir, Şişli Belediyesi ve STK’lar ile birlikte, bu alanın yönetimi için bir "Alan Yönetim Planı" hazırlayacağız. Semtlerdeki yeşil alanlar, hatta yapı adalarının ortasındaki boşluklar için bir ekolojik onarım programı hazırlayacağız ve parkların Mahalle Meclisleri ve STK’lar ile yönetimini destekleyeceğiz. Beyoğlu’nda hiçbir yeşil alan bundan sonra, sosyal tesis amacıyla da olsa, imara açılmayacak.
Özellikle son dönemde İstiklal Caddesi’nde dahi yürüyüş yapılamıyor, her eylemde polis müdahalesi söz konusu. Kazanırsanız bu değişecek mi?
CHP: Dediğim gibi İstiklal Caddesi de büyükşehir yetkisinde. Bunları böyle peş peşe söyleyince aslında Beyoğlu olarak bildiğimiz yerin Beyoğlu Belediyesi sorumluluk alanında olmadığı gibi komik ve abuk sabuk bir durum çıkıyor ortaya.
AKM konusunda söylediğim gibi sokağa taşan bazı uluslararası kültür sanat etkinliklerini İstiklal’e taşıyarak öncelikle mevcut atıl durumdan kurtulmak gerekiyor. Son yıllarda saç ektirme turizmi üzerine kurulmuş olan mantığı tamamen değiştirerek daha batılı ve kültür sanat ağırlıklı bir turizm ortamı yaratmak ve burada olacak olumsuz durumların Beyoğlu imajına zarar verilmemesi konusunda yetkili mercilerle temaslarımızı arttıracağız.
Beyoğlu’nun yeniden özgürlüklerin ve toplumun tüm renklerinin bir arada olduğu zaman zaman tepkilerini gösterdikleri bir yaşam alanına dönmesi gerektiği gerçeği de apaçık ortada zaten.
HDP: İstiklal Caddesi için yönetim planı hazırlanınca, bunun içinde Emniyet Müdürlüğü de kendi görevlerini bilecek. Gösteri ve yürüyüşlerin özgürce ve düzenli yapılabilmesi için Belediye yardımcı olacak. Standlar, gösteri yerleri hazırlanacak. Biber gazı, ilaçlı su sıkmak, şiddet uygulamak, müdahale yapmak tarihe karışacak.
Yerel yönetimde kadına destek
Kadınların yerel yönetimlerden beklentilerinden haberdar mısınız? Bu konuda nasıl çalışmalarınız olacak?
CHP: Beyoğlu’nda oturan bir kadın olarak kendi açımdan yaşadığım sorunlar ve bölgede yaptığım çalışmalar sonucunda özellikle büyük mahallelerde yaşayan kadınların sosyal hayata daha fazla zaman ayırmaları için imkanlar yaratılmalı.
Beyoğlu’ndaki semt konaklarının kadınların her anlamda kendilerini geliştirebilecekleri ve destek alabilecekleri alanlar haline dönüştürülmesi gerekiyor. Kadın Danışma Evleri kurmayı ve kadınlarımız için ücretsiz psikolojik, tıbbi ve hukuki danışmanlık hizmetleri vermeyi planlıyoruz.
Benim de son zamanlarda sıkça yaşadığım, kadının bu dünyada tek başına var olamayacağı yönündeki bu algıyı kırmak için gerekli tüm çabayı sarf edeceğimden şüpheniz olmasın.
HDP: Kadınların kamusal alana katılımını teşvik etmek, cinsiyet ayrımcılığı sona erdirmek için Belediye faaliyetleri yeniden düzenlenecek. Ev kadınlarına istihdam olanakları yaratılacak. Örneğin cinsiyet ayrımını yeniden üreten belediye eğitim, istihdam geliştirme projelerinin yerini eşitliği sağlayacak projeler alacak. Bunun için STK’lara açık programlar geliştirilecek.
Kentsel dönüşüm nasıl devam edecek?
Şu anda en büyüğü Tarlabaşı olmak üzere Beyoğlu’nda devam eden kentsel dönüşüm projeleri var. Siz kazanırsanız, bu projeler ne olacak?
CHP: Başlanmış olan Tarlabaşı ve Örnektepe kentsel dönüşüm planları ile ilgili gerekli incelemeleri yaptırmak öncelikli düşüncem. Hangi şartlarla kimlere ve nasıl yaptırılıyor bu işler? Kamu yararı gözetildi mi? Meslek kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte bu konularda neler yapabiliriz?. Bu Emek Sineması ve Serkildoryan için de geçerli.
Bir diğer sorun da Okmeydanı kentsel dönüşüm projesi. Okmeydanı Çevre Koruma Derneği ve bu konuda çalışan partililerimizle toplantılarımızda Okmeydanı’nda halkın lehine olmayan bir projenin varlığını gördük. Bu proje “tapunuzu veriyoruz” görüntüsü altında hisseli tapular dağıtılarak bir kandırma yoluna gidilerek yürütülüyor.
Sokakta gördüğüm bir başka durum da; Okmeydanı halkının mevcut belediye başkanına güveni kalmamış olması. Bunun en büyük kanıtı da iki yıldır sürdürülen ikna çalışmalarına rağmen Başbakan ve Büyükşehir Belediye başkanının da katıldığı tapu dağıtımı töreninde 20 bin tapu dağıtılması hedeflenen Okmeydanı’nda 176 tapu dağıtabilmiş olmalarıdır.
Bu proje ile ilgili bir vatandaşımızın açtığı bir dava devam ediyor. Büyük bir sürpriz olmazsa bu dava sonucunda plan iptal edilecek. Yoksa biz belediye yönetimine geldiğimizde bu planları iptal etmek öncelikli planımız. Sonra yeniden yapılacak imar planlarıyla birlikte halkımıza hisseli değil sahip olmaları gereken tapularını vereceğiz. Hep birlikte oturup halkla birlikte, halktan ve haktan yana bir dönüşüm planlamaya çalışacağız. Şunun sözünü verebilirim ki Okmeydanı halkına rağmen hiçbir şey yapmayacağız. Beyoğlu’nu birlikte kazanacak ve birlikte yöneteceğiz.
HDP: Tarlabaşı’ndaki gibi mahalleleri ayrıcalıklı sermaye gruplarına, spekülatörlere açan “Kentsel Dönüşüm” projeleri durdurulacak. Bunların yerini mahallelerde yaşam kalitesini geliştiren, insanları yerinden etmeyen, istihdam, sosyal hizmetler gibi konularda gelişme sağlayan, gelişmeyi düzenleyen, çok boyutlu, katılımcı, süreklilik taşıyan, yenilikçi “şehir iyileştirme” çalışmaları alacak.
Başlatılan kentsel dönüşüm projeleri STK’lar ile gözden geçirilerek, haksızlıkları telafi edecek bir onarım paketi hazırlanacak. Yönetime gelince STK’lar ve yerel halk ile “Kentsel Gelişme” projeleri hazırlanacak. Beyoğlu’nda yalnızca imar planları değil, sosyal amaçları, hedefleri de kapsayan çok boyutlu, çok öncelikli planlar hazırlanacak.
Hangi görüşten olursa olsun, hangi partiye oy verirse versin, herkesin eşit olarak temsil edileceği Mahalle Meclisleri kurulacak. Mahalle Meclisleri’nde onaylanmayan öneriler Belediye Meclisi’ne gelmeyecek. Belediye hizmetleri taşeronlarla değil, STK’lar ile yönetilecek. Belediye yatırımcılarla, spekülatörlerle değil, bağımsız kuruluşlarla çalışacak.
Kamusal alanlar için entegre yönetim planı hazırlanacak ve katılımcı bütçe deneyimine sahip tüzel kişilikler oluşturulacak. Örneğin İstiklal Caddesi’nin yönetimi için diğer kamu kuruluşları ile birlikte çok katmanlı, entegre bir yönetim organlaşması oluşturulacak. Bu organın yönlendirme kurulunda esnaf, halk yer alacak. Semt Merkezleri mahalle yaşantısını, kültürünü zenginleştiren, canlandıran yerel gelişme odakları halini alacak. Bunun için programlar halkın katılımı ve STK’lar ile geliştirilecek.
Beyoğlu'nun kültürel çeşitliliği
Beyoğlu imar planlarını iptal eden imar planlarında "Taksim bir turizm merkezi oldu ve içinde yaşayanlarını kaçırttı" dendi. LGBTİ, Kürt, Roman gibi farklı grupların kesişme noktası olan Taksim'in değişen bu yapısına karşı bir planınız var mı?
CHP: Söylediğim gibi Beyoğlu’nda turizm anlayışı bir zamandır saç ektirme ve alışveriş üzerine kurulu. Oysa bulunduğu konum ve çok renkliliğiyle Beyoğlu hem tarihsel hem de kültürel zenginlikleriyle doğal haliyle bir turizm platosu zaten. Beyoğlu’nun bu yönünü ön plana çıkarmak ve alışveriş turizmi merkezi olmak yönünde çalışmalar yapmak yerine kültür, sanat ve tarih üzerinden kurgulanmış çok renkliliğin ve bir arada yaşama kültürünün merkezi olmuş bir Beyoğlu yaratmaya çalışacağız. LGBT, Kürt, Roman örnekleri üzerinden soru sorma ihtiyacı duyduğunuz ve hepimizin bildiği bu ayrıştırıcı ve ötekileştirici tüm uygulamaları ortadan kaldırarak, bir arada yaşama kültürünü hep birlikte oluşturacağız.
Genel Başkanımızı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısıyla partimize katılan LGBT bireyi arkadaşlarımız İstanbul’da üç ilçemizden meclis üyeliği başvurusu yapmış durumda. Bu ilçelerden biri de Beyoğlu. Bu konuda bir hassasiyetimiz söz konusu ve bir arkadaşımızın Beyoğlu gibi renklerin merkezi olan bir ilçede bu görevi layıkıyla yapacağını düşünüyorum ve bu konuda gereğinin yapıldığını söylemek isterim.
HDP: Geçmişte olduğu gibi küçük üretim, ticaret şehrin dışına atılmayacak. Beyoğlu yalnızca yatakhane gibi kullanılan rezidanslara, otellere dönüşmeyecek. Beyoğlu’nda ayrıcalıklı yatırımcılar ile yöneticiler kol kola girmiş bir şekilde halkı dışlayan kararlar alamayacak. Beyoğlu’nun tarihi, sosyal, kültürel ve peyzaj dokusu korunacak. İmar faaliyetleri, turizmin, istihdamın geliştirilmesi, ekosistemin korunması, kültürel faaliyetler arasındaki ilişkiler, dengeler gözetilecek. Belediyede farklı dillerde hizmet verilecek. Ermenice, Rumca, Kürtçe hizmet almak isteyenlere destek sağlanacak.
LGBTİ bireylere yönelik ayrımcılık koşullarını engellemek için politikalar geliştirecek. Vatandaşlık statüsü kazanamamış sığınmacılar, yoksullar, siyasal temsil imkanları olmayanlar gözetilecek. Yönetim yerel ekonominin, kültürün, yaşam koşullarının gelişmesi için kamusal destekler sağlayan, yaratıcı enerjiyi ortaya çıkaran bir işlev kazanacak.
Kültür ve sanatın demokratik bir biçimde geliştirilmesi için kar amacı gütmeyen kurumların önereceği projeler teşvik edilecek, sanat eğitimi, üretimi ve sunumunun desteklenmesi amacıyla belediye bütçesinden pay ayrılacak.
Araç trafiği insan odaklı olarak düzenlenecek, sınırlandırılacak. Yerleşim alanlarının dışında otoparklar yapılacak ve ziyaretçilerin araçları ile değil, toplu taşıma araçları ile Beyoğlu’na gelmeleri teşvik edilecek. Otoparklar yerleşim alanlarının çevresinde düzenlenecek. Kıyılar, parklar, sokaklar araçların işgalinden kurtarılacak. Çocuk, yaşlı, yaya, bisikletli, engelli herkesin dilediği yere zamanında, tehlikesiz ve sağlıklı ulaşımı için yaratıcı çözümler bulunacak.
İstanbul'un merkezi İstiklal Caddesi'nde dahi engelliler hiçbir dükkâna fiziksel engeller nedeniyle girip de yemek yiyemez. Bu konudaki planlarınız neler?
CHP: Sadece İstiklal Caddesi’nde değil Beyoğlu’nun tümünde engelliler için zor bir hayat var. Onları evlerine ya da belirli bir alana hapsederek yaşamalarını istemek benim açımdan büyük bir vicdansızlık. Beyoğlu’nda yaşayan engelli yurttaşlarımızın hiçbir ücret ödemeden yararlanacağı Engelli Koordinasyon Merkezi projemiz var. Merkezde; hidroterapi havuzu, fizik tedavi birimi, kapalı spor salonu hizmetlerinin verileceğiz. Ayrıca ana arter diye tabir ettiğimiz İstiklal Caddesi üzerinde bulunan çeşitli dükkan, sinema ve tiyatroların da fiziki koşullarının bu vatandaşlarımızın yararlanabileceği biçimde düzenlenmesi için üzerimize düşen görevi yapacağız.
HDP: Eşitsizlik yaratan koşulların düzeltilmesi hazırlanacak yönetim planlarının bir parçasıdır. Belediye işletme ruhsatı verirken STK'lar ile işbirliği yapacak. Mevcut işletmeler içinde sorunlu olanlara da süre verilecek. Kamu alanlarındaki, kamu yapılarındaki fiziksel sorunlar da düzeltilecek. Ayrıca Belediye tarafından yaşlılara, engellilere ulaşım desteği verilecek. (NV/ÇT)