28 Aralık 2011'de 17'si çocuk 34 kişi savaş uçaklarıyla bombalanarak öldürüldü. Roboski katliamının üzerinden bir yıl geçti ancak hiç kimse yargı önüne çıkarılmadı. Bugün katliamın yıldönümünde binlerce insan Roboskililerin yanındaydı.
Şırnak'ın Uludere ilçesindeki Roboski köyüne giden Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Dr. Esra Arsan, sanatçı Yasemin Göksu ve Barış İçin Kadın Girişimi'nden Nimet Tanrıkulu ile bugünü konuştuk.
Katliamda 13 yaşındaki oğlu Muhammet Encü'yü kaybeden Beydullah Encü de bianet'e yaptığı açıklamada, "adalet aradıklarını" söyledi.
Encü: "Failler bulunsun"
"Katliamda 13 yaşındaki oğlumu kaybettim. Hiçbir özrü acımızı dindirmez, karşılamaz. Özür beklemiyoruz, adalet arıyoruz. Bugün burada 30 bin kişi var, herkesin talebi aynı. Faillerin bulunmasını, adalet önünde cezalandırılmalarını istiyoruz."
Arsan: "Acılar halen sıcak"
"Burada insanların üzerinde iki çeşit baskı var. Hem devlet baskısı var hem çaresizlik... burası öyle bir coğrafya ki ekin yetiştirecek bir yer yok, hayvancılık yapmak bile çok zor. Tek geçim kaynakları kaçağa gitmek. Şimdi de başka kentlere çalışıp gidenler buradaki ailelere para yolluyor. Ciddi bir yoksulluk içerisindeler. Bir de halen haksız bir katliama uğramış olmayı anlatamamanın acısını yaşıyorlar. Kadınlar bugün bizimle Kürtçe konuştular, onları anlamadığımızı bilseler de dertlerini anlatma çabasındalar."
"Acılar halen sıcak. Roboskililer askerin bu katliamı nasıl bile bile yaptığını anlattı. 40 dakika arayla iki bombalama yapıldığını, ilk bombardımandan sonra buradaki birliği arayıp 'Onlar bizim çocuklarımız' dediklerini, buna rağmen ikinci bombalamanın yapıldığını... 'Biz yanlarına hemen gitmeseydik, yanlarına silah koyup PKK'lileri vurduklarını söyleyeceklerdi' diyorlar."
"Çocuklarının parçalarını taşıyıp getirdiler, tazminat söylemini hakaret olarak görüyorlar. Bununu üzerine bir de basında çıkan yanlış haberler acılarını daha da artırıyor. Hem öldürdüler hem geride kalanlara da iftiralar atılıyor. Bu acı aslında bölgenin her yerinde yaşanıyor..."
Tanrıkulu: "Roboski'yi unutturmamalıyız"
"10 ayrı aramadan geçerek gelebildik. Bizim bugün geçtğimiz aramalardan, kontrollerden burada yaşayanlar her gün geçiyor."
"Burada tarihte de benzeri olan katliamlardan biri yaşandı. Hep Roboski'de olmak lazım aslında, her zaman gelemesek de burada olanları gündemde tutmak gerekli. Roboski'yi unutturmamamız lazım, bu toplum çok şeyi tarihin karanlıklarına gömdü, Roboski de böyle olmamalı."
"Birinci yılında buraya geldik ama aklımız hep buradaydı. Geleceğimizi biliyorlardı, bizi yol boyunca aradılar, geliyor musunuz dediler. Bu denli kalabalığın buraya gelmesi onları da çok heyecanlandırdı. Yalnız bırakıldıklarını hissetmek istemiyorlar çünkü."
"Roboski katliamı sadece burada yaşayanların sorunu değil, bizim de sorunumuz, bütün halkların sorunu. Onları yaşadıkları acıyla baş başa bırakmak çok büyük bir yanlış olur."
Göksu: "Ocaklarına ateş değil yangın düştü"
"Araçlarımız dört kez durduruldu, içleri arandı, kimlik kontrollerinden geçtik yol boyunca. Buraya daha önce de geldiğim için yaşanan acıyı biliyorum. Olup bitenin bugüne dek aydınlatılmamış olmasından, oyalanmasından, komisyonun bir türlü doğru dürüst bir rapor çıkaramamış olmasından öfkeliyim."
"Ailelerin acısını yüreğimde hissediyorum, içim kanıyor. İnsanların ocağına ateş değil yangın düştü." (AS)
* Fotoğraflar: Ertuğrul Kürkçü.