"İlk kez 1991'de Irak'ta uygulandı"
“1991 yılının nisan ayında Saddam Hüseyin’in saldırılarından kaçan Kürtler Türkiye’ye sığınmıştı. Türkiye onları iki buçuk ay kadar sınır bölgesinde tuttu ve bu süre zarfında da sürekli onları geri göndermeye çalıştı. Fakat daha sonra o zamanki Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın girişimiyle ve ABD’nin de isteği üzerine 36. Paralel’in kuzeyinde uçuşa yasaklı bölge yapıldı. Yani rejim ordusunun saldırmayacağı bir güvenli bölge yaratıldı. Ve bu güvenli bölge müttefikler tarafından korundu.
TIKLAYIN- "Devletler Bizim Adımıza Karar Vermesin"
“Bu mülteci hareketleri açısından önemli bir olaydı, çünkü daha önce görülmemiş bir modeldi. Yaşadıkları ülkede zulüm ve baskı gören insanlar kaçar, başka bir ülkeye sığınır ve gittikleri yerde uluslararası koruma ararlar. Fakat o zaman iltica talebinde bulunan insan sayısının çok olması karşısında Batı dünyası böyle bir “çözüm” buldu. Kendi topraklarında insanlara güvenli bir bölge yaratıldı ve mülteci kabul etmeyen Batı ülkelerinin üzerindeki yük böylece kalkmış oldu.
TIKLAYIN-Üç Milyon Kişinin Sürüleceği 'Güvenli Bölge': 'Maksat Arap Kemeri'
“Henüz bir BM kararı yok”
“Burada yaratılan güvenli bölgenin özelliği, söz konusu alana dair Birleşmiş Milletler’in resmi kararı olmasıydı. Bu açıdan uluslararası açıdan bir meşruluk ve yasallık vardı. Fakat Suriye’nin kuzeyinde yapılacak olan güvenli bölge için henüz böyle bir BM kararı yok. Burası kimin korumasında olacak? Şu an en önemli soru bu. Burayı kim koruyacak? Bu insanlar Esad’ın zulmünden kaçtılar, bu nedenle Türkiye onlara kucak açtı.
“Güvenli bölgeye kim yerleştirilecek?”
“Irak’ın kuzeyinde oluşturulan güvenli bölge zaten Kürt nüfusunun yaşadığı bir bölgeydi ve kaçan insanlar da Kürt olduğu için buraya yerleştirilmeleri kolay oldu. Daha sonra buradaki güvenli bölge özerk bir yapıya dönüştü, şu an Kürdistan Bölgesel Yönetimi dediğimiz yer oldu. Suriye’de Türkiye’nin kurmak istediği güvenli bölgeye kim yerleştirilecek? Çoğunluğu Halep’ten Şam’dan gelen insanları İdlib’e ya da Türkiye’nin kontrol ettiği diğer bölgelere yerleştirilmesi nasıl olacak? Ayrıca gönüllü geri dönüşler nasıl sağlanacak? Gönüllü geri dönüş uluslararası iltica hukukunun en temel ilkesi: Geri gideceklerse gönüllü gitmeliler.
“Zorla geri gönderilmemeliler”
“Oysa Ağustos ayında İstanbul Valiliği’nin aldığı karardan sonra geri dönüşlerin pek gönüllü olmadığını gördük. Geri dönüş kâğıtlarının gönüllü imzalanmadığına dair güçlü iddialar duyduk. Suriye rejiminin bir saldırısında burayı kim nereye kadar nasıl koruyacak? Kısacası, insanlar kendilerini güvende hissetmedikleri bir bölgeye zorla geri gönderilmemeliler.”
Doç. Dr. Didem Danış hakkındaGalatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde öğretim üyesi. Doktorasını 2008 yılında Fransa'da EHESS'te (Ecole des Hautes Etudes en Sciences Sociales) tamamladı. Siyaset bilimi ve sosyoloji lisans derecelerini Boğaziçi Üniversitesi'nden, sosyoloji yüksek lisans derecesini ODTÜ'den aldı. Fransa'da çeşitli üniversitelerde misafir öğretim üyesi olarak ders verdi. Başlıca araştırma konuları olan göç, şehir sosyolojisi ve sosyal demografi alanında çeşitli makaleler yayınladı ve iki kitap derledi. GAR-Göç Araştırmaları Derneği'nin kurucu başkanıdır. |
(RT)