Fotoğraf:Anadolu Ajansı
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), Türkiye’nin kuzey Suriye’de "güvenli bölge" kurma girişimlerinden önce mültecilerin zorla geri gönderilmelerine ilişkin yaptığı araştırmayı kamuoyuyla paylaştı.
‘Savaş bölgesine geri gönderildiler: Türkiye’nin Suriyeli mültecilere yönelik hukuka aykırı sınır dışı uygulamaları’ başlıklı raporda, mültecilerin “gönüllü geri dönüş” belgelerini imzalamaları için polis tarafından darp ve tehdit edildikleri belirtildi.
Raporda, sınır dışı edilen insanlara, sınır dışı edilme nedeni olarak genellikle kayıtlı olmamaları veya kayıtlı oldukları ilin dışında bulunmaları gösterildiği ifade edildi. Raporda, ikamet illerinde geçerli kimlik belgeleri olan mültecilerin de sınır dışı edildiklerine dikkat çekildi.
TIKLAYIN-"Devletler Bizim Adımıza Karar Vermesin"
Raporda, "Avrupa Birliği ve uluslararası toplumun geri kalanı enerjilerini sığınmacıları topraklarından uzak tutmaya harcamak yerine, Türkiye’den gelen Suriyeli mültecilere ayrılan yeniden yerleştirme kotalarını büyük ölçüde artırmalıdır.
"Türkiye hükümeti Suriye'ye geri dönen herkesin gönüllü bir şekilde geri döndüğünü öne sürüyor. Fakat UAÖ'nün yaptığı araştırma birçok mültecinin "gönüllü geri dönüş" belgelerini imzalamaya zorlandığını veya bu belgeleri imzalamaları için yanlış yönlendirildiğini gösterdi.
"Bazı mülteciler dövülerek veya şiddet uygulama tehditiyle belgeleri imzalamaya zorlandıklarını söyledi. Bazılarına ise gözaltı merkezinin onlara battaniye verdiğini doğrulayan veya Türkiye'de kalmak istediklerini belirten bir form imzalandıkları söylendi" denildi.
Mültecilerin anlatımlarına yer verilen raporun bir kısmı şöyle:
"Ya hapis yatarsın ya da Suriye'ye gidersin"
*39 yaşında Halepli bir baba olan Kasım: Konya’da bir polis merkezinde altı gün gözaltında tutuldum ve memurlar bana: “Seçim senin: bir-iki ay veya bir yıl hapis yatarsın ya da Suriye’ye gidersin” dedi.
TIKLAYIN-"Gönüllü Geri Dönüşler Nasıl Sağlanacak?"
*Suriyeli Hristiyan John: Türkiye’deki göç yetkilileri bana ‘avukat talep edersen seni altı-yedi ay tutarız ve canını yakarız’ dedi. Yunanistan’a geçmek isterken Türkiye sahil güvenliği tarafından yakalandım ve sınır dışı edildim. Suriye’ye vardıktan sonra İdlib’de bir hafta boyunca El Kaide’yle bağlantılı İslamcı bir grup olan El-Nusra tarafından alıkonuldum. ‘Sağ çıkmam bir mucizeydi’
"Otobüsle İdlib'e sınır dışı edildik"
*23 yaşındaki Halepli mülteci Kerim: 15 ve 16 yaşlarında kayıtlı olmayan iki mülteci çocukla birlikte İstanbul’dan sınır dışı edildim. Çocukların anneleri, çocuklarının bindirildiği otobüsün dışında yetkililere yalvardı fakat jandarma çocukların kimlik belgesi olmadığını, bu nedenle yasaları çiğnediklerini ve sınır dışı edileceklerini söyledi.
TIKLAYIN-Üç Milyon Kişinin Sürüleceği 'Güvenli Bölge': 'Maksat Arap Kemeri
*Eşi ve iki yaşında bir oğlu olan Nebil: Haziran 2019’da ailem ve 100’ün üzerinde mülteciyle birlikte Ankara’da gözaltına alındım. Bekar üç erkek dışında gözaltına alınanların tamamı ailelerden oluşuyordu. Gözaltına alındıktan üç gün sonra Hatay’daki bir kampa götürüldük. Daha sonra otobüsle İdlib’e sınır dışı edildik.
"Üç çocuğum İstanbul'da kimsesiz kalmıştı"
*Suriye’nin Halep şehrinden gelen 40 yaşındaki Ferit: 3 Temmuz 2019’da İstanbul Esenyurt’ta işten çıkarkenpolis onu durdurdu ve kimliğini göstermemi istedi. Urfa’da kayıtlı olduğumu gördükten sonra otobüse bindirildim. Pendik’teki bir gözaltı merkezine götürüldüm. Burada bir hafta kadar tutulduktan sonra Edirne’deki başka bir gözaltı merkezine götürüldüm ve burada battaniye istedim , battaniye verdikleri için belge imzalamamı istediler. Fakat daha sonra bu belgenin Suriye’ye geri dönmek istediğimi belirten bir belge olduğunu öğrendi. 32 kişiyle otobüse bindirildim. Otobüs 26 saat sonra Bab El-Hava sınır kapısına ulaştı ve 20 Temmuz’da İdlib’e giriş yaptık. Eşim ve üç çocuğum İstanbul’da kimsesiz kalmıştı, bu nedenle yanına geldiler.” (RT)