Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın Ankara’da Yüksel Caddesi’nde “İşimi istiyorum” eylemi 129., açlık grevleri 9. gününde.
Gülmen ve Özakça, 11 Mart’ta süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başlayacaklarını duyurdular. 9 Mart’ta gözaltına alındılar. Açlık grevine gözaltında başladılar.
Altı gün gözaltında kaldıktan sonra 14 Mart’ta serbest bırakıldılar ve Yüksel Caddesi’ne geri döndüler.
13.00- 18.00 saatleri arasındaki eylemlerini artık 24 saat devam ettiriyorlar. Gün içinde dönüşümlü olarak dinlenmeye ayrılıyorlar ancak alanda ikisinden biri mutlaka kalıyor.
Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilen akademisyen Gülmen ve öğretmen Özakça ile 9. günündeki açlık grevini, çağrılarını anlatıyor. Kamu emekçilerine “Kazanırsak hepimiz için kazanmış olacağız” derken direnişe destek çağrılarını yineliyorlar.
Alandan izlenimler
Gülmen: Duyarlılığın daha yüksek olduğu yeni bir sürece girdik
İhraç edilen kadın araştırma görevlilerinin yazılarına yer verdiğimiz "Kadınların (K)a(H)(K)ahası" yazı dizisinin son makalesi Ankara'da Yüksel Caddesi'nde eylemde olan Nuriye Gülmen'dendi. Nuriye Gülmen yazısını gönderdikten ve biamag sayfasında yayınlanacağını konuşmamızın ardından 9 Mart'ta gözaltına alındı. Yazının başlığını ayrıca göndereceğini belirten Gülmen, yazı yayın tarihinde de gözaltına olunca yazı “Başlıksız” yayınlandı.
Yazıyla ilgili görüşmelerin ardından Gülmen serbest bırakıldıktan sonra ilk kez konuşuyoruz.
O da Özakça da açlık grevine başlayacaklarına dair Meclis’te yaptıkları basın açıklamasının ardından gözaltına alınmalarını “açlık grevini engellemeye yönelik” olarak yorumluyor.
Alana dönmelerinin ardından izlenimlerini sorduğumuz Gülmen şöyle yanıtlıyor:
“Daha yerleşmiş durumdayız, sandalyelerimiz, masalarımız var. Polis müdahalesi ile karşılaşmadık, olağan seyrinde devam ediyor.
“Açlık grevinden dolayı insanların ilgisi yoğunlaştı. 13.00 ve 18.00’de yaptığımız açıklamalara devam ediyoruz. Geceleri de ateş yakıyoruz, ziyaretçilerimiz oluyor, gelip geçenlerin ilgisi oluyor. Dostlarımız, direnişin destekçileri bizi yalnız bırakmamaya çalışıyorlar. Duyarlılığın daha yüksek olduğu yeni bir sürece girdik.”
Özakça: Ateşin etrafında toplanıyoruz
Özakça da “nöbetleşe kalan destekçilerimiz bizimle birlikte, bizi yalnız bırakmıyorlar” diyor.
“Almamız gelen sıvı, tuz, şeker gibi ihtiyaçlarımızı hatırlatan refakatçilerimiz oluyor. Açık alandayız, hava soğuk, kar, yağmur var. Açlıktan kaynaklı üşüme de oluyor, üstümüzü battaniye ile örtüp sandalyede oturuyoruz. Geceye doğru ateş yakıp sabaha dek ateşle ısınmaya çalışıyoruz.
“Ateşin etrafında insanlarla birlikte güzel bir hava oluşuyor. Bizi moral oluyor. Coşkumuzu arttırıyor.”
Mesajlar
Gülmen dört kilo vermiş, Özakça baş ağrıları ve üşüme belirtilerinden bahsediyor ancak ciddi bir sağlık sorunu yaşamadıklarını söylüyorlar. Eylemlerinin kazanımla sonuca ulaşacağına inanıyorlar ancak bunun zaman geçmeden yaşanması için seslerinin duyulması ve desteklerin önemine dikkat çekiyorlar.
Gülmen: Kazanırsak hepimiz için kazanmış olacağız
Gülmen, “Alana kazanma, sonuna dek gitme iradesiyle çıkmıştım. 17 gün süren artarda gözaltıların ardından her gün ısrarla alana çıkmanın altına yatan şey bu kararlılık. Açlık grevi de bunun devamı aslında. Bu eylem, yapacak bir şey kalmadığı noktada başvurduğumuz bir şey" diye anlatıyor.
“Açlık grevinden kaynaklı çok coşkulu ve umutluyuz. Taleplerimiz sadece açlık grev ile kazanabileceğimiz bir şey değil, insanların sahiplenmesi ve sesimizi duyurması çok önemli. Eylemin en önemli parçası bu. Zaferi gecikmeden kazanmamızda belirleyici olacağı nokta, insanların sahiplenmesi ve açlık grevini duyurması sesimizi taşıması olacak.
“Özellikle kamu emekçilerine çağrımız şu; kazanırsak hepimiz için kazanmış olacağız desteklerini bekliyoruz.
“Açlık grevi yapmayan arkadaşlar da direnişlere devam ediyorlar. Direniş herkese açık. Direnişi büyütme çağrısını yineliyoruz.”
Özakça: Duyarlılık ve destek çağrısını yineliyoruz
Özakça da “Biz kazanacağımıza inanıyoruz, somut kazanım elde edene dek açlık grevini sürdüreceğiz” diyor.
“Kamuoyuna çağrımız; direnişimizin her yerde yaygınlaştırılmasına yardım etmesi, bize destek olmaları.
“Bu zor koşullardan kurtulabilmemiz için atılan, haksızlığa uğramış kamu emekçileri ve diğer adaletsizliğe uğramış kesimlerin hep birlikte direnişe geçmesinin, fiilen sokaklarda mücadele etmesinin gerektiğini düşünüyorum.
“Basına da çağrımız şu; açlık grevinde farklı bir durum, aciliyet var. Biz devam edeceğiz. Ama ne kadar devam edeceğimizi ne kadar gündem olduğumuza destekçilerimizin ne kadar çoğaldığına bağlı o süre belirlenecek. Basının daha duyarlı olmasını talep ediyoruz.”
Gülmen ve Özakça hakkında |
Nuriye Gülmen Öğretim Görevlisi Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında Konya Selçuk Üniversitesi’nde kadroluydu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde görevlendirilmişti. Yüksek lisans tez çalışmasını tamamlamış olmasına rağmen azami süre içerisinde yüksek lisans eğitimini tamamlayamadığı gerekçesiyle ilişi kesildi. Eskişehir İdare Mahkemesi'nde açtığı davayı kazandı ve işine dönmeye hak kazandı. Selçuk Üniversitesi'de göreve başladıktan bir gün sonra da hakkında "FETÖ-PDY" iddiasıyla açılan soruşturma gerekçe gösterilerek görevden uzaklaştırıldı. 6 Ocak 2017'de yayınlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi. Semih Özakça, Mardin Mazıdağı Cumhuriyet İlkokulu’nda üç yıldır sınıf öğretmeniydi. 29 Ekim 2016’da Resmi Gazete’de yayınlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu” gerekçesiyle görevden ihraç edildi. Gülmen 9 Kasım'dan, Özakça 23 Kasım'dan beri oturma eylemi yapmak üzere Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde. Gülmen, blog’undan gün gün yaşananları aktarıyor. Talepleri: * OHAL kaldırılsın. * İşten atılan ve açığa alınan devrimci demokrat kamu emekçileri işe iade edilsin. * Keyfi ve hukuksuz işten atmalara son verilsin. * 13 bin ÖYP’li araştırma görevlisinin kadro güvencesi geri verilsin. * İş güvencesi olmadan bilim yapılamaz, tüm eğitim ve bilim emekçileri için iş güvencesi istiyoruz. |
(BK)