Fotoğraf: Tuğçe Yılmaz/bianet
Taksim'de dün (26 Haziran Pazar) düzenlenen 30. Onur Yürüyüşünde 373 kişiyle birlikte gözaltına alınan E.S.A.'nın, ters kelepçe yapıldığı sırada kolu çıktı.
20 dakika boyunca kolu çıkmış vaziyette ters kelepçeyle bekletilen E.S.A., "Zaten kolumu yerine ben taktım" dedi.
bianet'e konuşan E.S.A., dün yürüyüşün yapıldığı caddede olmamalarına rağmen arkadaşlarıyla birlikte gözaltına alındıklarını söyledi.
"Kenarda oturuyorduk"
E.S.A. olay anını şöyle anlattı:
"Geçen senelerde polis müdahalede bulunmadan, sadece alanı boşaltmamız yönünde ikaz ediyordu. Dün arkadaşlarımla bir bira almıştık ve kenarda oturuyorduk. Direkt önümüzde çember oluşturdular ve gözaltına aldılar.
"Ben başta polislere, gözaltına alınmam saçma olmasına rağmen hiçbir mukavemet göstermedim. Gider, 1 saat ifade verir çıkarız diye düşündüm. Sonra bana kelepçe takmak istediler. Ben 'Arkadan kelepçe takılmasını istemiyorum, önden kelepçeyi takın' dedim.
"'Takamayız' deyip kolumu çevirdi. O arada ben 'Bana bu şekilde kelepçe takamazsınız zaten sizinle araca doğru yürüyorum' diye bağırdım. Bir tane erkek polis gelip 'Şov yapma' dedi. 'Ben şov yapmıyorum, yasal hakkımı kullanıyorum dediğimde 'Başlatma yasal hakkına' dedi.
"Aracın içinde 17 kişiydik ve 6-7 saat tuvalete gidemedik. Su ve yemek zaten yoktu ve içerisi de çok havasızdı. Ben daha önce 8 Mart'a gittim, barikatı zorladım, darp edildim, kollarım çizildi, biber gazı yedim ama hiç böyle bir şey yaşamamıştım. Sigara içmeye çıktığında bile bir laf etsen 5-10 tane polis üzerine çullanıyordu."
"Sağlık ekipleri gelmeyince kolumu yerine taktım"
"Beni üç kere tekrar tekrar ters kelepçeyle yere yatırdılar. Üçüncü seferde kolum çıktı, ses geldi. Ama orada çok bağırış ve ses olduğu için beni itekleyerek arabanın içine soktular. Arkadaşıma kolumun çıktığını söyledim ve polise haber verdiler.
"Ona rağmen 20 dakika kolu çıkmış, ters kelepçeli bir halde bekledim. Zaten kolumu yerine ben taktım. Kelepçeyi çıkardıklarında kolumu döndüremedim ve sağlık ekibi istediğimi, ambulans çağırmalarını söylediğimde olmaz dediler.
"Sonra ben yavaş yavaş, bir polisin yardımıyla kolumu döndüre döndüre yerine taktım. Bunun dışında kollarım zaten kelepçe ve tırnak izleriyle dolu. Bunun için de darp raporu aldım. Ayrıca omzum için ikinci bir darp raporu daha alacağım."
"Polis aracında aç susuz bekledik"
E.S.A. pek çok yürüyüş ve eyleme katılmasına rağmen bu kadar yoğun bir baskıyla daha önce karşılaşmadığını söyleyerek şöyle devam etti:
"Ben hiç böyle bir şey görmedim. On tane gözaltı aracının hepsinde insanları 7-8 saat aç, susuz beklettiler. Bizi de 4.30'da bıraktılar.
Benim panik atağım var. Kolumun çıkmasından evvel hengâmede sıyrıldım ve bir kaldırıma oturdum. Araca binmemiş olan tek kişi ben kaldım. Bir kadın polis bana araca geçmemi söyledi. Çok kötü olduğumu, panik atak geçirdiğimi ve biraz beklemelerini söyledim. Başka bir erkek polis beni zorla kaldırdı ve gerginlik daha da arttı. Beni bırakmalarını söylediğimde zorla ters kelepçe yaptılar."
"Birini 'kırıtarak' yürüdüğü için gözaltına aldılar"
"Bizi çok sebepsiz gözaltına aldılar. Ben ne yürüdüm ne slogan attım. Kapalı sokakların hepsinde bulunan 300 küsur insanı da alıp çıkmışlar.
"Gözaltına alınan biri 'neden gözaltına alındık biz?' diye sorduğunda 'Seni gözaltına alma sebebimiz çok kırıtarak yürümendi' cevabını verdiler. Başka bir kadına 'Mor giymişsin, gökkuşağın var ve makyaj yapmışsın. Seni neden gözaltına almayalım?' dediler. Bir tanesi taksiden indi, yanımıza geldi, çemberin içine girdi o da gözaltına alındı.
"Onur Yürüyüşünün iptali kararına muhalefet etmemiz sebebiyle gözaltına alındığımızı söylediler. Yürüyüşün yasak olduğundan ve yürüyüşün varlığından da haberdardım. Zaten yürüyüşe katılma gibi bir amacım yoktu. Zaten bu süreçte fazlasıyla travmatize oldum."
(MD/AÖ)