İstanbul'da iki trafik polisi Özbekistan vatandaşı bir kadına tecavüz etti. Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV) Proje Koordinatörü Özgül Kaplan, göçmen kadınların "saldırıya açık grupta yer aldığını" söylüyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Meral Danış Beştaş da bu olayı Meclis'e taşıdı.
Trafik kontrolü yapan trafik polisleri Ş.Ş. ve İ.K. Özbekistan vatandaşı I.K.'yı taksiden indirdikten sonra polis otosuna alıyorlar, tecavüz ediyorlar, parasını alıyorlar. I.K. yaşadıklarını polise bildiriyor; ancak Merkez Amirliği'ndeki amir "cezasını ben vereceğim" diyerek şikayet müracaatı oluşturmuyor.
Üç ay sonra
Bu olay 15 Ekim 2018'de yaşanıyor, ancak haberi üç ay sonra 20 Ocak 2019 tarihli gazetelerde yer alıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın i hazzırladığı iddianameye göre, beş polis memuru hakkında 10,5 yıldan 46 yıla kadar hapis cezaları isteniyor. İki polis memuru halen tutuklu, üçü adli kontrol altında serbest.
I.K.'nın yaşadıkları kamuoyunda geniş yer buldu, kadınlar sosyal medya üzerinden, cinsel saldırıya tepki gösterdi.
Kaplan: "Polise başvuramıyorlar"
Özgül Kaplan, ailesi ile birlikte göç eden kadınlara göre, ailesi olmayan, yalnız yaşamak zorunda kalan göçmen kadınların daha çok saldırıya ve ayrımcılığa maruz kaldığını söylüyor.
"Ailesi olmayan kadınlar ya da yasal çalışma izni olmayan, yalnız yaşayan kadınlar, başlarına bir iş geldiğinde, polise başvuramıyorlar. Başvursalar da başvuruları ciddiye alınmıyor. Bu kadınlar, her zaman saldırıya açık grupta yer alıyor. Maalesef, Türkiye'de kadınların başvuracakları destek mekanizması yok."
bianet'in erkek şiddeti çetelesine göre Aralık'ta erkekler, dokuz kadına tecavüz etti, erkeklerin öldürdüğü 30 kadından biri Suriyeli idi.
TIKLAYIN - bianet Şiddet, Taciz, Tecavüz Çetelesi Tutuyor
Meclis'te soru önergesi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Meral Danış Beştaş, I.K.'nın yaşadıklarını 18 soruluk önerge ile Meclis'e taşıdı. Danış-Beştaş'ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yazılı olarak yanıtlamasını istediği soruların bir bölümü şöyle:
* Polis memurlarının görevi suçları önlemek değil midir?
* Tecavüz ve gasp olayları neredeyse her gün her yerde yaşanırken polis memurlarının bu tür suçları önlemek yerine doğrudan bu suçların failleri olmalarını nasıl açıklarsınız?
* Ş.Ş. ve İ.K.’nin bir kadını alıkoyup, tecavüz ettikleri ve parasına gasp ettikleri vakada diğer polis memurları neden şikâyet başvurusu oluşturmamışlardır? Suçların faili polis olduğu zaman farklı bir mekanizma mı işletilmektedir?
* Suçu gerçekleştiren kişinin polis olması onların cezasız kalacağı anlamına gelmektedir?
* Olay kamuoyuna yansımasaydı suç işleyen polis memurları tutuklanmayacak mıydı?
* Benzeri olaylarda tecavüz suçları ile birlikte suçun failleri olan polis memurları da gizlenmekte midir?"
"Bu suçlar kronik"
Beştaş, soru önergesinde şu noktalara da dikkat çekti:
“Kadına yönelik şiddet, cinsel taciz ve tecavüz vakaları neredeyse her gün basında ya da kamuoyunda yer alan haberler arasında ilk sıralarda yer alıyor.
"Konuya ilişkin yetkili makamlarca bir duyarlılık geliştirilmediği ve çoğu kez bu vakaların üzeri örtüldüğü için kadına yönelik işlenen bu suçlar kronik bir hal almıştır. Kadına yönelik bir şiddet ve tecavüz hadisesi önceki gün İstanbul’da gerçekleşmiş olup olayın faillerinin bizzat polis olması ise konunun neden çözümsüz kaldığına ilişkin önemli ipuçları vermektedir. “
Ne olmuştu? İstanbul'da trafik kontrolü yapan Ş.Ş. ve İ.K. adlı iki trafik polisi Özbekistan uyruklu I.K.'yı araçtan indirdi. I.K.'yı polis aracına alan polis 4 saat boyunca alıkoydu ve cinsel saldırıda bulundu. Olay 15 Ekim 2018'de yaşandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesine göre, beş polis memuru hakkında 10,5 yıldan 46 yıla kadar hapis cezaları isteniyor. İki polis memuru halen tutuklu, üçü adli kontrol altında serbest. Şikâyette bulunmak için Aksaray Şehit Vedat Ulusoy Polis Merkezi Amirliği'ne giden I.K. polis memuru Y.S. ile görüşmüş ancak polis memuru Y.S.'nin "Zaten it gibi pişman şu an, cezasını vereceğim, sen merak etme. Size bir daha yaklaşamaz. Yaklaştığında beni arayacaksın" diyerek şikâyet müracaatını almamıştı. Yine komiser E.S. de "O polisin komiseriyim. Cezasını kendim vereceğim. Onu başka yere süreceğim" diyerek yine şikâyet müracaatı oluşturmamıştı. Aynı gün Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü nöbetçi amiri olarak görev yapan A.B.'nin de polis memuru Y.S. tarafından bilgilendirildiği ancak onun da müştekiyi dinlemesine rağmen işlem yapılması için gerekli emri vermediği iddia edilmişti. I.K.'nın şikâyet müracaatını almayan polisler gasp edilen 1.400 TL'yi ise mağdur I.K.'ya iade etmişlerdi. I.K.'nın arkadaşı G.K. bir gün sonra tecavüz fiilini gerçekleştiren polislere ne ceza verildiğini öğrenmek için polis merkezine gittiğinde kimsenin olaydan haberi olmadığı anlaşılmıştı. Şikâyet başvurusunu yapmaya çalışan I.K.'nın yeniden ifadesi alındığında ise polis memuru I.K'ya, "Evine git, banyo yap" diyerek başvurusunu almamıştı. |
(EMK)