Fransada 3 Milyon Kişi Genel Grevdeydi
Marne-la-Vallée'de İspanyolca okuyan Delphine, hükümetin işsizlik oranını azaltmak için çıkardığı yasayı "Damokles'in kılıcı" diye niteliyor: "İş bulamama riskine karşı işsiz kalma riskini çare olarak göstermenin ne manası var?"
CPE'ye karşı en büyük eylem
Fransa'da, polise göre 1 milyon, düzenleyicilere göreyse 3 milyona yakın insan hükümetin iş yasası reformuna karşı yürüdü.
İşverenlere 26 yaşından küçük çalışanları sebep göstermeksizin işten çıkarabilme hakkı veren İlk İşe Alım Sözleşmesi yasasının geri çekilmesi için yapılan genel greve, dün ilk defa kamunun yanı sıra, özel sektör çalışanları da katıldı.
Eğitim emekçileri ve öğretmenler ülke çapında greve yoğun destek verdi. Sendika verilerine göre (SNESS) lise öğretmenlerinin yüzde 58'i iş bıraktı. Demiryolları (SNCF), posta, telekom, elektrik ve gaz işçileri de greve katıldı. Bakanlığın açıklamasına göre kamu çalışanlarının yüzde 30'u iş bıraktı.
Metalurji sektöründe, CGT'nin çağrısı üzerine Peugeot, Alcatel, Renault gibi firmalarda çalışanlar kısmen iş bıraktı. Total'e bağlı altı rafineride de iş yavaşlatma eylemi yapıldı. Büfeler gün boyunca kapalı kalırken çoğu ulusal çapta yayın yapan gazete bugün çıkmadı.
Strasbourg'da neşeli protesto
Strasbourg'da yapılan gösterilere yaklaşık 15 bin kişi katıldı. Saat 14.30'da buluşan grupta öğrenci ve işçi sendikaları üyeleri, feministler, çevreciler, anarşistler, işsizler, emekliler ve bazı sol parti temsilcileri vardı.
Kortejde ilk sırayı lise öğrencileri alırken, göstericiler insan zinciri oluşturarak korteje giriş ve çıkışları kontrol altına aldı. Şarkılarla yürüyen grup "İşsizlik tehdidine hayır! CPE'yi geri çek", "Chirac, Villepin, Sarkozy, deneme süreniz bitti" sloganları attılar.
Eylemde grubun geçmesi için trafiği düzenleyenlerle birlikte toplam 12 polis görev aldı.
Paris'te 200 gözaltı
700 bin kişinin katıldığı Paris'teki eylemde ise bir kafenin camlarını kıran göstericilerle polis çatıştı.
10 gün önceki gösteride yaşanan şiddet olayları üzerine dün 4 bin polis görevlendirildi. Akşam saatlerinde 200'den fazla gösterici gözaltına alındı. Lille'de gösteri bittikten sonra bir grupla polis çatıştı; Grenoble'da da Union pour un Mouvement Populaire (UMP) bürosuna saldıran gruba polis müdahale etti.
18 Mart'taki gösterilerde 167 gösterici gözaltına alınmış; 34'ü polis 52 kişi yaralanmıştı.
Sendika yöneticileri şiddet olaylarının kortejde olmayan gruplar tarafından yaratıldığını söylerken, medyada bu görüntülere daha fazla yer verilerek gösterinin amacının yanlış aktarılmasından şikayetçi.
Tepki her geçen gün arttı
Hükümetin sosyal tarafların görüşlerini almadan oluşturduğu ve 9 Mart'ta parlamentodan "acil" biçimde geçirdiği yasaya karşı tepkiler gün geçtikçe arttı.
İşverenlerin 26 yaşından küçük işçi almaları halinde iki yıl süreyle onları sebep göstermeden işten çıkarabilmesini öngören yasa, işsizlik oranını azaltmayı amaçlıyor. Buna karşılık, tasarı gençlere mesleki formasyon olanaklarının artırılmasını öngörüyor. Eurostat'ın verilerine göre Fransa'da 25 yaş altı işsizlik oranı yüzde 21,7. Aynı oran Almanya'da yüzde 14,8, İtalya'da ise yüzde 24,1.
Dominique de Villepin 16 Ocak'ta yasa tasarısını açıklamış, üç gün sonra öğrenci sendikaları ve hareketleri bir araya gelerek tasarının geri çekilmesini talep etmişti.
Öğrenci ve işçi sendikalarının çağrısıyla 7 Şubat'ta yapılan ilk gösterilere 300 bin kişi katılırken bu sayı 7 Mart'taki eylemlerde 800 bine yükseldi.
18 Mart'ta 1 milyondan fazla insan yasaya karşı yürüdü. Paris'te 167 gösterici gözaltına alındı; 34'ü polis 52 kişi yaralandı. 23 Mart'ta çoğunluğunu liselilerin oluşturduğu 550 bin kişi sokaklardaydı.
Artan tepki karşısında Villepin, 24 Mart'ta beş büyük konfederasyonun (CGT, CFDT, FO, CFTC, CFE-CGC) yöneticilerini görüşmek üzere davet etti.
Üç saat süren görüşmeden sonuç çıkmazken CGT Genel Sekreteri Maryse Dumas, "yasa geri çekilmeden yeni bir görüşme davetini kabul etmeyeceklerini"< açıkladı.="">
O sırada Brüksel'de bulunan Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, hükümete destek vererek, daha görüşme başlamadan "Yasa kabul edildiği andan itibaren uygulanmak zorundadır" diye bir açıklama yapmıştı.
"Yasanın ruhu"ndan taviz yok
Hükümet artan tepkiye rağmen yasayı geri çekmeye yanaşmazken, "reformun ruhunu koruyarak bir orta yol bulma" peşinde. Villepin, dün gösteriler sürerken sendika yöneticilerine tekrar görüşme çağrısında bulundu. Sendika yöneticileri başbakanın davetini reddetti.
Hükümet yasanın öngördüğü iki yıllık deneme süresinin kısaltılmasını kabul etse de, işverenin "sebep göstermeksizin" işten çıkarma hakkından geri adım atmıyor. İçişleri Bakanı Nicholas Sarkozy de, dün parti grubunda yaptığı konuşmada, sosyal taraflarla görüşmeler sürdüğü sürece yasanın yürürlüğe girmemesini önerdi.
Hükümete destek yok
Öte yandan, Ipsos'un Le Monde ve France 2 için yaptığı bir anket kamuoyunun büyük oranda göstericilerin yanında olduğunu ve yaşanan tıkanmadan yüzde 59 oranında hükümeti sorumlu tuttuğunu gösterdi.
Buna göre, yasanın olduğu gibi kalmasını isteyenlerin oranı yüzde 4. Katılanların yarısı değişiklerle uygulanmasını, yüzde 44'ü ise olduğu gibi geri çekilmesini istiyor.
Muhalefet eylem planını tartışacak
Dün yapılan genel grev ve eylemlerle CPE karşıtı tepki, Villepin'in yasa tasarısını telaffuz ettiği 16 Ocak'tan bu yana en üst düzeyine ulaştı.
Hükümetin ve Cumhurbaşkanı'nın uzlaşmaz tavrı, farklı muhalefet gruplarının birleşmesine neden oldu. Dünkü gösteriler, 2.2 milyon insanın katıldığı 1995'teki sosyal güvenlik reformuna karşı yapılan eylemleri de aşarak Fransa'da son 40 yılın en kitlesel protestosu unvanını aldı.
68 üniversitede grev devam ederken 12 konfederasyonun oluşturduğu sendikal birlik bugün buluşarak gelecek eylem planını tartışacak. (EÜ/TK)