Fındık Üreticileri Sendikası (Fındık-Sen) 2011 Fındık Raporu'nu açıkladı. Fındığın "yok yılı" olan 2011'de üretici lehine bir gelişmenin olmadığının altının çizildiği raporda iklim değişimleri nedeniyle rekoltenin düşmesi, üreticilerin masraflarının artmasına karşın gelirlerinin artmaması ve ihracatçıların spekülasyonlarına izin verilmesi gibi önemli sorunlara dikkat çekildi.
2011 yılı fındık üreticisi için Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü (TMO) 16 Ocak'ta stoklarındaki fındığın bir kısmını piyasaya süreceği haberiyle son bulmuştu.
Bu haber duyulur duyulmaz 2012'nin ilk günlerinde fındık fiyatları düşme eğilimine girdi.
TMO bu alımda ürün arzında sürekliliğin sağlanması ve piyasa istikrarının korunmasını amaçladığını açıkladı. Piyasada arzın artması sonucunda fındığın kilo başına fiyatı 60-70 Krş düştü.
Yılı 7.70 TL'den kapatan fındık fiyatları, dün serbest piyasada 7.00-7.10 TL'den işlem gördü. Fındığın hızlı düşüşü piyasalarda şok etkisi yaratırken, 16 Ocak'tan itibaren satışa çıkarılması beklenen TMO'nun elinde bulunan fındığın piyasayı tepetaklak etmesi alıcı ve satıcıları tedirgin etti.
TMO'nun fındık piyasasına müdahalesi konusunda görüşüne başvurduğumuz Fındık-Sen Başkanı Kutsi Yaşar, fındığın bol olup olmamasının üretici açısından fark yaratmadığını, her şart altında üreticinin asla kazanamadığını söylüyor.
"Fındığın bol olduğu dönemlerde fındık fiyatlarındaki sert düşüşler için serbest piyasanın koşulları bahane gösterilir. Ama aynı kişiler her nedense az olduğu dönemlerde fındık fiyatlarındaki artışı dizginlemek için yapılan müdahaleleri de serbest piyasanın gereği olarak savunurlar."
Kutsi Yaşar bu durumu şöyle özetliyor: "Her iki şekilde bu piyasa aracılar için hep serbesttir üreticiler içinde hep müdahale edilendir."
O fındıktan yağ olur
Önceki yıllarda fındık piyasasına hükümetler Fiskobirlik eliyle müdahale ediyordu.Şimdi de TMO stoklarındaki 90-100 bin ton fındıkla bu rolü üstleniyor.
Kutsi Yaşar TMO'nun Ağustos ayı ortalarında 2011 ürünü daha pazara inmemişken stoklarındaki 70 bin ton fındığı piyasaya sürdüğünü anlatıyor: "Bu müdahale satışıdır, amaç fiyatları sezon başlarken baskı altında tutmak."
TMO'nun dün satışına başladığı fındığın elinde kalan 2008 yılı rekoltesi olduğunu, aslında bu fındıkların yağ fabrikaları için ayrılması gerektiğini söylüyor Yaşar.
Fındık-Sen her yıl hazırladığı Fındık Raporu'nu da yayınladı. 2011'i TMO'nun müdahale satışıyla kapatan fındık piyasasının sorunları ve çözüm önerileri şöyle sıralandı.
* Fındık bahçeleri 60-80 yıllık. Yani ekonomik ömürleri tamamlamış durumda. Dolayısıyla fındık bahçelerinin yeniden tesis edilmeli.
* Fındık üreticilerinin mesleki örgütü olan ziraat odaları doğrudan gelir desteği aracılığıyla zoraki aidat topluyor. Bu uygulamadan vazgeçilmeli.
* Bölge de son yıllarda Orman İşletme Müdürlüklerinin Kadastro mahkemelerine açmış olduğu davalarda 50-80 yıllık fındık bahçelerinin mülkiyet ve kullanımı sorun yaratmaya başladı. Yeniden orman açmalarına izin vermeyen ancak fındık üreticilerini de mağdur etmeyen bir üçüncü yol mutlaka bulunmalı.
Fiyatlandırmaya ilişkin sorunlar
* Aracıları ortadan kaldıracak, üretici-tüketici zincirini doğrudan oluşturacak yapılara ihtiyaç var.
* Fındık üreticisi lehine Lisanslı Depoculuk uygulamasına bir türlü geçilmiyor. Gelecek yıllarda fındığın bol olması durumunda fiyatlarda düşmelerde kaçınılmaz olacak, alivreciler * istedikleri gibi ön satışlar yapabilecekler.
* Üreticileri korumak ve kollamak amacıyla kurulan Tarım Satış Kooperatifleri tasfiye edilmiş, Fiskobirlik işlevsizleştirilerek tabela örgütüne dönüştürülmüştü.
* Dünya fındık üretiminin yüzde 73'nü karşılayan fındıkta dış satım sorunu fazla üretimden değil artan üretime paralel olarak dış satımın ve iç tüketimin artırılamamasından kaynaklanıyor. İç tüketimde toplam üretimin yüzde 10'unu geçmiyor. Çin, Hindistan ve Japonya gibi büyük pazarlar daha yeni keşfedildi. Dünyada hiç fındık tüketmeyen bakir bölgeler bulunuyor.
* Türkiye fındık dış satımını işlemeden yapıyor. Fındık üretmeyen Almanya'nın fındığı işleyerek mamul halde satarak dünya pazarında üçüncü olması hayli ilginçtir.
* Fındık üreticisinin pazarlama gücünü artıracak olan ekonomik örgütleri olan kooperatiflerdir. Kooperatiflerin üreticilerin söz sahibi olacağı demokratik yapılanmalara ihtiyacı var. (HK)
* Alivreci tüccar: Bir ürünün fiyatı belli olmadan alıcı ile bir fiyat üzerinden anlaşıp kaparo alarak satış yapan aracılara verilen isim.