Diyarbakır Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu'nun çağrısıyla çeşitli sanatçıların başta 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nin getirdiği şiddet, işkence, insan hakları ihlallerini anlattığı "Diyarbakır Hapishanesi ne Yana Düşer" sergisini 16 Ekim'e kadar gezmek mümkün.
"12 Eylül 1980 Darbesi geride henüz toplum olarak hesaplaşamadığımız derin acılar bıraktı. Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi'nde yaşananlar o dönemin en kanlı ve trajik parçası.1980 Askeri darbesi sonrasında eşi benzeri görülmemiş işkencelerin yaşandığı Diyarbakır Cezaevi özgün bir askeri toplama kampı işlevi gördü."
"Diyarbakır gerçeğini sanatın diliyle anlatmak"
Karşı Sanat Çalışmaları'nın koordine ettiği sergide, çağrı üzerine 122 sanatçının gönderdiği fotoğraf, resim, performans, heykel, edebiyat, grafik ve video art alanlarından eserler var.
Serginin açılışında konuşan komisyon sözcüsü Celalettin Can, komisyonun ne amaçla kurulduğunu anlattı.
"2007'de 50 gönüllüyle kurulan komisyon 1980-1984 yılları arasında Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi'nde kalan 517 mahkumla konuşarak, o süreçte ne gibi işkencelere maruz kaldıklarını belgeledi. Bin kişinin konuyla ilgili suç duyurusunda bulunması üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı, soruşturma açtı."
Can, amaçlarının konuyla ilgili dava açılarak suçluların yargılanması, serginin de bu sürecin katkı sunması olduğunu söyledi.
"12 Eylül'ün yargılanması Diyarbakır'dan geçecek. Biz konuyla ilgili bir sürü miting, basın açıklaması yapıyoruz. Ama Diyarbakır gerçeğini bir de sanatın dili ile ortaya çıkmasını istedik. Diyarbakır Müze olduğunda sergideki eserleri de oraya koyacağız."
"Bu coğrafya güzeli anlatmamıza izin vermedi"
Karşı Sanat kurucusu Feyyaz Yaman, "Diyarbakır gerçeğinin yaşattığı travma hiçbir mekana sığdırılamaz. Sanatçı güzellikle ilgilenir ama yaşadığımız coğrafya bize bunu sağlamadı" dedi.
Sergiyi gezenlerden Itır Demir, serginin kolektif bir çalışma olmasının çok önemli olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Sanat ve sanatçı toplumsal sorunlardan bağımsız değildir; bunları yansıtmalı ki görünür olsun."
Özlem Kılıç ise bu gibi sergilerin daha etkin ve yaygın hale getirilmesi gerektiğini söylüyor: "O dönemi yaşamamış gençler olarak, yaşananları görsel olarak görmek çok daha etkili. Bakmasını da bilmek lazım ama ilk gören için oldukça çarpıcı."
Sergi 12 ili dolaşacak
Birden fazla mekanda sürdürülecek serginin Evrensel Sanat Galerisi'deki açılışı da bugün (23 Eylül) yapılacak. Ayrıca sergi Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü'yle, TÜYAP Kitap Fuarı'nda açılacak sanat fuarında da görülebilecek.
Sergideki bir kısım eser daha önce Ankara ve Diyarbakır'da da sergilendi. Sergi yeni eserlerin katılımına açık bir şekilde İstanbul'dan sonra Türkiye'nin en az 12 ilini dolaşıp yeniden Diayrbakır'a dönecek. (NV)
* Haberin fotoğraf galerisi için tıklayınız.