Ermenistan Parlamentosu Türkiye'yla 10 Ekim'de imzalanan protokolleri gündeme aldı. Bu kararla iki ülke arasındaki diplomasi trafiği hızlandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da dün Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu'nu "Özel Temsilci" sıfatıyla Erivan'a gönderdiğini açıkladı. Sinirlioğlu, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ve Dışişleri Bakanı Edvard Nalbantyan'la görüşecek.
Washington'da 12-13 Nisan'da yapılacak Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde ise Erdoğan- Sarkisyan- Obama'nın üçlü zirve yapması bekleniyor.
"Üçlü zirvede çözülür"
Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Cengiz Aktar "Protokollerden vazgeçmek imkansız ama onaylanması, en azından Türkiye açısından çok zor görünüyor" diyor.
Son gelişmeleri "soykırımı anma günü" 24 Nisan öncesi "farklı yol arayışı" diye yorumlayan Aktar şöyle devam etti:
"Önümüzdeki hafta Washington'da yapılması muhtemel görüşmeyi bu çerçevede okumak lazım. Erdoğan görüşme talebiyle 'Meclisimde bunları onaylamam çok zor ama protokol sürecine de sadığız zamanı gelince yapılacak' demek istiyor. Ermenistan'ın protokolleri Türkiye'yi beklemeden onaylayacağı konuşuluyor ama bu iddia geçen aralıkta da gündeme gelmişti. Washington öncesi ben Ermenistan Parlamentosu'ndan protokollerin onaylanmasını beklemiyorum. Yakın tarihte sınır açılmaz ama güven arttırıcı önlemler devreye girebilir; sembolik bir sınır açma olabilir."
"Başbakan Azerbaycan'a havale etti"
Aktar, protokollerin onay sürecinin aylardır Türkiye hükümetinin tavrı nedeniyle tıkandığını anlatıyor:
"Süreç Başbakan Erdoğan'ın Bakü'de, Ermenistan ile normalleşmeyi tamamen Karabağ meselesinin çözümüne bağlayan açıklamasıyla tıkandı. Türkiye bu suretle Ermenistan politikasını tamamen Azerbaycan'a havale etmiş."
ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Alt Komitesi ile İsveç Parlamentosu'nda kabul edilen Ermeni soykırımı tasarılarına da değinen Aktar, durumu Türkiye hükümeti açısından şöyle değerlendiriyor:
"Aslında bu tasarıların kabul edilmesi, protokollerin onaylanmamış olmasıyla birebir alakalıydı. Ama sonuçta bu, onay sürecini daha da zora soktu. Bu gün itibariyle, hem Azerbaycan faktörü hem ABD ve İsveç'teki kararlar sonucunda Türk siyasetinin bu konuda iyice gerilmiş olması, TBMM'deki onayı neredeyse imkânsız hale getirdi. Buna anayasa değişikliği tartışmaları, Türkiye'deki genel gerginlik ve yaklaşan seçimleri de eklersek bu TBMM'nin protokolleri onaylaması mümkün değil."
Ermenistan önem atfediyor
İkili ilişkilerin normalleşmesine Ermenistan'ın önem atfettiğini söyleyen Aktar, "İlişkiler normalleşirse Ermenistan sıkışmışlıktan kurtulacak; dört ülkeyle sınırı var ve ikisiyle kapalı. Bu Ermenistan'ı zora sokuyor ve ekonomisini zayıflatıyor. Anadolu Ermenilerinin yok olmasıyla ilgili meselenin de, çözümü demeyelim ama, en azından farklı bir mecrada ele alınması açısından normalleşme çok önemli" diyor.
Diplomatik ilişkilerin diğer bir tarafı ise ABD. Aktar ABD Başkanı Barack Obama'nın, pek çok nedenin yanı sıra Ermenistan ile Türkiye yakınlaşmasına özellikle Kafkasya'da Rusya'yı dengeleme arzusu nedeniyle önem verdiğini anlatıyor. (SP/EÜ)