Anayasa Mahkemesi (AYM), polislerin sendika kuramayacağına ve sendikaya üye olamayacağına karar verirken, emniyet teşkilatında çalışan diğer memurların sendikalaşmasının önünü açtı.
Anayasa Mahkemesi, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanun’un 15. maddesinin, 6289 sayılı Kanun’un 31. maddesinin (b) bendiyle değiştirilen birinci fıkrasının (j) bendinde yer alan; A- “Emniyet hizmetleri sınıfı...” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, B- “...ve emniyet teşkilâtında çalışan diğer hizmet sınıflarına dahil personel...” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE karar verdi. |
Madde 15: (j) Emniyet hizmetleri sınıfı ve emniyet teşkilâtında çalışan diğer hizmet sınıflarına dahil personel sendikalara üye olamazlar ve sendika kuramazlar. |
Kararla sendikadaki polis memurlarının üyeliği düştü ancak polisler sendika yönetimini, sendikal haklarını kazanan memurlara, yani emniyet teşkilatında görev yapan teknisyen yardımcıları, psikologlar, doktorlar ve geri hizmet memurlarına devrediyor.
bianet’e konuşan Emniyet-Sen Kurucu Genel Başkanı İrfan Çelik “Ortada bir yenilgi yok. Teşkilat içinde sendikanın adının geçmesi bile bir hayaldi. Ama bir senede teşkilatın yüzde 8’ini sendikalı yaptık. Zaten beklenen karar buydu ve biz de hazırlığımızı buna göre yapmıştık” dedi. Teşkilatta sendikalaşma için çalışmalarını hızlandıracaklarını söyledi.
Emniyet-Sen AYM’nin kararına karşı önce Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO), sonra AİHM’e başvuracak. Polislerin sendikal haklarıyla ilgili lobi çalışmalarını sürdürecek.
Çelik "Türkiye'nin gerçek bir demokrasiye kavuşması için asker ve polisin sendikalaşması lazım. Çünkü bir ülke ne zaman demokratikleşmeye çalışırsa, karşısına ya polis ya da asker dikilir. Bu yüzden polis ve askerin de demokrasiyi sindirmesi için sendikalaşması lazım. Maalesef AYM bunu görememiş" diyor.
“Polis grev yapamaz ama sendikalı olabilir”
“Emniyet-Sen kapatılmamış, polislerin üyeliği düşmüştür. Dolayısıyla yönetimi, sendikayı kurarken de bizimle olan geri hizmet memuru arkadaşlarımız devralacak” diyen Çelik, yeni yönetimde kadınların ağırlıklı olacağını da söyledi.
Çelik, sendikanın bu karardan sonra izleyeceği yolu şöyle anlattı:
“Türkiye, 1950’den beri uluslararası iş sözleşmelerine imza attı. ILO’nun Türkiye’nin 1992’de imzaladığı 87 nolu Sendika Özgürlüğüne Ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin Sözleşmesi’ne göre herkes sendika kurabilir ama sınırlı. Yani polis sendika kurabilir ancak yürüyüş, grev, iş yavaşlatma yetkisi yoktur. Bizim talebimiz zaten bu yöndeydi ama AYM bunu görmezden gelmiş.
“ILO’dan sonra AİHM’e de gideceğiz. AİHM tazminattır ama ILO’dan gelecek karar Türkiye için bağlayıcı niteliktedir. ILO’dan sonra AYM düzeltmeye gitmek sorundadır.
“Bunun dışında meclisteki lobi çalışmalarını sürdüreceğiz. Hükümet teşkilatın içindeki sorunlara artık vakıftır. Şimdi hükümet yetkilileriyle görüşüp onlara durumu daha ayrıntılı izah edeceğiz. Mutlak kazanacağız.”
“Gezi’de 3 yıl, 17 Aralık’ta 1 yıl geriye gittik”
Çelik, 17 Aralık’tan bu yana polis teşkilatında yaşananlarında mahkeme kararında etkili olduğunu ifade etti.
“Devletimizin katı bir zihniyeti vardır. Devlet bu kararla tekrar gri yüzünü göstermiştir. 1980 darbesini genç ve çocuk olarak karşılayanlar bugün devletin en üst düzeyindeler ve her sivil toplum hareketine kuşku ve korkuyla yaklaşıyorlar.
“Sendika kurulursa teşkilat ikiye bölünür’ diyorlar. Unuttukları bir şey var, zaten teşkilat çoktan bölünmüş. Hem de çok keskin bir bölünme var.
“Gezi olayları sürecinin sendikamızı üç yıl geri attığını biliyordum, 17 Aralık’tan sonra da bir yıl daha geri gittik.” (ÇT)