Demokratik Toplum Partisi milletvekili Selahattin Demirtaş, Şırnak'ta kimyasal silah kullanılması iddialarıyla ilgili savcıların araştırma yapması gerektiğini söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nin eski başkanı da olan Demirtaş "Kimyasal silah kullanıldı'"demediklerini, "Kimyasal silah kullanıldığına dair iddialar var" dediklerini anımsattı; "Savcıların araştırmasını istedik" dedi.
"Savcıların bunu suç duyurusu kabul edip kendiliğinden soruşturma başlatması gerekiyor. Oysa bu iddiaları dile getirenler hakkında soruşturma başlatılıyor. Savcıların yerine Kara Kuvvetleri Komutanı görev kabul edip yanıt veriyor."
DTP, 25 Ağustos'ta Şırnak Uludere'deki çatışmalarda ölen 11 PKK militanının cenazelerinin ailelerine verilmemesinin, yörede otlatılan hayvanların zehirlenerek ölmesinin kimyasal silah kullanıldığına ilişkin iddiaları güçlendirdiğini açıklamıştı.
30 Ağustos resepsiyonunda Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, bunu hatırlatan gazetecilere "Palavra, tamamen yalan. Ben askerim, teröristleri muhatap almam" demişti.
Uras: Gerçek ortaya çıkarılmalı
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) milletvekili Ufuk Uras da iddiaların araştırılması gerektiğini bianet'e söyledi. "DTP'nin somut iddiaları var. Öldürülen insanlar ailelerine verildi mi, verilmedi mi? Bu cesetler nerede? Hayvanlar öldü mü, ölmedi mi? Zehirlendi mi, zehirlenmedi mi? Buna peşinen yanıt vermek yerine, ciddiye alıp araştırmak gerek."
Uras Büyükanıt'ın yanıtını da eleştirdi. "İşkencenin olmadığı, köylerin yakılmadığı, bunun yalan olduğu iddialarıyla yıllarımızı geçirdik. Dolayısıyla kamuoyu bu tür kestirme ifadelere karşı şerbetli. Meselelerin üzerine gidilmesi, şeffaf, açık toplum isteyen bütün yurttaşların ve siyasi partilerin temennisi olmalı."
Medyanın bu olayla ilgili tutumuna da değinen Uras, "Asıl konuşulması gerekenleri konuşmuyoruz. Medyanın görevi gerçekleri ortaya çıkarmak" diye konuştu.
"İnsanlar ölmüş, cenazeleri teslim edilmemiş mi? Bunu araştırıp, aileleriyle konuşup ortaya çıkarmak çok kolay.
" Medyaya da hodri meydan demek gerek. Bakalım, doğruyu söyleyen kim, gerçek dışı beyanda bulunan kim. Hemen test edelim, doğruyu görelim."
Demirtaş: Cesetler gömdürülmüş
bianet'in görüştüğü Şırnak'taki yerel gazeteciler, Uzungeçit beldesinde 11 cesedin defnedildiğini öğrendiklerini aktardı. Demirtaş da savcılığın 15 gün beklemesi gerekirken cesetleri gömdürdüğünü doğruladı.
Perinçek: Mart 2004'ten bu yana 66 ceset teslim edilmedi
İHD Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Sorumlusu Mihdi Perinçek Mart 2004'ten bu yana Şırnak ve Siirt'te 66 cesedin ailelerine teslim edilmediği bilgisini bianet'e verdi.
"16'sı Siirt'te, 50'si Şırnak'taydı. Şırnak'takilerin 38'i Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıydı. 12'siyse Iiran, Irak, Suriye uyrukluydu."
Perinçek bu durumun birkaç şekilde gerekçelendirildiğini söyledi. "Güvenlik güçleri, cenazeleri havadan tespit edip, 'güvenlikli olmadığı için inemedik, cenazeleri almadık' diyebiliyor. Savcılar da olay yeri tutanağını yazdıktan sonra cenazenin sahibinin çıkmasını beklemeleri için gereken 15 günlük süreyi işletmeden oradaki idareye, köyse muhtarlığa, beldeyse belediyeye defnettirebiliyor."
Çatışma ölümlerinde otopsi zorunluluk
Öldürülen PKK militanlarının olay yerinde gömülmesi uygulaması geçen yıl başlatılmıştı. Adli tıp uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, bunun uluslararası hukukun ihlali olduğunu söylemişti.
"Kişi çatışmada mı öldürüldü, kaçarken mi vuruldu, yakalandıktan sonra işkencede mi öldü gibi soruların yanıtı ancak otopsiyle bulunabilir. Uluslararası çatışma-kurallarının ihlali söz konusuysa, bu ancak otopsiyle açığa çıkabilir."
Ancak, kırsalda otopsi yapılması mümkün değil.
"Cesetlerin bulunduğu yerde gömülmesi söz konusu olamaz. Otopsinin mutlaka bir merkezde, adli tıp uzmanları tarafından yapılması gerek." (TK)