Yerel seçimlere bir ay kala, başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ısrarına rağmen Diyarbakır’da Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) varlığı hissedilmiyor. Demokratik Toplum Partili (DTP) belediyeler açık hava reklamlarında yaptıkları hizmetleri anlatmayı seçerken, sokakta bianet’in konuştuğu insanların basitçe öne çıkardığı sorunlar Kürt kimliği etrafında dolanıyor. Diğer partilerse sadece temsilciliklerinin önüne asılan tabelalarda var.
Erdoğan hafta sonu gerçekleştirdiği mitingde “hizmet” vaad etmişti. Ayrıca TRT6’da Kürtçe yayının başlamasına vurgu yapıp, “terörle mücadele”den doğan zararların karşılandığını, Ergenekon davasıyla “temiz toplum”a gidildiğini belirterek Kürt sorunun çözümü için de çalıştıkları öne sürmüş ve birlik çağrısı yapmıştı.
Kürtçe yayının hası var zaten!
Ciğer tezgahı olan Doğan, bu açılımlara ikna olmuş gözükmüyor. “Osman başkan halka hizmet ediyor” diyerek şimdiki belediyeden memnuniyetini ifade ediyor. TRT6’yı başlangıçta izlemiş ama zaten “devletin oyunu” olduğundan emin.
Bir yandan müşteri beklerken bir yandan da Gün Radyo’yu dinliyor.“Roj baş” diyerek kanala bağlanan dinleyicilerden biri yarı Kürtçe yarı Türkçe gelişen sohbeti “E tipindeki yoldaşlar” için bir istek parçayla bitiriyor. “Hocam var işte Kürtçe yayın, Diyarbakırlı ne yapsın ki TRT Şeş’i” diye soruyor Doğan. Ergenekon davası hakkında pek bilgisi yok.
Belediyeyi sevmeyeni bulmak zor
Ayaküstü konuştuğum bütün insanlar benzer tepkiler veriyor. Adını vermek istemeyen, 50’lerinde bir ev kadını yerel seçim sonuçlarına ilişkin tahminini sorunca “Devlet çocuklarımızı korumuyor” diyor. “Bak” diye ilerde yoldan geçenlere mendil satmaya çalışan çocukları gösteriyor. “Yoksulluk var. Belediye hastane açıyor, kurs veriyor, halka yardım ediyor.”
AKP’liler de pek umutlu değil
Görece yoksul bir semt olan Yenişehir’de AKP bürosunun önünde bir kalabalık var. İçerisi kadınlarla dolu, birazdan başkan adayı gelip onlarla konuşacak. Kadın kolları için bir oda ayrılmış büroda.
Beni il merkezine yönlendirmek için durağa kadar götüren ilçe yöneticisiyse kötümser. “İnsanlar cahil” diyor. “Göç kötü oldu. 35 yıllık Diyarbakırlıyım bu insanların hiçbirini tanımıyorum” derken yanımızdan geçenköylü kadınlara hafifçe aşağılayarak işaret ediyor. Büroya toplanan insanlar “kömür, aş, iş” istemeye gelenlermiş. “Bir alsak buranın kaderi değişir” diyor AKP’li yönetici; Erdoğan’ın iddiasını yineleyerek “Asıl olan hizmettir” diye ekliyor. Ev ziyaretlerine giden kadınların tepki gördüğünü kızgınlıkla anlatıyor: “Burada işler farklı yürür.”
AKP il binasıysa, tüm yöneticiler basın açıklaması içinayrıldığından sakin. Bir görevliyle sohbet ediyorum, “Belediyenin önemi yok, her şey Ankara’da bitiyor” diyor. Asıl derdi bir iş bulmak, ne DTP’ye ne de AKP’ye destek veriyor: “İnsanlar iki yanlıştan birini seçecek. Eninde sonunda bizim için bir şey değişmeyecek.” (EÜ/TK)