Diyarbakır Baro Başkanı avukat M. Emin Aktar, Barış ve Demokrasi Partili (BDP) belediyelerin "yerel özerklik", PKK liderlerinden Cemil Bayık'ın "demokratik özerklik" modelleri yerine "bölge parlamentoları" önerdi.
bianet'e açıklama yapan Aktar, geçen hafta sonu Diyarbakır'da toplanan BDP'li belediyelerin, "merkezi hükümetten tamamen bağımsız hale gelmek için mücadele edilmesi" kararıyla ilgili şunları söyledi:
"Diyalog olmadan Kürt meselesini çözme şansımız yok. Demokratik açılımın ne olup, ne olmadığını sürekli tartışıp somut bir adım atmazsanız karşılığında BDP ya da PKK kendi çözümünü toplumun gündemine getirecektir.
"Aslında bu önerileri, hükümete sorunu çözmesi ve diyalog kurması için yapılan bir baskı olarak görmek gerekir. Yoksa mevcut hukuksal düzen içinde, belediyelerin kendi özerkliğini ilan etmesi mümkün değil, fiili olarak uygulama şansı yok."
Yerelden merkeze demokrasi
Aktar, Diyarbakır Borusu'nun bu yılın Ocak ayında hükümete "bölge parlamentoları" önerisi getirdiğini hatırlattı:
"Kürt meselesinin anayasal değişikliklerle çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu kapsamda yerel yönetimlerin güçlendirilmesi için bölge parlamentoları önerdik. Yerellere daha çok inisiyatif vererek demokratikleşirsiniz. Sorunları merkezden çözmeye kalkışırsanız çözümden o kadar uzaklaşırsınız. Önerdiğimiz parlamentoların oluşturulabilmesi için anayasa değişikliği gerekiyor; anayasa taslağı tartışılırken bunu önermiştik."
"Bölge parlamentoları"nın etnik temelle göre değil, bölgelerin ihtiyaçlarına göre oluşturulması gerektiğini savunan Aktar, parlamentoları özetle şöyle anlattı:
*Mevcut belediyelerin il genel meclisleri, örneğin sekiz ila 10 ili kapsayacak şekilde, birleştirilip bölge parlamentoları oluşturulabilir.
*Bölge parlamentoları, ülkenin dış politika ve milli savunması gibi temel konular dışında kalan temel politikaları belirleyebilir.
*Bölgelerin ekonomik, kültürel, sosyal ve güvenlik ihtiyaçları, bu parlamentolarda karara bağlanabilir. (SP/EÖ)