Diyarbakır'daki Bağlar Belediyesi'nin "Kadın intiharları ve namus/töre cinayetleri araştırması", Aralık 2006-Kasım 2007 arasında kentte 25 olayı takip etti. 23 kadın öldü veya öldürüldü. Olaylardan 18'i intihar, 5'i cinayet. Bir intihar, bir de cinayet teşebbüsü var.
- 23 kadından biri kardeşi, üçü eşleri tarafından öldürüldü. İntiharlardan beş olay tehditle intihara sürüklenme, 13'ü farklı şiddet yöntemleri altında intihar olarak sınıflandırılıyor.
- 4 kadının öldürülmesinden suçlu bulunan erkeklere ceza indirimi uygulanmadı. İntihar olaylarından 6'sının dosyası halen açık.
- Yaşamını yitiren kadınların 13 çocuğundan hiçbiri psikolojik yardım görmedi.
Yardım aradığı halde korunmayan ve öldürülen kadınlar
Rapora göre kadınlardan ikisi polis karakoluna başvurduktan sonra eşleri tarafından katledildi.
Bir kadın sığınma evine başvurdu, kalma süresi tamamlanmak üzereyken intihar etti.
Nişanlısı erkeğin saldırısına uğrayan bir kadın hem İnsan Hakları Derneği'ne (İHD) başvurdu hem de savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ama tutuklanan olmadı.
Yaşamını yitiren bir kadının cenazesi kadın örgütleri tarafından kaldırıldı.
İki kadın "fuhuş" denerek, bir kız çocuğu "erkekle konuştuğu" için öldürüldü.
Gökkan: Tahakküm el değiştiriyor, kadına şiddet sürüyor
bianet'in görüştüğü araştırmanın koordinatörü Ayşe Gökkan, kadına yönelik şiddetin güç ilişkileri içinde tanımlandığına, tahakküm el değiştirdikçe kadına şiddet uygulayanın değiştiğini, ama şiddetin sürdüğünü söylüyor.
Ayrıca Kürt sorunu gibi politik bir sorunun sosyal sorunları görünmez kıldığını da belirten Gökkan, ülke içinde yerinden edilme ve yoksulluğun ve silahlı çatışma ortamının da kadına yönelik şiddetin arka planını oluşturan öğelerden olduğunu ekledi.
"Kadın örgütleriyle yakın işbirliği şart"
Atılabilecek acil adımları Gökkan şöyle özetliyor.
Kadın örgütleriyle işbirliği: Devlet kurumlarının, yargının, valiliklerin, polisin, jandarmanın kadın örgütleriyle güçlü işbirliği gerek. Bu olsaydı, polise başvurduktan sonra öldürülen o iki kadın korunabilirdi. Bölgede sayısı artan sivil kadın örgütlenmeleri kadını korumak konusunda fazlasıyla bilgiye ve taktiğe sahip.
Yargıya eğitim: Hakimler ve savcılar kadına yönelik şiddetle ilgili eğitilmeli. Kadını korumasına odaklanmalılar. Kadın örgütlerine danışılarak koruma yöntemleri geliştirilebilir. Tehlike, tehdit varsa yargı davayı hızlandırarak kadını korumaya yönelebilir.
Araştırma sürecinde koruma: Kadın şiddete uğradığını söyleyerek başvurduğunda, bununla ilgili araştırma aylarca sürebiliyor. Bu arada koruma olmayınca tehdit, şiddet sürebiliyor, şikayetini geri alması için baskı görüyor.