Dersim'deki toplu mezar kazısında görev alan Adli Tıp Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Ümit Biçer, bianet'e yaptığı açıklamada, kazının tam olarak usulüne uygun yapılmamış olsa da belli standartlara ulaştığını, bunun önemli bir adım olduğunu söyledi.
1997'de Çemişkezek'te çatışmada öldürülen ikisi Devrimci Halk Kurtuluş Partisi / Cephesi'nden (DHKP-C) 17'si PKK'li 19 kişinin olduğu ileri sürülen toplu mezar 3 Şubat 2011'de bulunmuştu.
Hüsnü Yıldız, kardeşi Ali Yıldız'ın da olduğu mezarın açılması için 66 gün boyunca açlık grevi yaptı, ölüm orucuna girdi. Savcılık sonunda Yıldız'ın talebini kabul etti ve geçen Cuma (12 Ağustos) mezarın açılma çalışmaları başladı. Alanda, insan kemikleri bulundu. Bulunan kafataslarının bir kısmı parçalanmıştı, bazı cenazelerin kafatası eksikti. Bazı cenazelerin de belden aşağısının olmadığı tespit edildi.
Yıldız'ın avukatı, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay, kazıda adli tıp uzmanlarının da yer aldığını ve kepçelerin kullanılmadığını açıkladı. Bosna'daki toplu mezarın açılması çalışmalarında da yer alan Biçer, ÇHD'den kendilerine, mezarın açılması sürecinde taraf bilirkişisi olarak katılma talebi geldiğini ifade etti.
"Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Adli Tıp Uzmanları Derneği olarak sorumluluk alabileceğimizi ilettik" cevabını veren Biçer, "Dersim'de de savcılarla görüşüp gözlemci olarak bulunmak istediğimizi söyledik. Savcılar bunu kabul etti ve tutanağa bu şekilde geçti" dedi.
"Belli bir standarta ulaştık"
Biçer, mezarın açılma sürecini ve usullerini şöyle anlattı:
* Minnesota Otopsi Protokolü*; yargısız infazlar, kayıplar, insan hakkı ihlalleri sonucu hayatını kaybedenlerin ölümleriyle ilgili araştırmalarda kullanılan uluslararası bir standart. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararlarında da bütün işlemlerin buna uygun olup olmadığına göre değerlendirme yapılıyor.
* Biz de bu protokolün esas alınmasını önerdik. Ayrıca, Kızılhaç'ın kullandığı protokolü savcılara teslim ettik ve bu işlemlerin yapılması için gereken süreci anlatan iki kılavuzu ilettik.
* Dersim'de haritalandırma yapılmadı, arkeologlar yoktu, kimi yerde bilgimiz dışında kepçe dahi kullanılarak çeşitli kazılar yapıldı. Yani buradaki kazının tamamen standartlara uygun olduğunu söyleyemeyiz. Ama toplu mezarların açılması sürecinde daha organize bir çalışma yürütülmesi konusunda ilerleme kaydettik. Belli bir standarda ulaştık, bu çok önemli bir başlangıç.
"Usulüne uygun olacaksa açılsın"
İnsan Hakları Derneği (İHD) Bitlis Şube Başkanı Hasan Ceylan da Bitlis Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak kentteki sekiz toplu mezarın açılmasını talep ettiklerini açıkladı. Ceylan, savcılığa daha önce de başvurduklarını ancak mezarların iş makineleriyle açılabileceği cevabını aldıklarını ifade etti.
Bunu kabul etmediklerini belirten Ceylan, 15 gün içerisinde mezarların standartlara uygun şekilde açılması talebiyle tekrar başvuruda bulunacaklarını söyledi.
Bitlis'teki toplu mezarların açılmasına katılıp katılmayacaklarını sorduğumuz Biçer, kendilerine bu konuda bir talep gelmediğini, zaten konuyla ilgili kuruluşlarla ortak bir çalışma içerisine girilmesi gerektiğini ifade etti.
Biçer, "İşlemlerin uygun yapılması için hızlı davranmak yerine ortak bir planlamayla hareket etmeliyiz. Adli Tıp uzmanlarının yanı sıra bu konuda destek olacak jeofizikçilerin, arkeologların hep birlikte hareket etmesi uygun olur. Aksi halde, kemikler karışabiliyor, tahrip edilebiliyor, hatta ölüm sebepleri bile hatalı şekilde belirlenebiliyor, bu da hukuksal süreci baltalıyor" dedi. (AS)
* Birleşmiş Milletler'ce kabul edilen Minnesota Otopsi Protokolü'ne göre; mezar açma işlemleri arkeolojik teknikler kullanılarak özenle yapılmalı, mezarların açılması sırasında ortaya çıkacak biyolojik delillerin toplanması ve değerlendirilmesi için adli tıp uzmanları görevlendirilmeli.