"Dersim 1938 Olayları"nda ailesini kaybeden Efo Bozkurt'un "insanlığa karşı suç" iddiasıyla yaptığı başvuru "kavuşturmaya gerek olmadığı" gerekçesiyle reddedildi.
86 yaşındaki Bozkurt, annesi, babası ve beş kardeşini, 1938'de Dersim'in Hozat ilçesinin, Çaytaşı köyünde yitirdi. Bozkurt, geçen yıl 'Dersim Katliamı'yla ilgili suç duyurusunda bulunmuştu.
Hozat Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 18 Şubat 2011'de verdiği takipsizlik kararında, "1938'de Dersim'de meydana geldiği iddia edilen olayların o tarihte yürürlükte olan Türk Ceza Kanunu'nda, şikayetçinin isnat etmiş olduğu, 'soykırım ve insanlığa karşı suç'un yer almadığı" belirtildi.
Kararda, iddia edilen ölüm vakalarının "insan öldürme" suçu kapsamında değerlendirileceği, bunun da zaman aşımına uğradığı ifade edildi.
"Hem esastan hem usulden itiraz edilebilir"
bianet'e konuşan dava avukatı, hukukçu-yazar, Hüseyin Aygün'ün, kararla ilgili itirazlarından satır başları:
* Savcının kararı mevzuata uymuyor. Anayasa'nın 90. maddesi uluslararası hukuku baz alır. Birleşmiş Milletler'in (BM) 'insanlık suçları zaman aşıma uğramaz' kararı esas alınmalıdır.Her ne kadar 2005'te Türk Ceza Kanunu'nun 75, 76. ve 77.maddesi geçmişe uygulanamaz dese de uluslararası hukuk esas alınmalıdır.
* Hukuk toplumun gelişmelerinin gerisinde kalıyor, yargı bunun önünü açmalı.
* Usul de tartışmalı. Hiçbir araştırma yapılmadı, ceset yerleri gezilmedi, tanıklarla konuşulmadı.
"Devlet resmen özür dilemeli"
Aygün, Erzincan Mahkemesi'ne itiraz edeceklerini, sonuç alamazlarsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuracaklarını söyledi.
Aygün konunun AİHM'de tartışılmasının iyi olacağını fakat asıl Türkiye'de tartışılması gerektiğini düşünüyor.
" Cumhuriyet Halk Partisi ile Adalet ve Kakınma Partisi 'Dersim'de katliam oldu' demek için birbiriyle yarışıyor. Bizim isteğimiz de 'Dersim 38 Katliamı' için özel bir kanun çıkarılması. Failler çoktan öldü, cezalandırma peşinde değiliz. Önemli olan tarihin berrak bir şekilde tartışılması. Devletin resmen özür dilemesi."
"Soykırım için ayrımcılık özel kastı gerekir, sadece isyancılara ateş açıldı"
Karara göre; soykırım suçu işlenmedi, isyanın bastırılması isyancılarla sınırlı kaldı.
Kararda özetle şu ifadeler yer alıyor:
"Silahlı isyancıların, ülkemizin milli egemenliğini parçalama aşamasına varan eylemlerini lüzumu hasıl olduğu takdirde silah da kullanmak kaydıyla etkisiz hale getirdiği, ancak bunun belirtildiği üzere isyancı kişilerle sınırlı kaldığı tarihi bir gerçekliktir."
" Soykırım suçunun oluşabilmesi için fiillerin bir planın icrası suretiyle ve sistematik bir şekilde işlenmesi gerekir."
" İnsanlığa karşı suçun oluşabilmesi için toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda, sistemli olarak işlenen fiillerin bir parçasını oluşturduğunu failin bilmesi yeterli olmayıp, ayrıca bunun yanında failde manevi unsurun varlığının kabul edilebilmesi için siyasal, felsefi, ırki ve dini nedenlere dayanan bir ayrımcılık özel kastının da bulunmasının gerektiği belirtilmiştir" (NV/EÖ)