"Anadolu'yu vermeyeceğiz" sloganıyla yurdun değişik yerlerinden yola çıkarak Ankara'nın Gölbaşı ilçesine ulaşan çevreci grup, eylemlerinin üçüncü gününde bu kez polisin "tuvalet" ve "su" engellemesi ile karşılaştı. Polis, Çankaya Belediyesi'nin Gölbaşı'ndaki araziye gönderdiği seyyar tuvaletlerin kurulmasına izin vermedi.
Doğaya ve yaşama zarar veren tüm yatırımların durdurulması için "Anadolu'yu vermeyeceğiz" sloganıyla düzenlenen "Büyük Anadolu Yürüyüşü"ne katılan grubun Gölbaşı'nda trafiği tehlikeye düşürecekleri gerekçesiyle hayvanlarıyla birlikte yola çıkmalarına izin verilmemişti.
Grup bunun üzerine, Gölbaşı-Konya yolu 23. kilometresinde başlattıkları oturma eylemini bugün de sürdürüyor.
Çevre gönüllülerinden fotoğrafçı Saner Şen bianet'e yaptığı açıklamada, cumartesi (21 Mayıs) günü Anadolu'nun çeşitli yerlerinden yürüyerek gelen gönüllülerin Gölbaşı yakınlarında buluştuğunu söyledi. Yürümeyen ama destek için çeşitli araçlarla gelen çevrecilerirn katılımıyla Ankara girişinde 400 kadar kişi toplandığını anlatan Şen "Önümüzde yaklaşık 1000 kişilik bir polis ekibi vardı" dedi. Şen Cumartesi gününden itibaren yaşadıklarını şöyle özetledi:
* Yakınlarda bir benzin istasyonu var. İlk iki gün ihtiyaçlarımızı orada karşılıyorduk. İçerideki tesis polis tarafından tamamen işgal edilmiş durumda. Tesisin sahibi bize anlayışla yaklaşıyor, ama işleri durdu. Bu kadar polisin bulunduğu yere kimse uğramıyor.
* Tesisin tuvaletini kullanıyorduk. Polis, tesisin sahibini tuvaleti paralı yapmaya zorlayınca tartışma çıktı.
* Çankaya Belediye'sinden seyyar tuvalet ve su tankı gönderdiler. Polis kordonundan geçmesine izin vermediler. Çabalarımız sonrasında, şu an bulunduğumuz yere alabildik.
* Buluşma sonrası ancak 50 metre kadar yürüyebildik. Sonrasında oturma eylemi başlattık. Yolun kenarında buğday tarlası vardı. Oraya oturmuştuk. Polis tarlanın sahibini getirdi. Ekili alan olduğu için oradan ayrılmayı kabul ettik. Şimdi benzin istasyonunun yanında henüz ekilmemiş bir tarladayız.
* Cumartesi günü hava çok kötüydü. Yağmur başlayınca çadır açmamıza izin vermek istemediler. Direndik. Şimdi araya bariyer koyduk, bir alanımız var, polis oraya girmiyor. Şu an 25 kişiyiz. Eylemimiz sürüyor.
* Artvin'den 1000 kilometre yol yürüyerek geldim. Yolda hiçbir engelle karşılaşmadım. Her şey buluşma sonrası başlardı.
* Sanırım Tekel İşçileri eylemine dönmesinden korkuyorlar. Ankara'ya ulaşıp çadır kurmamızı istemiyorlar.
* Anamur'dan iki devesiyle yola düşen teyzemiz var aramızda. Yanında Yörük çadırıyla geldi. Mutfak malzemesi, kap, kacağı var. Bulgur pilavı yiyoruz. Suyumuz var ama tanktaki su bitince yeniden dolması zor.
* Basından çok destek gördük ama demokratik toplum kuruluşlarından henüz ses seda yok. Sadece Ankara Barosu'ndan bir telefon geldi. Durumumuzu anlattık o kadar. (HK)
Fotoğraflar: Saner Şen