Fotoğraf: Özge Elif Kızıl / AA
2021 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin 27 Kasım’da Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilmesinin ardından bugün Genel Kurul’a görüşülmeye başlandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın sunumuyla başlayan görüşmeler kesintisiz 12 gün sürecek. Bu süre boyunca kamu idarelerinin bütçe ve kesin hesapları tartışılacak.
TIKLAYIN - Bütçe teklifi Komisyon'da kabul edildi
TIKLAYIN - "Şu an hep beraber soyuluyoruz"
Oktay, sunumunda 2021 bütçesinin temel misyonunun yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınına bağlı olarak ortaya çıkan küresel yeniden yapılanma sürecinde Türkiye ekonomisinin sağlam ve öngörülebilir adımlarla ilerlemesini temin etmek olduğunu söyledi.
Oktay, bütçe hedefinden, dünya ekonomisine, koronavirüs salgınının toplumlar üzerindeki etkisinden ABD ve Çin arasındaki ticari çekişmeye, kamu yatırımlarından büyüme oranlarına, borç stoğundan otoyol yapımına kadar geniş bir yelpazede konuştu.
Tartışma çıktı
Oktay’ın sunumunun ardından parti temsilcilerine konuşma sırası geldi. Meclis’te grubu bulunmayan siyasi parti temsilcilerine söz verilmemesi muhalefet partilerince tepkiyle karşılandı.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, HDP Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş ve CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay tüm parti temsilcilerine söz verilmesi gerektiğini savundu. AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan ise mevcut durumu destekledi.
Bu sırada CHP’li Vekil Mahmut Tanal, Şentop’a seslenerek “Demokrasiler konuşma rejimidir” dedi. Şentop daha sonra Danışma Kurulu’nun tutumuyla ilgili konuşmak isteyen milletvekillerine söz verdi.
Baş: Konuşturmamak Anayasa’ya aykırı
İlk olarak konuşan TİP Başkanı Baş, Meclis’te grubu olmayan partilere söz hakkı verilmemesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu söyledi. “Gönül isterdi ki bütçenin içeriğine ilişkin konuşalım” diyen Baş şunları söyledi:
Bütçe hakkı Magna Carta’dan bu yana kabul edilmiş bir hak. Emekçilerin, yoksulların, halkın, işçilerin vergisiyle oluşuyor. Dolayısıyla bunun nasıl kullanılacağını, nasıl değerlendirileceğini, kime ne kadar aktarılacağını halk izler, denetler ve yönlendirir.
Bütçe görüşmeleri sırasında Türkiye’de bütçenin neredeyse yüzde 99’unu oluşturan işçilerin, emekçilerin, yoksulların partisi olma iddiasında olan bir parti var, Türkiye İşçi Partisi. Sayın Başkan diyor ki, bu parti bütçe üzerine konuşamaz. Şimdi, bir kere burada bırakalım kanunları, Anayasa’yı, İç Tüzük’ü, aklen, fikren, vicdanen bunu içinize sindirebiliyor musunuz? Yani bu memlekette bütçe emekçilerden oluşacak ama emekçiler bu kürsüde konuşamayacak.
Parlamento konuşulan yer demektir. Parlamentoda insanlar konuşur, özgürce, hatta topluma göre radikal birtakım fikirleri, şok edici birtakım fikirleri de söylerler, daha fazla konuşulur, ortak akla ulaşılmak amaçlanır ama “Ben Parlamentoda çoğunluğu buldum, istediğimi konuştururum, istediğimi sustururum” derseniz bu sizin parlamento ruhuna aykırı bir eylem içerisinde olduğunuz anlamına gelir.
Burada çok sayıda siyasi parti var, ne güzel. Bizim elimize konuşma listesi geliyor, muhalefette olanlar konuşamıyor. Bu mu adalet?
Anayasa’ya göre demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Bir kere konuşturmamak Anayasa’ya aykırı; siyasi partiler burada konuşmalılar, konuşma hakları sağlanmalı. Ben Başkanın veya Genel Kurulun takdirini bu yönde değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bırakın, bu kürsüden bu memleketin vergisini veren, alın teriyle damla damla bu bütçeyi oluşturan insanların temsilcileri de çıksınlar konuşsunlar. Bütçe, tuzu kuruların, mutlu azınlığın bütçesi olmasın; emekçilerin, yoksulların da bütçesi olsun.
Altay: Söz vermek burayı parlamento yapar
Baş’ın ardından CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay söz aldı. Altay “Talep makul meşru haklı” dedi. Altay şöyle konuştu:
“Siyasetin kuralları vardır. Meclis’imizde de teamüller vardı. İçtüzüğün 60. Maddesi size yetki vermektedir. 5 siyasi parti grubu var grubu bulunmayan yedi parti, 9 bağımsız vekil var. Grupların farklılığı olabilir, ama bütçede ve özel günlerde örneğin 23 Nisan’da yapıldığı gibi Meclis’teki siyasi partilerimizin Meclis kürsüsünü kullanmaları olmazsa olmazdır. Bu konunun Danışma Kurulu’nda karar altına alınmasına gerek yoktur. Sizin Meclis’te grubu bulunmayan siyasi partilerin temsilcilerine burada senede bir defa görüşülen bütçede söz vermeniz burayı parlamento yapar. CHP Grubu olarak önerimiz grubu bulunmayan sözcülerine makul sürede kürsü hakkı tanımanız sizin asli görevinizdir.”
Danış Beştaş: Her düşüncenin burada temsili gerekir
HDP Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş “Bütçe hakkı halkındır. Bizler burada vekilleriz” dedi.
“93 milyon yurttaşın hakkını burada savunurken bir siyasi partinin genel başkanının bu konuda tek bir söz alamaması meclis çalışmalarına ve halkın temsil hakkına vurulacak darbedir. Bütçe hakkı halkın yaşamını doğrudan ilgilendiren, halk seçtiği vekili burada dinlemek ister. O milletvekilinin de onları temsil etme sorumluluğu vardır. Yedi siyasi partiye de makul süreler verilmesi bütçe hakkının tartışılması açısından önemli meseledir. Demokraside partilerin çoğunluğu çok olması kötü bir şey değildir. Her düşüncenin burada temsili gerekir. Tutumunuzu değiştirirseniz umarım.
Turan: Usul ekonomisine uygun olmaz
Daha sonra AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan söz aldı. “Kimsenin konuşmasından, en uç ifadelerin ifade edilmesinden rahatsız olmayız" diyen Turan "Konu bir partinin konuşulması değil, Meclis’in bir görevi de süreleri planlamasıdır" dedi. Turan şöyle devam ett:
"Az sonra muhalefeti temsilen İYİ Parti, HDP ve CHP sayısız konuşmacıyla konuşma yapacak. Geçen hafta tüm partilerle oturduk ve görüşmeleri planladık. Planlanırken de Danışma Kurulu önerisiyle oylaması yapıldı. Sayın Başkanın takdirinden öte Meclis’in bağlayıcı olduğu gündemi var. Danışma Kurulu’na rağmen söz verilmesini hakkaniyete usul ekonomisine uygun olmayacağı kanaatindeyiz. Sadece usulün yerine getirilmesi söz konusudur. “
Engin Altay bunun üzerine “Turan ‘Bize düşen konuşma hakkımızı BBP’ye verdik diğer partiler de yapabilir’ dedi. CHP’nin şahıs adına konuşması bugün yok ama görüşmeler süresince CHP olarak bize düşen konuşma haklarımızdan grup kuramayan siyasi partilerin taleplerinin tümünü karşıladık. Talep gelirse konuşmalarını sağlayacağız. Bugünkü talebi Bülent Turan anlamadı. İlk görüşmelerde siyasi partilerin söz hakkını kullanmak istemeleridir" dedi.
Şentop: Tutumumu değiştirmiyorum
Şentop tartışmalar sonrasında "Lehte ve aleyhte görüşleri dinledim. Bunları değerlendireceğim, tutumumu değiştirmiyorum şimdilik, programa göre devam ediyorum" dedi. (HA)