2003 senesinde, yirmili yaşlarının sonlarına yaklaşan Fatih Ülgen, mazot kaçakçılığı yapmakla suçlanıyordu. Van'ın Çaldıran ilçesinin Sarıçimen Köyü'nde yaşayan Ülgen, köye gelen askerlerin işkencesine maruz kaldı.
Güneş Piyade Karakolu'nda görevli Piyade Asteğmen M.H.İ komutasındaki erler B.Ç, A.B ve M.Ç köye baskın düzenledi. Piyade Asteğmen M.H.İ, kalaşnikof tüfeğin namlusunu Ülgen'in boğazına dayayarak onu tehdit etti. Ülgen, hakarete uğradı, tekmelendi, dövüldü.
Ülgen, daha sonra, ona işkence yapan askerler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurularının çoğu kabul edilmiyor
Davanın avukatı Murat Timur, bianet'e yaptığı açıklamada, "Bu tip davalarla sık karşılaşmıyoruz çünkü bölgede işkence görenler genelde suç duyurusunda bulunmuyor. Suç duyurusunda bulunanların çok büyük bir bölümüne de savcılık tarafından takipsizlik veriliyor. Savcılar, güvenlik güçlerinin beyanlarına dayanarak, mağdurlar tarafından yapılan şikâyetleri düşürüyorlar" dedi.
Bu durumda Fettah Ülgen'in en büyük şansı, asker tarafından kötü muamele ve işkence gördüğüne ilişkin suç duyurusunun kabul edilmesi oluyor.
Askerler hakkında ilk olarak, kötü muameleden ceza davası açılıyor. Erciş Ağır Ceza Mahkemesi, 2009'da askerleri 'kötü muamele' suçundan birer yıl hapis cezasına çarptırıyor. Askerler, üç haftaya yakın süre tutuklu kalıyor fakat dava askeri mahkemeye alınıyor ve ceza 10 aya indirilerek 'hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına' karar veriliyor. Askerler serbest kalıyor.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, ilgili askerler beş yıl içinde başka bir suç işlemedikleri takdirde cezanın ortadan kalkması demek. Bunun üzerine Avukat Murat Timur, Van 2. Bölge İdare Mahkemesi'ne Ülgen'in manevi zararına ilişkin tazminat davası açıyor.
Neden bakanlık ödüyor?
2 Ağustos 2011'de sonuçlanan tazminat davasında Milli Savunma Bakanlığı 20 bin TL manevi tazminata mahkûm edildi. Sebep, "İdarece yürütülen güvenlik hizmetinin gereği gibi işlememesi, söz konusu olaydaki ağır hizmet kusuru ve kişinin uğradığı kötü muamele nedeniyle duyduğu manevi ızdırap" olarak belirtildi.
Avukat Murat Timur, bu sonucu çok önemli ancak yine de sorunlu buluyor.
"Bu cezayı Milli Savunma Bakanlığı ödeyecek. Oysa paranın suçu işleyen askerlerin maaşlarından kesilmesi gerekir. Aksi takdirde caydırıcı olmaz. İşkenceye karşı etkin politika için failin cezalandırılması gerekir."
Mahkeme kararı: "Söz konusu eylemin kişisel bir husumetten kaynaklanmayıp idarece yürütülen güvenlik hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi amacına yönelik olması nedeniyle idari faaliyetle oluşan zarar arasında uygun illiyet bağının bulunduğu bu nedenle davacının uğradığı zararların tazmini hukuka bağlı yönetimin bir gereği olduğu açıktır."
Timur, jandarmanın görevinin güvenliği sağlamak olduğunu, güvenlik adına kişilere işkence yapmak olmadığını belirtiyor.
"Tüm eksikliklere rağmen, tazminat davasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gitmeden kazanabilmemiz kayda değer bir gelişme." (IC/ŞA)