bianet, Türkiye'de hak haberciliği kavramının ortaya atılması ve hayata geçirilmesinin öncüsü oldu. Aradan geçen 23 yılda bu çizgisini değiştirmedi. Her zaman hak arayanların ve hakkı gasp edilenlerin yanında oldu.
Siyasi iktidarlar değişse de hak arama mücadelesi kesintisiz sürüyor bu ülkede. Döneme göre öne çıkan talepler değişse de sivil toplum örgütleri, sendikalar, odalar, çeşitli inisiyatifler taleplerini dile getirmeye ve adım atmaya çalışıyor.
Ana akım medya aracılığıyla yürütülen toplum mühendisliği çalışması karşısında, hakları ihlal edilenler, hak peşinde koşup sesini duyuramayanlar, yoksullar, yoksunlar, işsizler, işçiler, kadınlar, LGBTİ+'lar, çocuklar, engelliler, mülteciler, ayrımcılığa uğrayanlar, hayvanlar için bir mecra açıyoruz.
Bizler de kimi zaman gündemin peşinde koşarken hak alma mücadelesi verenlerin gündemini gözden kaçırabiliyoruz. Oysa yapılan bir çalışmanın yankı bulmasının ne kadar kıymetli olduğunun farkındayız. Ayrıca hak alma mücadelesi verenlerin birbirinden haberdar oldukça daha güçlü ses çıkartabileceğini biliyoruz.
bianet olarak öncelikle çeşitli alanlarda faaliyet gösteren STK'leri dinlemeye başladık. Ortak bir takvim belirledik, onları kurum içinde ağırlayıp, editör arkadaşlarımız ile birlikte neler yaptıklarını, hassasiyetlerini, önceliklerini dinliyoruz. Onların bizim gündemimizde daha fazla yer almasını ve bizim de onların aklının bir köşesinde olmamızı hedefliyoruz. İlk olarak Cinsiyet Eşitliği Politikaları Derneği'nden (CEPD) Cemre Baytok'u dinledik.
CEPD'nin ardından ise Hrant Dink Vakfı'nı ağırladık. Bize çalışmalarını anlattılar, özellikle nefret söylemi ile ilgili yaptıkları çalışma birçok noktada yolumuzun kesiştiğini de gösterdi. Bir ara sohbet sırasında "İyi de bu yaptığınız çalışmaların bir faydası oluyor mu? Dönüşüm sağlıyor mu?" sorusu gündeme geldi. Yavaş yavaş da olsa nasıl bir değişim sağladığını anlattılar. En sevindirici çalışmalardan biri de okullar ile birlikte yürüttükleri "demokrasi" etkinlikleriydi. Benim için etkileyiciydi, mümkün olursa bir etkinliği gidip izlemek istiyorum.
Her iki STK'nın temsilcilerini de dinlerken "güzel şeylerin" de olduğunu gördük. Hak ihlallerinin aktarılmasının yanısıra yapılanların ve yapılması gerekenlerin aktarılmasının da önemini bir kez daha fark ettik.
Önümüzdeki haftalarda Mor Çatı, Açık Alan Derneği, Yeşil Düşünce Derneği ve Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Derneği ile toplantılarımızı sürdüreceğiz. Elbette bu liste giderek uzayacak ve işlevsel bir haber hattı kuracağız.
Amacımız sadece hak gasplarını, mağduriyetleri anlatmak yerine hak arama yollarını anlatmak, hakları gasp edilenlere ise yalnız olmadığını hissettirmek.