Türkiye İnsan Hakları Vakfı'ndan (TİHV) uzmanlar 22-24 Mart'ta Van, Hakkari ve Yüksekova'daki Newroz kutlamaları ve sonrasında yaşanan olaylarla ilgili hazırladıkları raporu bugün açıkladı.
Vakıf yönetim kurulu üyesi Coşkun Üsterci'nin başkanlığında psikiyatr Dr. Alp Ayan, Dr. Mehmet Antmen ve avukat Hülya Üçpınar'dan oluşan heyet polisin işkence veya kötü muamele ettiği 27 kişiyle görüştü.
Bunlardan biri çocuk, üçü de kadındı. Raporda yer alan tanıklıklardan bir özet aktarıyoruz.
Gösterilere katılmış olsun ya da olmasın, evde, işyerinde ve sokakta şiddete maruz kalanlar
“Polisler olaylar nedeniyle dershaneye gitmeme izin vermedikleri için yurda gitmeye karar verdim. Yolun diğer tarafına geçmek için koştuğum sırada askeri bir aracın çarpması sonucu bayılmışım. Gözümü hastanede açtım. Başıma 15 dikiş atılmış.”
“Newroz kutlaması için gittiğim alanda aniden gaz bombaları ile karşılaştım. Gazdan etkilenip bayılmak üzere iken plastik mermi ile sol köprücük kemiğime yakın bir yerden yaralandım. Mermi 8-10 metreden doğrudan hedef gözetilerek atıldı…”
“(…) iki arkadaşımla birlikte çarşıya giderken polis tarafından durdurulduk. Polisler ceketlerimizi kafamıza geçirip üçümüzü birden coplarla dövmeye başladı…”
“(…) olaylar başladığında camideydim. Camiden çıktığımda birden kalabalık ortasında kaldım. Polisin açtığı ateş sonucu sağ bacağımdan yaralandım…”
“(…) polisler avlu kapısını kırarak içeri girdiler… Kafama dipçik ile vurdular. Yere düştüm. Dört polis sırtıma sopalarla vurmaya başladı. 18 yaşındaki kızım ile 14 yaşındaki oğlumu döverek banyoya soktular... Bir süre baygınlık geçirdim. Sonra oğlumu banyodan çıkararak daha kötü dövdüler. Eşim ve diğer altı çocuğum olayı şaşkınlık ve korku ile izliyorlardı... Polisler kaçan birinin evimde saklandığını iddia ediyorlardı…”
“22 Mart 2008 Cumartesi günü basın açıklamasına katılmak için DTP İl Binası önüne gittim. Halay çekerken polisler birden saldırdı. İş merkezine girip bodruma indik. Bodrum katında iken atılan gaz bombalarından çok etkilendim. Dışarı çıkarken merdivenlerde polisin saldırısına uğradım. Cop ve tekmeyle dövüldüm. Orada bayılmışım. Daha sonra hastanede ayıldım...”.
Gözaltına alınırken ve araçlarda şiddet
“(...) gaz bombasından etkilenmemek için Öğretmen Evi’ne sığındım. Ancak Özel Harekat Timleri, Öğretmen Evi’ne de saldırdı ve beni yakalayıp döve döve arabaya götürdüler. Arabada da dövmeye devam ettiler…”
“Bulunduğum yerden dışarıya çıkardılar, yaklaşık 500 metre yerde sürükleyerek üstümü yırttılar, polis otosuna götürdüler burada da dövmeye devam ettiler.”
“Daha sonra polis panzerinin yanına götürdüler. Bu ara polisin biri kafamı panzere vurarak ‘İşte devlet bu’ ‘Gelsin Apo sizi kurtarsın!’ diyerek, hakaret ederek dövmeyi sürdürdü.”
Gözaltı merkezlerinde şiddet
“(….) karakola götürüldüm. Buradaki polisler tarafından da dövüldüm. Sonra (…) Emniyet Müdürlüğü, (…) Şubesi’ne götürüldüm. Burada da dayak, hakaret ve tehditler devam etti. Hayalarıma tekme ile vurdular. Sol hayamda aşırı ağrı oldu. Doktor istedim, ancak doktor ertesi gün geldi. Hastaneye sevk edildim. 'Sol testis patlaması' tanısıyla hastanede ameliyat oldum ve sol hayam alındı…”.
Herhangi bir şekilde direnme gücü/durumu yokken şiddete maruz kalanlar
“22 Mart 2008 Cumartesi günü DTP önünde Newroz kutlaması yaparken aniden polisin saldırısına uğradık. Başıma copla vurdular. Bulunduğumuz yere gaz bombası atıldığı için baygınlık geçirdim. Yere düştüğümde yakın mesafeden hedef gözetilerek ateş edilmesi sonucunda sağ kalçamdan plastik mermi ile yaralandım…”
“Polislerin açtığı ateş sonucu başımdan yaralandım. Yerde yaralı olarak yatarken polisler tekme ile yüzüme ve kafama vurdular. Burnum kırılmış…”
“Önce yüzüme dipçik darbesi geldi. Yere düştüm, yerde de vurmaya devam ettiler, bayılmışım…”
“Polisler önde gitmekte olan 5-6 kişiyi yakalamaya çalışıyorlardı. Benim üzerime 7-8 polis birden saldırınca diğer kişiler kaçtı. Bunun üzerine bütün polisler bana yönelerek cop ve kalaslarla dövemeye başladılar. Yere düştüm, buna rağmen polisler vurmaya devam etti. Polisin biri kafama basıp küfür ederken diğerleri de vuruyorlardı. Bir süre sonra öldüğümü sanarak bıraktılar…” (EÜ/GG)
* Raporun tam metnine ulaşmak için: TİHV-Newroz kutlamaları ve Sonrasında Yaşanan Olaylarla İlgili İnceleme ve Değerlendirme Raporu