Türkiye'de sosyalizm mücadelesinin öncülerinden eski Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Sosyalist Devrim Partisi'nin (SDP) genel başkanı Mehmet Ali Aybar adına düzenlenen “Demokrasi, Toplumsal Dönüşüm, Sol” başlıklı sempozyum Aybar'ın doğumunun ve II. Meşrutiyet'in ilanının 100. yılına denk geldi.
Galatasaray Üniversitesi'nde dün yapılan ve bu yıl 12. kez düzenlenen sempozyumu Aybar’ın kızı Güllü Aybar ve Türk Tarih Vakfı düzenlerken Ahmet İnsel, Barış Mutlu, Ahmet Kuyaş, Cemil Koçak, Mehmet Alkan ve Özgür Adadağ konuşmacı olarak katıldı.
Tarık Ziya Ekinci, Adalet Ağaoğlu, Gencay Gürsoy, Mete Tunçay ve Aybar’ın arkadaşları dinleyiciler arasındaydı. Ufuk Uras mecliste görüşülen tezkere nedeniyle sempozyuma katılamadı.
"Ben emeğin önünde eğilirim!"
Aybar’ın fotoğraflarıyla hayatının anlatıldığı sergiyi gezenlerden bianet’e konuşan SDP'li işçi Yaşar Avcı bir anısını anlattı:
“TİP zamanında bir gün işçi grevinde Aybar eğilerek işçilerin grevini kutluyordu. Genel sekreter de Aybar’ın ceketini çekiyordu neden eğiliyorsunuz diye. Aybar da neden çekiyorsun ceketimi ben emeğin karşısında eğilirim, sermayenin karşısında eğilirsem o zaman çekersini dedi.”
Dönemin TİP genel saymanı Yılmaz Ati’nin aklında kalan bir anısı ise şöyle:
“Ben doğu gezileri yapıyordum o zaman, kongre için tüzük maddeleri önerdim. Beni çağırdı , dargın olmamıza rağmen önerdiğim maddelere katıldığını söyledi. Sen halkın içindensin, oraları gezdin daha iyisini sen bilirsin dedi.”
“Emekçilerin partisi"
Aybar'ın eşitliğe yoğun bir şekilde vurgu yaptığına değinen İnsel, onun “emekçilerin partisi emekçilerin elinde olmalı” diyerek hareket ettiğini hatırlatı.
Aybar'ın Türkiye sosyalist hareketine iki önemli tema bıraktığını hatırlatan İnsel bunlardan ilkinin bugün anlamını büyük ölçüde yitiren "Türkiye merkezli sosyalizm" tartışması, ikincisininse hala tartışılan "tam bağımsızlık" kavramı olduğunu söyledi.
Yazar Ünlü'yse Aybar'ın politik biyografisini yazdığı kitap ve ardından gelen tepkiler çerçevesinde Türkiye solunu değerlendirdi.
Ünlü, Aybar'ın görüşlerinin Türkiye sosyalistlerine yeteri kadar nüfuz edemediğini, Türkiye solunun Mehmet Ali Aybar'a, dünyadaki ‘68 hareketine teğet geçtiği gibi bugün de Ergenekon'a teğet geçme gayretinde olduğunu iddia etti.
“1908, barışçıl devrim”
Yrd. Doç. Dr. Adadağ 1908’de Devrim Algısı başlıklı konuşmasında Jön Türkler’den 1908 Devrimi’ne uzanan süreçte ortak amacın şiddet içermeyen bir barışçıl devrim olduğunu ve 1789’un pozitivizmiyle "düzen içinde ilerleme" ilkesine uygun hareket edildiğini vurguladı.
Yrd. Doç. Dr. Alkan ise, II. Meşrutiyet’ten günümüze resmi ideolojinin milliyetçilik ve militarizm üzerinden şekillendiğini söyledi ve eğitim kurumlarının bu amaca nasıl hizmet ettiğini açıkladı.
“İttihatçılar da dini halkı bir arada tutan bir unsur olarak gördü, kullandı. Türk-İslam sentezinin tohumları bu dönemde atıldı.”
“Kağıt üzerinde demokrasi”
Koçak, 45’li yıllarda dünyada faşistlere karşı oluşan birleşik cephelerin Türkiye’de de tek parti rejimine karşı sol ve demokratların işbirliği ile gerçekleştirilmek istendiğini belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Kuyaş da, 1945'te Vatan'da çıkan "Kağıt Üzerinde Demokrasi" başlıklı yazılarından örnekler vererek Aybar’ın, çok partili hayata geçişi bir yanılsama olarak nitelendirdiğini ifade etti.(NV/EÜ)