Geçen hafta Moskova'da yapılan konferansa katılan Hammarberg, çocukların ceza sorumluluğu yaşının yükseltilmesi gerektiğini ve kanunla ihtilaf halindeki çocukları cezalandırıcı değil rehabilite edici bir yaklaşımın hayata geçmesi gerektiğini belirtti.
Avrupa'da çocuk suçluluğunun yaygınlaştığı kanısının ağırlık kazandığını ve çözüm olarak çocukları hapsetmenin daha güçlü olarak dillendirildiğini söyleyen Hammarberg şöyle devam etti:
"Bense Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'yle de uyumlu olarak çocukları yeniden kazanacak bir çözümü savunuyorum. Bunun için eğitim, rehabilitasyon ve topluma yeniden kazanmayı öne alan bir sistem oluşturulmalı".
"Ceza sorunluluk yaşı yükselmeli"
Buna anlayışa göre çocukların ceza sorumluluğu yaşı kademeli olarak 18'e çıkmalı. Türkiye'deyse, 2005'te yürürlüğe giren yeni Türk Ceza Kanunu'yla bu sınır ancak 12 yaşa yükseltildi.
Hammarberg, ceza sorumluluğu sınırının altında kalan fakat kanunla ihtilaf haline düşen çocuklarında genel ceza sisteminden ayrı oluşturulacak bir "çocuk adalet sistemi" içinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Buna göre, çocuk suçluluğunu önleyici sosyal tedbirlerin alınması ve yargının son adım olarak düşünülmesi gerekiyor. Eğitim, aile yardımı, ve sosyal hizmet ağının genişletilerek etkin bir biçimde çalışması sağlanmalı.
Son çare olarak yargı karşısına çıkan çocuklarla ilgili davaların en kısa sürede sonuçlanması gerektiğini vurgulayan Hammarberg, ıslahevlerinin de "çocuk dostu" olması gerektiğinin altını çizdi.
Bu yöndeki Avrupa ve uluslararası standartların açık olduğunu söyleyen Hammarberg, Avrupa Konseyi'nin sürdürdüğü "Çocuklar İçin ve Çocuklarla Bir Avrupa İnşa Etmek" kampanyasıyla bu standartların ve uygulamanın daha da gelişeceğini vurguladı.
Çocuk suçluluğunun vakalar üzerinden sıklıkla gündeme geldiği Türkiye'de de hukukçular ve çocuk hakları alanında çalışan aktivistler çocuğa özgü, ayrı bir çocuk adalet sistemi kurulması gerektiğini savunuyor fakat bu konuda fazla bir yol alınabilmiş değil.(EÜ/KÖ)