"Çok dilli belediyecilik çalışmaları" nedeniyle Danıştay'ın başkanlığını düşürdüğü Diyarbakır Sur Belediyesi eski başkanı Abdullah Demirbaş ve Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir de toplantıya katıldı.
Demirbaş ve Baydemir, bölgedeki yerel yöneticilerin özellikle belediye hizmetlerinde Kürtçe'nin kullanılması neden gösterilerek yargılanma tehdidi ve siyasi baskıyla karşılaştığını anlattı.
Kongre yaptığı yazılı açıklamada Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve hükümetten temsilcilerin de toplantıya davet edildiğini ama kimsenin katılmadığını vurguladı.
"Yasalar keyfi yorumlanıyor"
Toplantıda üç raportörün Ağustos'ta Ankara ve Diyarbakır'a yaptığı ziyaretler hazırladığı raporlar konuşuldu. Raporlarda varolan yerel yönetimler yasasının hem düzenleme hem de uygulama açısından sürdürülemez olduğu belirtildi.
"Uluslararası" ve etnik" diller diye yapay bir ayrım yapıldığı; yerel yöneticilerin iktidarlarının "siyasi" istismarı ve neyin resmi kararlar, neyin yerel uygulamaların sonucu olduğu konusunda muğlaklık bulunduğu söyledi.
Demirtaş'ın görevden alınmasını örnek gösteren raporlar, yerel yöneticilerin gerekli yasal korumadan mahrum olduğunu ve yasaların keyfi olarak uygulanabildiğini de vurguladı.
Türkiye'den talepler
Sonuç olarak, Kongre, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne Türkiye'ye şu istekleri iletmesini önderdi:
- Belediye hizmetlerinde Türkçe dışındaki diller de kullanılabilsin,
- Belediyeler Yasası, yerel yöneticilerin yargılanma korkusu olmadan "siyasi" kararlar alabilmesine olanak verecek şekilde değiştirilsin,
- Türkiye, Avrupa Konseyi'nin Ulusal Azınlıkların Korunmasına Dair Çerçeve Sözleşmesi'ni ve Bölgesel ve Azınlık Dilleri İçin Avrupa Şartı'nı imzalasın ve yürürlüğe koysun.
Avrupa Konseyi'nin bir organı olan Kongre 1994 yılında kuruldu ve içinde tüm üye devletlerden yerel yöneticiler bulunuyor.(EÜ)