Çizimler: Murat Başol ve Okan Bülbül
Mehmet Ayvalıtaş Gezi Direnişi sırasında İstanbul Ümraniye’de bir aracın çarpmasıyla hayatını kaybettiğinde 20 yaşındaydı.
Ayvalıtaş’ın hayatını kaybetmesinden sorumlu tutulan Mehmet Görkem Demirbaş ve Cengiz Aktaş “taksirle ölüme ve yaralamaya neden olmak” suçlamasıyla yargılansalar da 2019’da beraat ettiler.
Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş, Gezi’de ölen Ahmet Atakan, Ethem Sarısülük, Medeni Yıldırım’ın yakınları gibi oğlu için adalet arayışını sürdürüyor.
Oğlunun ölümüne sebep verenlerin beraatına karşılıksa Gezi Davasında çıkan mahkumiyet kararı için “Gezi’dekiler bir cam bile kırmadı ama bizim canlarımız gitti. Bizimle birlikte adalet arayanlar da cezalandırıldı” diyor:
25 Nisan'daki Gezi Davasında İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi Osman Kavala'ya hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüsten ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi'ye ise bu suça yardımdan 18 yıl hapis cezası verdi. |
“Düzen değişmeden adalet yerini bulmayacak”
“İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi bizim davamızda yargılanan iki kişiyi 2019’da beraat ettirdi. Dosya şu an temyizde ve halen temyiz edilmesini bekliyoruz.
Biz davalarımızdan sonuç alamıyoruz. Çocuklarımızı öldürenler bir gün dahi tutuklanmadı. Ahmet Atakan’ın soruşturması hiç başlatılmadı bile. Ama Mücella Yapıcı, Can Atalay gibi insanlara 18 yıl hapis cezası verdiler.
“Umudumu kesmedim ama düzen değişmeden adaletin yerini bulmayacağı kanaatine vardım. Çok büyük bir çürümüşlük var, adalet hemen sağlanmaz belki ama birkaç sene sonra taşlar yerine oturursa düzene girer. Adalet sadece bize değil herkese gerekiyor.
“Gezi Davası’nda karar çıktığında bizim evimizin orada çevik kuvvet duruyordu. Her Gezi olayında bizim evin önünde polisler oluyor. Bize bir zararları yok ama psikolojik baskı hissediyoruz. Berbat bir süreç.”
“Oğlumun davası sırasında darp edildim”
Ali Ayvalıtaş 6 yıl süren dava sürecinde eşi Fadime Ayvalıtaş’ı kaybettiğini hatırlatıyor. Eşinin ölümünden sonra ise dava sürecinin daha zorlu geçtiğini söylüyor:
“Bizim davamız 6 yıl sürdü. Oğlumun ölümünden 6 ay sonra, Ethem Sarısülük davasının ardından eşimi kaybettik. Dava sürecinde kardeşim felç geçirdi. Kızım dayak yedi, ben darp edildim. Avukatlarımızdan Rana Gerişkayan ve Can Atalay da duruşma sırasında darp edildi.
Beni ve Mehmet’in abisini davaya almadıkları oldu. Hepimiz için çok zor bir süreçti. Biz yaralarımızı saramıyoruz.
Devlet insanlara el uzatır, haklıya haklı, haksıza haksız der ve insanları dengede tutar. Cezası olana da ceza verir. Benim cezam varsa versin, ama adaletli bir şekilde versin. Devlet böyle olmalı.
“Haksızlık gider, yerine adalet gelir”
“Bu gidişe bir dur denmeli. Gezi zaten bunun başlangıcıydı. O sebeple de peşini bırakmak istemiyorlar. Gezi’dekiler kimseye zarar vermedi, bir cam bile kırmadı ama bizim canlarımız gitti.
“Bu çocuklar boşa ölmedi. İnsanlar için öldüler ve o insanlar da bu çocukları unutmaz, onlara sahip çıkar. Umarım haksızlık gider, yerine adalet gelir. Bunun için elimizden gelen her şeyi yapacağız.”
“Başka Mehmet’ler ölmesin diye uğraşıyoruz”
“Gezi Davası’nda tutuklananları birebir tanıyorum. Mücella Yapıcı ve Can Atalay zaten nerede olay olsa en önden savunur. Osman Kavala onurlu ve dürüst bir iş insanı. Maruz kaldığı haksızlığa rağmen her koşulda memleketine sahip çıkar. Bizim davalardan sonuç alamıyoruz ama Mücella Yapıcı, Can Atalay gibi insanlar 18 yılla yargılanıyor.
"Adaletin sağlanacağına inanmıyorum ama umudumu da kesemiyorum. Başka çocuklar, başka Mehmet’ler ölmesin diye uğraşıyoruz. Gençliğimize sahip çıkacağız. Biz sopayla değil demokratik haklarımızla, insanca vatanı savunacağız.”
Baba Ayvalıtaş konuşmasını bitirirken 2 Haziran’ın oğlu Mehmet Ayvalıtaş’ın ölüm yıldönümü olduğunu hatırlatarak, anma programını yapacaklarını söyledi.
Mehmet Ayvalıtaş’ın Çekmeköy Mezarlığı’ndaki kabri başında anılacağını söyleyen baba Ayvalıtaş ayrıca Mustafa Kemal Cemevi’nde yemek vereceklerini ekledi.
Mehmet Ayvalıtaş hakkında2 Haziran 2013 gecesi Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi’nde yürüyen grubun üzerine doğru hızla giden aracın çarptığı Ayvalıtaş’ın ölümü kayıtlara trafik kazası olarak geçti. Aracın sürücüsü ifadesinin alınmasının ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Annesi Fadime Ayvalıtaş da 13 Aralık 2013’te kalp rahatsızlığı nedeniyle hayatını kaybetti. Ayvalıtaş’a aracıyla çarpıp ölümüne sebep olan sanıklar Mehmet Görkem Demirbaş ile Cengiz Aktaş, Türk Ceza Kanunu’nun 85/2. maddesi uyarınca “taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılandı. İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki davaya sunulan bilirkişi raporunda, “Ayvalıtaş’ın kendi ölümünde asli ve tam kusurlu olduğu” tespiti yer aldı, iki sanığın olayda kusurlu olmadığı sonucuna varıldı. |
- Sami Elvan: Tutuklananlar kendi ailemiz gibiler
- Gürkan Korkmaz: Katillerin cezasız kalması adalet duygumuzu öldürdü
- Adnan Cömert: "Hakkınızı aramayın, öldürüldüğünüzde kalın" diyorlar
- Mehmet Yıldırım: Medeni'ye olan borcumuz mücadele etmek
- Nuray Gedik: 9 yıl sonra ikinci bir darbe yedik
- Emsal Atakan: Oğlumu öldürenlere dokuz yıldır bir soruşturma bile açılmadı
- Ali Ayvalıtaş: Gezi kararı çıktığında kapımızda polis bekliyordu
- "Gezi hassasiyeti Sarısülük davasında polisin kollanmasında kendini gösterdi"
- Gezi Aileleri Direniyor: 9 yıldır devam eden mücadele