Haftalık Agos gazetesi avukatları, gazete sahibi Serkis Seropyan ve yazı işleri müdürü Aris Nalcı hakkında "yargıyı etkilemeye teşebbüs etmek" iddiasıyla açılan davada, Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin "taraflı ve bağımsız olmadığını" savunarak reddetti.
İddianamenin okunmasından hemen önce söz alan müdahil avukatlardan Fethiye Çetin, yargıçlar Metin Aydın ve Hakkı Yalçınkaya'nın eski yazı işleri müdürü Arat Dink ve Seropyan'ı 301. maddeden mahkum eden mahkemede yer aldığını hatırlattı.
Çetin: Bu hakimler tarafsız olabilir mi?
Çetin, "Bu iki yargıç, Nalcı ve Seropyan'a karşıdırlar...Bu davanın şüphelileri, kendilerini yargılayacak mahkemeye ve hakimler Aydın ve Yalçınkaya'nın tarafsızlığına hiç ama hiç inanmamaktadırlar. Hakimler, Agos gazetesi, çalışanları ve Ermeni kökenli çalışanları nezdinde tarafsız bir görünüme dahi sahip değil" dedi.
Çetin, "taraflılığa" örnek olarak, 11 Temmuz 2007'de Arat Dink ve Seropyan hakkında verilen mahkumiyet kararının gerekçesinde, müvekillerinin "...Türkiye Cumhuriyeti ile hesaplaşma faaliyeti içinde olan kişi...yıkıcı, sınır değişikliğine yönelmiş... terörün içine çeken.. coğrafi değişikline yönelen" kişiler olarak gösterilmesini gösterdi.
Talebi dinledikten sonra kendisi davadan çekilmeyen mahkeme, Cumhuriyet Savcısı'nın görüşü doğrultusunda, karar vermesi için dosyanın İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine, davanın verilecek karara göre yürütülmesine karar verdi.
Ufuk Uras: Agos'a gösterilen ayrımcılığın tipik göstergesi
Duruşma bitiminde habercilere açıklama yapan Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Başkanı ve İstanbul milletvekili Ufuk Uras, "Dava Agos'a gösterilen ayrımcılığın tipik bir göstergesi. Hâlâ kafaların içindeki yasakları savunma girişimleri sürüyor. Türkiye Cumhuriyeti dönemindeyiz, Osmanlı Dönemi'nde değil. Agos ve Ermeni yurttaşlarımızı rahat bırakmalıyız" dedi.
Uras, "Türkiye hakimini ve savcısını arıyor" başlıklı geniş bir kampanya düzenlenmesinin yerinde olacağını da ifade etti.
Nalcı ve Seropyan 4,5 yıl hapisle yargılanıyor
Davada savcı, Hrant Dink'in "Ermeni soykırımı"nı tanıyan sözlerinden oğlu Arat Dink ve Seropyan'ın birer yıl hapisle cezalandırılması üzerine gazetenin 9 Kasım 2007 tarihli sayısında yayımlanan "Akıllı Tahta" başlıklı yazıda "Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs edildiği"ni iddia ediyor.
Aralarında Çetin, Bahri Bayram Belen ve Semih Mutlu'nun da aralarında bulunduğu 10'un üzerine avukatın savunduğu gazetenin yazı işleri müdürü Aris Nalcı ve Seropyan, TCK'nin 288. maddesiuyarınca ve 4,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyorlar.
Cezanın yorumlanmasına da hapis talebiyle dava
Suça gerekçe gösterilen yazıda, "..Meseleyi tarihçilere bırakmayı savunan Türkiye'nin bizzat yargı sisteminin ideolojisi ile kendisini nasıl ele verdiğini ve sözünü değersiz kıldığını da şimdilik önemsemeyelim..." deniyor.
Yazıda, gazetede yayımlanan haberin "suç" oluşturma nedeninin yazının kendisi olmadığı, Türk halkının psikolojisi nedeniyle "suç" haline geldiği görüşüne yer verildi. (EÖ/TK)