Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, işlerine iade talebiyle başladıkları açlık grevinin 91. Gününde.
Nuriye Gülmen 30 Mayıs tarihli açlık grevinin 83. gününde yazdığı mektubunda kas ağrılarından söz ediyor. Semih Özakça’nın eşi Esra Özakça 6 Mayıs’ta Semih Özakça’nın hapishaneye ilk getirildiğinde detektörle bacağına vurulması sonucu oluşan yaranın iltihap kaptığını, boğazında acı hissettiğini, eklem ve kas ağrılarından şikayetçi olduğunu duyurdu.
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. İncilay Erdoğan ile açlık grevlerindeki süreçleri konuştuk. Erdoğan, 90 günün ardından hayati organların etkilenmeye başlayabileceğini anlattı.
Gülmen, açlık grevinin başından beri sağlıklarını takip eden Ankara Tabip Odası hekimleri ile görüşmek istediklerini belirtiyor. Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Onur Naci Karahancı, bu konuda Adalet Bakanlığı’na yaptıkları başvurularının reddedildiğini, ikinci başvuruya hazırlandıklarını aktardı.
Serbest bırakılmaları ve taleplerinin kabul edilmesi çağrıları baki. Her iki hekim de bu taleplerin yanında hapishanedeki koşulların düzeltilmesi, başından beri onları kontrol eden sağlık ekibinin hapishaneye girişine izin verilmesi gerektiğini belirtti.
Erdoğan: Süre uzadıkça risk artıyor
Dr. İncilay Erdoğan, açlık grevi yapan kişinin bir talebini iletmek istediğini hatırlattı, açlık grevi süresi uzadıkça hayati riskin arttığını belirtti.
“90 gündür açlık grevinde olan kişinin bağışıklık sistemi etkilenir. Dolaşım sistemi, böbrek fonksiyonlar gibi hayati organlar etkilenmeye başlamıştır. Nörolojik, beyin ve sinir sistemine dair sıkıntılar, görme, denge, konuşma ve yutma fonksiyonları bozuklukları, iç organlarda kanamalar başlayabilir.
"Türkiye'de saf B1 vitamini yok"
“Açlık grevinde B1 vitamini çok kritik. Türkiye’de saf B1 vitamini yok. B1 kompleksi olan Benexol tabletlerinde 250 mg. B1 var.
"Bizim önerimiz günde 500 mg. B1 almaları. Bu durumda B1 içeren komplekslerden günde iki tablet almaları yeterli olur. B1 vitaminin alımı nörolojik sıkıntıları yavaşlatıyor. Bu nedenle alınması çok kritik.
"Rıza dışında müdahale yapılamaz"“Hekim, hastanın verdiği kararların sonuçları ile bilgi vermekle yükümlüdür. Karar verme yeterliliği olan erişkin bir kişi, girişime onay vermeme hakkına sahiptir. "Bilinci kapalı ise de daha önceden verdiği yazılı ya da sözlü ifadedeki rızasına göre davranılır. Zorla müdahaleye reddettiğine dair ifadesi varsa zorla müdahale edilemez. Aynı süreçte B1 ve sıvı alımına dair de daha önceden verdikleri beyanlar dikkate alınır. Kişinin rızası dışında müdahale yapılamaz. “Lizbon Bildirgesi ve Dünya Tabipler Birliği Hasta Hakları Bildirgesi’ne göre hasta yaşamının son döneminde insanca bakılıp mümkün olduğunca onurlu ve rahat biçimde ölme hakkına sahiptir. Kendi ifadesiyle müdahale istemiyorsa bu onun hakkıdır. Gözetmemiz gereken bir haktır. Fakat sağlıkçılar olarak yaşam hakkının en önemli hak olduğunu düşündüğümüz için Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın yaşam hakkı için bir an önce serbest bırakılmalarını ve taleplerinin yerine getirilmesini istiyoruz.” |
Karahancı: Tutukluluk ayrı bir yük
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Onur Naci Karahancı, Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumlarına dolaylı olarak ulaşabildiklerini belirtti. Son bilgileri şöyle aktardı:
“Açlık grevinde 90 günü aşmak yaşam için tehlikeli bir sınır. İkisinde de yaygın kas ağrıları var. Nuriye’de ışığa hassasiyet artmış. Açlık grevine başladıklarından beri enfeksiyona açıklar. Semih’te detektörle vurulmasıyla oluşan yara iyileşmemiş. 90. günde en ufak bir çizik bile ciddi sorunlara neden olabilir.
“Tutuklu olmak açlık grevinin etkilerine ek sorunlar oluşturuyor.
"Nevresimleri günlük değiştirilmeli"
"Nevresimler günlük değişmeli, değişmiyor.
"Nuriye üşüdüğünü söylemiş. Oda sıcaklığını uygun şekilde tutmak gerekir. Hapishane koşullarında güneş ve havalandırma konusu sorunlu.
“Dışarıda bitki çayları sağlayabiliyorduk, şimdi bu yok. Saf B1 vitamini istiyorlardı ama Türkiye’de olmadığı için onların da onayıyla bu sorun Benexol ile çözüldü.
"Yataklarının özellikli yataklar olması önemli, bunun için uğraşacağız.”
“Herkesin hekimini seçme hakkı vardır”Gülmen ve Özakça, açlık grevinin başından beri takiplerini yapan Ankara Tabip Odası hekimleri ile görüşme talebine yanıt gelmedi. Karahancı herkesin hekim seçme hakkı olduğunu vurguluyor. “Bir insanın içerde ya da dışarıda olması, suç işleyip işlememiş olması kriter değil, her hastanın hekim seçme özgürlüğü var. 80 güne yakın biz onları takip ettik, bireysel olarak hangi sıkıntılara daha yatkın olduklarını biliyoruz. Adalet Bakanlığı’nın bize izin vermemesini anlayamadık. Onları yaşatmak isteniyorsa herkes çaba göstermeli. “İçerideki sağlıkçıların da Nuriye ve Semih kabul ettiği süreci ellerinden geleni yaptıklarını biliyoruz. Onlar da ciddi bir emek veriyor. Ama Nuriye ve Semih, süreci başından beri bilen sağlık ekibini istiyor. İçerideki ekip süreci bilmiyor, belki böyle bir durumla ilk kez karşılaştılar. Buradan giden ekibin onları görmesi içerideki sağlıkçıların da yüklerini azaltacak. “Tansiyonlarına dair bilgiler dolaylı olarak geliyor ama o anda hangi durumda tansiyon ölçüldüğünü bilmiyoruz. Dışarıdan bütünsel bir takip mümkün değil. “Bu bir sağlık sorunu değil. Biz yaşamlarını uzatmak, sağlıklarını kaybetmemeleri için çaba gösteriyoruz ama asıl söz söylemesi gerekenler işi zorlaştırıyor.” |
(BK)