Avrupa Sosyal Forumu’nun (ASF) en kalabalık katılımcı ülkelerinden biri her zaman olduğu gibi Yunanistan'dı. Geçen hafta başlayan ve pazar günü sona eren forumda, hemen her toplantıda, her atölyede Yunanistan’dan bir katılımcı görmek mümkündü.
Atina’dan gelen ve mülteciler konusunda birbiri ardında üç toplantı yapan Diktio da bu örgütlerden biri. Diktio, Politik ve Sosyal Haklar Ağı'nın kısaltması. Ben tanıştığımda Dictio'cular şehrin göçmen mahallelerinden birinde yapılan bir göç toplantısından dönüyorlardı. Malmö’de iki gündür göremediğimiz forum havasını orada yakalamışlardı. Toplantının hem çok kalabalık hem de Ruslar, Ukraynalılar ve diğer göçmen gruplarla, yerelin geniş katılımıyla geçtiğini söylediler.
Tesadüfen tanıştığım Diktio'cuların, asıl çalışma alanları mülteciler.
“Avrupa Birliği’nin sınır politikaları uluslararası bir ölüm makinesi haline geldi. Ege denizinde, batı Akdeniz’de ve Adriyatik’te durmaksızın göçmenler, mülteciler ölüyor. Uluslararası ırkçılık karşıtı hareketle birlikte bu sınırların insan öldürmesine dur demenin yolunu bulabiliriz."
Ama genel dertleri forumun kalan katılımcılarından çok da farklı değil elbette.
“Küresel anti-terörist kuşatma sosyal hareketleri de tehdit ediyor. İfade özgürlüğü ve hakların önüne de barikat kuruyor. Bir araya gelmemiz hem Avrupa’nın hem de dünyanın geleceği için önemli. Çünkü bir araya gelirsek Avrupa hükümetlerinin askeri üsleri kapatmaları için baskı oluşturabiliriz, Irak, Afganistan ve Filistin işgallerine karşı daha yüksek ses çıkartabiliriz.”
Dictio, Avrupa Birliği’ne karşı da örgütlü bir muhalefet yürütülmesinden yana.
“Avrupa Birliği’nin anti-sosyal politikaları bütün Avrupa halklarını etkiliyor, herkesin sosyal haklarını aşağıya çekiyor. Bütün bu nedenlerle artık Avrupa’da direniş için yeni bir politik alan açılmalı.”(ÇM/EÜ)