Yapılan bir araştırma her 10 çocuktan 5'inin istismara uğradığını; sosyo-ekonomik durum ve bölgesel farklılıkların belirleyici olduğunu gösteriyordu.
Basın bu konuyu gündemde tutmak için çaba harcasa da çoğu zaman, yapılan haber ve yayınlar meslek etiği ve yasalar açısından problem yaratacak şekildeydi.
Yoksulluk ve göçün tetiklediği artan şiddet olayları sokakta yaşayan çocukları da gündeme getirdi, ama bu toplumsal tepki sokaktaki çocukları kapkaççılarla eşitleyerek sorunu başaşağı çevirdi. Bu yanılgı yanlış çözüm önerilerini de beraberinde getirdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) konuyla ilgili bir komisyon kuruldu. Artan ilgi olumlu uygulamalara da yol açtı.
Tarlada fabrikada çocuklar
Çocuk işçiliği büyük bir problem olmaya; bu konudaki yasal düzenlemeler de uygulanmamaya devam etti. Sendikalar, 1 Mayıs'ta dahi çocuk işçileri hatırlamadı.
Sanayii kesiminde yaklaşık 900 bin çocuk işçi olduğu tahmin edilirken, tarlada, ev işlerinde çalıştırılan dolayısıyla görünmez addedilen kız çocukların sayısını kimse tahmin dahi edemiyordu.
Çocuk Adalet Sistemi unutuldu
Yenilenen Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) bazı olumlu gelişmeler yaşansa da hukukçuların ve çocuk hakları savunucularının "ayrı bir çocuk adalet sistemi kurulması, çocuklara özgü yasalar çıkartılması önerisi" hayata geçirilmedi.
TCK, Ceza İnfaz Kanunu (CİK) ve Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu'nun (CMUK) düzenlenmesi sırasında yapılan eleştiriler de pek dikkate alınmadı.
Adalet sistemi eleştiriler doğrultusunda değiştirilmedi fakat çocuk suçluluğu, mahkeme önüne çıkartılan çocuk sayısı artmaya devam etti. Adalet Bakanlığı verileri ekonomik krizlerin yaşandığı yıllar ve sonrasında suç işleyen çocuk sayısında artış yaşandığını gösteriyordu.
Çocuk hakları Kopenhag kriteri değil
Bütün yıl boyunca heyecanla beklenen Avrupa Birliği (AB)zirvesinde bir müzakere tarihi çıktı fakat öncesinde yayınlanan ilerleme raporunda çocuklar kağıt üzerinde kaldı; uygulamalardan hiç bahsedilmedi.
SHÇEK'in kolu kanadı kırık
Ülkede yasal olarak tek yetkili kurum olan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) maddi kaynak ve uzman personel açısından yetersiz kalmaya devam etti.
Dünyadaki uygulamaların aksine derneklere bakım merkezi açma izni hala verilmedi. Türkiye'de hala sosyal hizmetler uzmanı yetiştiren tek bir okul var.
Engelli çocuklar ve onların da topluma etkin bir şekilde katılımı için bu sene de pek bir şey yapılamadı.
Eğitimde bol tartışma; kızlar biraz daha umutlu
Eğitim, 2004 boyunca en fazla tartışılan konulardan biri olmaya devam etti. Öğrenci Seçme Sınavı'nın (ÖSS) ortaya çıkardığı tablo çokça tartışıldı.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) işbirliği ile yürütülen "Haydi Kızlar Okula" kampanyası birçok kız çocuğunun okula dönmesini sağladı. Halen süren kampanyanın gelenek-yoksulluk barajını ne kadar aşabildiği ise, henüz kuşkulu.
Dünyanın çocukları: Değişen bir şey yok
2004'ün son günlerinde Güney Asya'da meydana gelen deprem zaten yoksullukla boğuşan, çocuk askerliği, çocuk fuhuşu gibi çok ciddi sorunları olan ülkelerde on binlerce çocuğun yaşamını yitirmesine neden oldu.
Mülteci çocukların durumu dünyanın farklı yerlerinde olsalar da benzerdi. Kendi topraklarından ayrılmak zorunda kalan çocukların toplandığı kamplarda çocuk haklarını hükmü pek geçmiyordu.
Irak'ta işgalle birlikte yaşamaya çalışan çocukların durumu her geçen gün kötüye giderken Amerika birleşik Devletleri'nin (ABD) bir önceki hedefi Afganistan'da da "demokrasi ihracatının" çocuklara pek faydası olmadığı bu sene iyiden iyiye görüldü.
NATO'nun müdahale ettiği Balkanlar, çocuk ve kadın ticaretinin merkezlerinden biri haline geldi. İstanbul'da toplanan "geleceğe yönelik önemli açılımlar yapan" NATO zirvesi için harcanan parayla yüzlerce ihtiyaç sahibi çocuğun hayatı değişebilirdi.
Afrika ülkeleri, UNICEF'in verilerine göre, çocukların durumu açısından dünyanın en kötü bölgesi olmayı 2004'te de sürdürdüler.
HIV/AIDS, her türlü temel haktan yoksun yaşamaya çalışan çocukların kabusu olmayı sürdürürken Batılı sanayiciler "yeterince karlı olmadığı için" çocuklara yönelik ilaç üretmemeye , üreten ülkeleri de "küresel ekonomi" kıskacına almaya devam ettiler.
Dünya üzerinde 21 çatışma bölgesinde yaklaşık 300 bin çocuk asker olarak kullanılmaya devam etti. Çatışmalar kız çocukları için tecavüz, erkekler için askerlik ve tüm çocuklar için ölüm anlamına gelirken BM etkisiz kalmaya devam etti. (EÜ/BB)